14 Eylül 2019 Cumartesi

Distimi ve depresif bozukluklarda kimlik, kişilik ve mizaç özellikleri


Yaşan Bilge Şair - Distimi ve Depresif Bozukluklarda Kimlik, Kişilik ve Mizaç Özellikleri

Distimik bozukluk, hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren kronik bir depresif duygudurumun varlığıdır. Distimik bozukluğu olan kişiler duygudurumlarını kederli ya da hüzünlü olarak tanımlarlar.

…bu kişilerin yaşam ve etkinlikleri, alışkanlık biçiminde ve görev anlayışı içinde, kendilerini yadsıyarak taşıdıkları ve varoluşun keyif veren yanlarını içermeyen bir yüktür.

Distimik bozukluk, en az 2 yıl, hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren kronik bir depresif duygudurumun varlığıdır.

Distimik bozukluğa eşlik eden özellikler major depresif bozukluğa eşlik eden özelliklere benzerlik göstermektedir fakat yakınmaların belirtilerden fazla olmasıyla majör depresyondan farklılık göstermektedir. Yapılan çalışmalarda, yetersizlik duyguları, genel ilgi kaybı ve hiçbir şeyden zevk alamama, toplumdan uzaklaşma, suçluluk duyguları, geçmişi hakkında düşüncelere dalıp gitmeler, öznel huzursuzluk duyguları, aşırı öfke, üretkenlikte ve yapılan etkinliklerde azalma gibi semptomların sıklıkla distimik bozukluğa eşlik ettiği görülmüştür.

Distimik bozukluk tanılı 40 hastanın alındığı bir çalışmada, depresif duygudurum (% 97.4), ilgi kaybı (% 84.6) ve psişik anksiyetenin (% 79.5) en sık karşılaşılan semptomlar olduğu, ardından umutsuzluk ve değersizlik duygusunun geldiği bulunmuştur.

Klein ve arkadaşlarının yaptığı gözden geçirme çalışmasında distimik hastalarda kognitif (düşük benlik saygısı, kötümserlik, yetersizlik duygusu, umutsuzluk, düşünceli) ve sosyal motivasyonel (sosyal çekilme, ilgi azlığı, düşük enerji, irritabilite ve azalmış etkinlik) semptomlar daha yaygın gözlenirken, vegetatif ve psikomotor (uykusuzluk, aşırı uyku, iştah azlığı veya fazlalığı, yavaşlamış olma duygusu, huzursuzluk) semptomlarının daha nadir görüldüğü saptanmıştır.

Özmen: distimik hastalarda en sık görülen belirtiler halsizlik, yorgunluk, dikkati toplamada güçlük, kararsızlık, uykusuzluk ve umutsuzluk olarak bildirilmiş (s. 4)

Distimik bozukluk, erken başlangıçlı, geç başlangıçlı ve atipik özellikler gösteren olmak üzere 3 gruba ayrılmaktadır. Çoğu hastada başlangıç çocukluk, ergenlik veya erken erişkinlik dönemindedir.

(Klein) distimik bozukluğun iyileşme oranı % 53 ve başka bir depresif bozukluğa relaps oranı %45 olarak bulunmuştur.

Erken başlangıçlı distimik bozukluğun duygudurum bozuklukları açısından ailevi yüklülükle, çocukluk çağı istismarıyla ve 1. ve 2. eksen bozukluklarıyla yüksek oranda komorbiditeden sözedilmekteyken; geç başlangıçlı distimik bozuklukların ise önemli kayıplar ve sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunun üzerinde durulmaktadır.

Distiminin Epidemiyolojisi
Depresif bozukluklar yaygın olmasının yanı sıra belirgin işlev kaybı, düşük yaşam kalitesi ve sosyal işlevsellikte düşüş ile ilişkilidir.

Distimik bozukluğun başlangıç yaşı yaklaşık olarak 10,5 olarak tespit edilmiş (s. 11)

…yapılan çalışmalarda distimik bozukluğun kadınlarda daha yaygın görüldüğü bildirilmektedir.

Distiminin genellikle genç yaşlarda başlayıp uzun yıllar sürmesi, belli kişilik örüntüleri veya bozuklukları ile bağlantısı olabileceğini düşündürmektedir.

Distimik Bozuklukta Borderline, Histriyonik, Narsisistik, Çekingen, Bağımlı ve Depresif kişilik bozuklukları görülebilir.

Depresif biliş ve davranışlar arasında sürekli ve yaygın keder, sıkıntı, keyifsizlik, neşesizlik ve mutsuzluk duyguları bulunmaktadır. Bu bireyler aşırı ciddidirler, eğlenmeyi ya da gevşemeyi beceremezler ve mizah duyguları eksiktir.
Kendilerini gerçekçi olarak tanımlarken başkaları tarafından karamsar olarak değerlendirilirler.
Benlik saygıları düşüktür ve yetersizlik duyguları hakimdir.

(fark) distimi tanısı için kronik duygudurum bozukluğu gerekmektedir fakat depresif kişilik için depresif duygudurum çekirdek semptom değildir ve tanı kriterleri arasında yer almamaktadır.

Kimlik sorununu veya bocalamasını değerlendirmek amaca dünyada yaygın biçimde kabul görmüş bir ölçme aracı bulunmamaktadır.

Çalışmaya katılan (…) Distimik bozukluğu olan hastaların % 68’i aynı zamanda major depresif tanısı da almıştır. Tersinden bakıldığında, major depresyon tanısı alan hastaların % 51’i distimik bozukluk eş tanısı almıştır.

(Karamustafaoğlu-Bozkan) çalışmasında ise erken başlangıçlı distimiklerin % 68’inde ve geç başlangıçlı distimiklerin % 47’sinde kişilik bozukluğu saptanmış, gruplar arasındaki fark anlamlı düzeye ulaşmamıştır.

…bu çalışmada, her üç hastadan ikisinin akut majör depresyon tanısı aldığı, ancak bu tanıyı alanların yaklaşık yarısında altta yatan distiminin söz konusu olduğu bulunmuştur.

Bütün olarak bakıldığında bu çalışmanın bulguları; psikiyatri kliniklerinde depresif yakınmalar nedeniyle tedavi gören hastaların çoğunda epizodik değil kronik depresyonun söz konusu olduğunu, DSM-5’te kronik majör depresyonun distimi ile birleştirilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu, epizodik olsun kronik olsun depresif hastaların çoğunda eşlik eden kişilik bozukluğu bulunduğunu, distiminin erken ve geç başlangıçlı biçiminde iki alt tipe bölünmesinin uygun bir yaklaşım olduğunu düşündürmektedir (s. 46-47).

Test/formlar

Uzmanlık Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Aydın, 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder