5 Ekim 2023 Perşembe

Antalya’nın Gündoğmuş İlçesinin Köylerinde Kullanılan Mutfak Araç Gereç Adları

 

Antalya’nın Gündoğmuş İlçesinin Köylerinde Kullanılan Mutfak Araç Gereç Adları

Emine Atmaca

 

Türkiye Türkçesi ağızlarında Standart Türkiye Türkçesinde pek kullanılmayan birçoğu eskicil (~arkaik) kabul edilebilecek mutfak araç gereç adları vardır. Bu araç gereç adlarının bir kısmı ya en eski yazılı kaynaklardaki gibi muhafaza edilmiş ya da birtakım ses, şekil ve anlam değişikliklerine uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.

 

Orta Asya’da yapılan arkeolojik kazılar neticesinde küçük bıçaklar, kaşıklar, fincanlar, bardaklar, kulplu güveçler, çömlekler ve bazı kap-kacaklar (bulunmuş…)

 

Mutfak kelimesi, Arapça matbah kelimesinden Türkçeye geçmiş Arapça mutfak adının yerini, geçmişten günümüze kadar yaygın olarak ocak, ocaklık, aşevi, aşdamı ve ocakbaşı gibi adlar da karşılamaktadır. Ocaklık, içinde ateş yakılan, ısınma, yemek pişirme, ısıtma gibi amaçlarla kullanılan yer denmekte fakat o odanın/evin temel yapısı olması dolayısıyla tamamıyla mutfağın adı olmuştur.

 

Kap kacak konulu ilk ciddi çalışma halkbilimci, Başkurt Türklerinden Hâmit Zübeyir Koşay’a aittir.

diğer araştırma tarih profesörü Bahaeddin Ögel’e aittir (Türk Kültür Tarihine Giriş eserinin IV. Cildinde)

 

bıçak / buçak (<< bıçgak)

Clauson (1972, s. 293-294), sözlüğünde kelimeyi şöyle vermiştir: bıç-’tan türemiş isim, “asıl anlam ‘kesilen şey’, ‘parça’ vb. bazı şivelerde, Uyg.’da bile oldukça eski bir tarihte dudak benzeşmesiyle buçğak olmuş…”.

 

Çakı: Alanya ağızlarında “hebil” kelimesi de çakı anlamında kullanılmaktadır.

 

sıranı: Hamur kesmede ve hamur teknesinin dibinde kalan hamurları temizlemede kullanılan keskin demirden yapılmış, bıçak biçiminde gerece denir. Kumluca, Elmalı ve Korkuteli’nde bu mutfak gerecine ıskıran/ısgıran denir. Alanya’nın köylerinde bu gereç, sıran (< sıyıran) ve ıspartula (< STT spatula < İt. spatola) gibi isimlerle de kullanılır

 

tımlı: Geniş saplı, küçük sapsız bıçağa denir. Taburoğlu gibi davar boynuzundan yapılır. Antalya’nın Alanya ağızlarında bu bıçağa “timli” denmektedir

 

soku (< ET soq- “dövmek, vurmak” + -qu): Taş dibeğe denir. Ayrıca ağaçtan yapılan ve dibek taşındaki tahılı dövmeye ve ezmeye yarayan tokmak şeklindeki gerece de denir.

Anadolu’da büyük taş dibeklere soku yanında “zoku” ve “zokku” da denmektedir

 

çitil/çitili: Küçük boyutta, kulplu su kabına verilen küçük bakraca denir. Araştırmaya konu olan köylerde çitil şeklinde geçen bu gereç Türkiye Türkçesi Ağızlarında “sitil” şeklinde de kullanılmaktadır. Türkmen ağızlarında setil “bakraç” anlamında kayıtlıdır

 

gönek (< kön+ + +ek): İbrik demektir. Clauson kelimenin “küçük deri nesne” anlamındaki ko:n’dan türediğini ve bugün özel bir anlamda “sağım kovası” anlamını taşıdığını belirtmiştir. DLT’de könek, “matara, ibrik, su tulumu” anlamlarında kayıtlıdır.

 

gümlü: Testinin daha büyük olanına denir.

 

senek (<< sengek): Çam ağacından veya topraktan yapılmış su kabı, su testisidir.

 

gorluk (< STT korluk): Et, köfte, balık vb. gibi yiyecekleri pişirmek için kullanılan sac veya bakırdan yapılmış bir pişirme gerecidir.

 

çomça/çomuça/çömçe (< STT çömçe < Far. cemce): Yemek pişirirken ve tabağa koyarken kullanılan, kaşıktan daha büyük olan bugünkü kepçeye verilen addır. Çömçe, ağaç kaşığın bir büyüğüdür, daha geniş ve çukur olanıdır.

 

binli: İçine zeytinyağı konulan büyük şişenin adıdır.

 

civcer: Keçi veya koyun derisinin boyun tarafı ile ön bacak kısmı bağlanır. Diğer tarafından içerisine yoğurt dökülerek bu yoğurt ezilir yağı çıkarılır. Kalan kısımdan da ayran yapılır. Bu işlemin yapıldığı gerece civcer denilmektedir.

 

Atmaca, E. ve Kanık, E. (2019), Antalya’nın Gündoğmuş İlçesinin Köylerinde Kullanılan Mutfak Araç Gereç Adları, 3. Uluslararası Türklerin Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu / III. International World of Turks Symposium Social Sciences - Bildiriler Kitabı - 12-14 Nisan 2019 (Antalya) (s. 10-25), Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder