7 Şubat 2019 Perşembe

Özcan Başkan - Türkçe Islık Dili


Özcan Başkan - Türkçe Islık Dili

Kuşköy Giresun’a bağlı Görele kazasının bir köyü olup, Görele deresinin içinden aktığı bir vâdinin iki yamacına kurulmuştur. 1963 yılında yapılmış olan bir köy okulu dolayısıyla, burada kullanılan ıslık dili hakkında önce yerli daha sonra da yabancı gazetelerde yazılar çıkmıştır. Bunun üzerine Kuşköy ıslık diline ilgi duyan bir yabancı ilim heyeti ile Kuşköy’e giden yazı sahibi tarafından ıslık dili üzerinde incelemeler yapılmıştır.

Islığın, normal konuşmadaki sese olan üstünlüğü, basit ve saf bir ton ile çalınmasıdır. Bu suretle konuşmadaki geniş bantlı ses spektrumu, ıslıkta 1000 - 4000 frekans arasına inmektedir. Bu titreşim bandı ise, insan kulağının en hassas olduğu frekanslar şerididir. Islığın çok Uzak mesafelerden duyulabilmesi veya gürültülü yerlerde bile işitilebilmesi bu özelliğine bağlıdır.

Kuşköyde çobanlar, kendi hayvanlarını ve köpeklerini yönetmek üzere bazı ıslık işaretleri yoluyla bunları belli davranışlara alıştırmışlar ve hayvanlarda belirli şartlı refleksler meydana getirmişlerdir. Bu işaretler, ‘dur!’, ‘yürü!’, ‘kımıldama!’, ‘etrafım dolan!’ gibi şeyler olup, belirli anlamlara geldikleri için, teker teker öğrenilmeleri gerekmektedir (s. 2).

Kuşköy’de kullanılan ıslık dili köylülerin konuştukları Türk diline dayanmaktadır. Yani normal konuşmadaki bütün telâffuz hareketlerine, ıslık çalarken de devam edilmekte ve bu suretle ortaya ıslıkla karışmış bir konuşma şekli çıkmaktadır.

Islık dili civar köyler dışında yabancılar tarafından anlaşılmadığı için özellikle, devlet otoritesini taşıyan ormancılar, jandarmalar, tahsildarlar gibi memurların köye yaklaştıklarını bütün köylülere bildirmek için kullanılmaktadır.

Bu hususta gerek köy yaşlıları ve gerekse kasabada oturanlar arasında yapılan soruşturmalar, ıslık dilinin ancak kırk - elli senelik bir geçmişi olduğunu göstermiştir.
Köy ve kasaba yaşlılarının hatırlayabildiklerine göre ıslık anlaşmasının kesin bir tarihi bulunmamaktadır. Fakat Kurtuluş Savaşında birliklerden birinin, öbüründen cephane istemek üzere, “c, p, h, n,” seslerini ıslıkla bu civar köylülerine çaldırdığı söylenmiştir (s. 3).

Islık dili sadece Kuşköy’de çalınmayıp civar köylerde de kullanılmaktadır (s. 4).

Yapılan yüzlerce ve yüzlerce deneme sonunda elde edilen tablolardan çıkan sonuç şu olmuştur: Köylüler Türkçe sesleri, ıslık dilinde sistemli olarak ancak üç vokal ( i ö o ) ve üç de konson ( f ç k ) olarak çalmak ve duymak temayülündedirler (s. 5-6).

Sonsuz sayıdaki müzik seslerinin, belli aralıklarda boğumlanarak ‘Do re mi fa sol la si’ nota perdelerini meydana getirmeleri gibi Türkçenin otuz iki vokal ve konsonu da ıslık dilinde bu altı seste kümelenmektedir.

Gerek vokallerde ve gerekse konsonlarda, ıslık çalma fizyolojisine uygun olarak ‘ön, orta, arka’ boğumlanma noktaları meydana gelmektedir.
Vokaller:
Ön      i           dudaklar düz
Orta   ö          dudaklar yarı düz yarı büzgün
Arka o          dudaklar tam büzgün

Konsonlar:
Ön      f           konson sürtünücü
Orta   ç          konson yarı duraklı yarı sürtünücü
Arka  k         konson tam duraklı

Islık çalarken ses telleri titreşmediğinden sedalı konsonlar elde edilememekte dudaklar birleşmediğinden de çift dudaklı (p, b, m ) sesleri ancak ç olarak çıkabilmektedir.

…ıslık dili Kuşköylülerin ihtiyaçlarına cevap verebilmektedir: bu bakımdan ıslık dilinin kendi başına bir dil değeri yar demektir (s. 7).

Sosyo-kültürel çerçevenin sınırlı oluşu sebebiyle ‘bütünleme’ faktörü ıslık dilinin anlaşılmasında son derece yüksek bir rol oynamaktadır. Onun için ıslık dilinin güdüklüğünden meydana gelen ‘eksiklik’ nispeti haberlerin anlaşılmasına engel olacak bir dereceye erişmemektedir (s. 10).

---
Türkçe Islık Dili, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt: 16 (s. 1-10), 1968

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder