14 Eylül 2019 Cumartesi

Erol Ulubelen - İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye


İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye - Erol Ulubelen

Çağdaş Yayınları, 1982

30 Nisan 1908
Türkiye'deki en iyi elemanlar orduda bulunur, zayıflık sivil idarededir.
1908 İhtilaline Çeşitli Devletlerin Tepkiler:
İngiliz gazeteleri: Yeni hükümetin başarısı olanaksızdır. Türkler için parlamenter hayat gülünç bir şeydir.

Avusturya Basını: Türkiye'nin kuvvetlenmesi Avusturya'nın çıkarlarına aykırıdır, özellikle sarayın ticaret meselelerindeki hissi davranışını yeğleriz.

Bu hareketin özelliklerinden biri de Türkiye'yi bir türlü düzene sokamayışıdır. Parasal durum çok bozuktu, yardım almak için Fransa'ya yöneldiler,
İngiltere'den ise çürümekte olan donanmalarını düzeltmek için bir amiral istediler.
Orduyu düzene koymak için Alman generali von der Goltz getirildi.

Ruslar Türkiye'deki yeni durumu beğenir gibi görünmelerine karşın gerçekte beğenmediklerini sanıyorum. Çünkü eski sistemin Türkiye'yi batıracağını biliyorlardı, bu da Slav ırkı için çok iyi olacaktı. Diğer taraftan kuvvetli bir Türkiye'nin Rusya’da yaşayan Müslümanlar arasında çok etkili olacağını biliyorlar, böyle bir durum Ruslar için iyi olmaz.

Alfred de Bilinski, “The Living Age” yazarı: Abdulhamid, ben kullarımın mutlak hakimi olduğum süre, isterse imparatorluk tek bir vilayet kalıncaya kadar küçülsün, diyordu. İnce bir hesapla imparatorluğu yok olmağa sürükledi, ölümüyle birlikte her şey bitecek, imparatorluk batacaktır.
Tarihin hiç bir devrinde hiç bir kimse (Apres moi le deluge) lafını Abdulhamid kadar bağlılıkla uygulamadı (s. 76).

1911, Lord Salisbury
Türkler daima Türk kalacaklar, hiç bir zaman Avrupalılaşmayacaklar bir tek özellikleri iyi asker olmalarıdır.
Türk bütçesinin kötü durumunu maliye bakanı Cavit bey açıkladı o da Türk değil Yahudi.

21 Temmuz 1910
Eğer 1909 senesi baharında İstanbul'da olaylar patlak verip Türk ordusu ikiye ayrıldığı vakit Bulgarlar Türkiye'ye hücum etselerdi, İstanbul'a kadar gitmemeleri için hiç bir neden yoktu. Bugün ise Türkler Edirne'yi koruyabilirler. Burası ikinci bir Plevne olabilir.

Trablusgarp Harbi
Roma’da elçi olan Hakkı Paşa Türk – İtalyan ilişkilerini geliştirecek hiç bir şey yapmadı. Abdülhamid devrinde bir donanma gösterisi kâfi geldiği halde Genç Türkler yeni bir silah keşfettiler: Boykot...

İtalyanlar Türklere karşı milli prestijlerini kurtarmak ve Akdeniz’de Fransız üstünlüğüne engel olmak için büyük devletlere Trablusu işgal edeceklerini bildirdiler.

Trablustaki bütün Türk kuvveti 6 bin kişiden ibarettir. Türkiye’ye hiç bir haber vermek niyetinde değiller.

İngiliz basım İtalya’nın hareketini çok iyi karşıladı ve her zaman İtalya’nın yanında oldu.

Robert Gilbert Vansittart’tan Lord Curzon'a (Vansittart, 1920-1924 yılları arasında Curzon’un özel sekreteridir):
Türklerle yapılacak sulh 4 esas içerir:
1 — İstanbul ve Boğazlar.
2 — Anadolu ve Küçük Asya.
3 — Ermenistan.
4 — Suriye, Mezopotamya ve Arabistan.
1 — İstanbul’un müslümanlardan temizlenmesi: İstanbul’a girmesine izin verilmeyerek Türkleri İstanbul’u almakla kazandıkları o esrarengiz kuvvet silinecektir (s. 211).

14 Şubat 1920
Londra Konferansı:
Boğazlar uluslararası olmalıdır.

İtalyan delegesine göre: Türkler İstanbul'dan çıkartılırsa bütün İslâm dünyası ayaklanır. Boğazlan 30.000 askerle işgal edelim, boğazlar işgal edilirse Türkler merhametimize kalır.

1 Mart 1920
Lord Curzon, Boğazlar ve Marmara denizini içine alan bir örgüt kuruyor, ancak, Yunanistan ve Romanya gibi küçük devletleri de bu örgüte alalım, belki ilerde Bulgaristan’ı da alırız... Boğazlarda kesin olarak Türk bayrağı bulunmayacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder