Rize’nin
Yakın Tarihine Bir Bakış (1923 – 1950)
Milli Mücadelenin kazanılmasında Rizeliler büyük yararlıklar
göstermişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Paşa 1923’te Rize hemşehriliğini kabul
etmiştir.
Mustafa Kemal 17-18 Eylül 1924’te Rize’yi ziyaret etmiştir.
Rize livası (sancak) 1924’te Rize Vilayetine
dönüştürülmüştür.
Rize’de çay ziraatı 1940’lardan itibaren önem kazanmaya
başlamıştır.
1924 yılında Rize’de Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma
Rusya’ya gönderilmek üzere bekleyen esirler mevcuttur.
1928 yılında Rize’de iktisadi hayatın gelişebilmesi için,
Rize-Erzurum arasındaki yolun açılması elzem görülmekteydi.
…eskiden beri yapılmakta olan keten bezi, ipekli entarilik
ve peştamal imalatı iptidai şekilde devam etmekteydi.
Rize hapishanesindeki mahkûmların mısır kabuğundan ördükleri
sandalye, koltuk, kanepe ve masalar özellikle “Seyr ü Sefain” vapurlarında
kullanılmaktaydı.
Okulların bulunduğu köy ve merkezlerde akşamları “halk
dershanesi” açılıyordu. Ayrıca, Pazartesi ve Perşembe günü akşamları kütüphane
salonunda halk yararına konferanslar verilmekteydi. Bütün bu faaliyetler
öğretmenlerin fedakârlıkları sayesinde gerçekleşmekteydi.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rize’de de halk üzerinde egemen
olmaya çalışan mütegallibelerin varlığı da söz konusuydu.
1 Haziran 1933 tarihinde yürürlüğe giren Çoruh Vilayeti 2
Ocak 1936 tarihinde kaldırıldı.
1931 yılında Vali Ekrem Bey’in katkılarıyla Rize’de bir
matbaa kuruldu.
Ağustos 1931 tarihinden itibaren Rize gazetesi bu matbaada
basıldı.
Bu gazete 94. Sayıdan itibaren Çoruh adıyla yayınlandı.
Rize Halkevi, 24 Haziran 1932 Cuma günü açıldı.
…bu dönemde, modern giyim-kuşam teşvik edilmekteydi.
Vali Hüsnü Uzgören’in 13 Temmuz 1939 tarihli yazısı:
“Gerek erkekler ve gerek kadınlar medenî kisveye girmeye çok
teşne ve heveskâr iseler de malî kudretleri buna müsait olmadığından bu arzu ve
emellerini yerine getirememektedirler…”
1943 yılında Rize’de cemiyetler arasında en fazla üyeye 342
kişiyle Çocuk Esirgeme Kurumu sahipti.
Halkevleri ve halk odaları birinci derecede okuma ihtiyacını
karşılamakta ve radyoları da toplanma vesilesi teşkil etmekteydi. İkinci Dünya
Savaşı yıllarında radyo halkın aydınlatılması açısından büyük öneme sahipti.
İkizdere halkı tarafından köy odası için alındığı halde
nahiye müdürü tarafından evde kullanılan radyo, bu nahiye müdürünün vekâlet
emrine alınması üzerine yeniden odaya teslim edilmiş…
1940’lı yıllar
Rize mahkemelerindeki işlerin yüzde yetmişini arazi
münazaalarından doğan davalar teşkil etmektedir.
Rizeliler eskiden beri geçimlerini sağlayabilmek için
“gurbete”, daha ziyade Rusya’ya gidiyorlardı (kusurlu bilgi, doğrusu şöyle:
Rize’de Hemşin ilçesinde daha yoğun olmak üzere, sahile uzak yerleşimlerde
yaşayanlar için gurbetçilik önemli bir geçim faaliyetidir. Gurbetçilerin yurt dışı
tercihleri Rus tahakkümü altındaki ülkeler olmuştur. Fark nerede; Rizeliler
“genellemesi” hatalı). Rusya’da fırıncılık, pastacılık ve işçilikten
kazandıkları paraları Rize’ye gönderiyorlardı.
Çay tarımı Rize’de Zihni Derin öncülüğünde başladı. Rize’de
çay ziraatı uzun bir süre deneme mahiyetinde sürdürülmüş olup, 1938 yılında
üretilen 138 kilo yaş çaydan 30 kilo kuru çay elde edilmişti.
Rize’de çayın önem kazanmasıyla birlikte, her yıl “çay
bayramı” kutlanmaya başlanmıştır.
Zeyyat Selimoğlu’nun Rize’nin Köylerinden adlı yazısı:
Rizeli armatör Hamdi Selimoğlu’nun oğlu olan Zeyyat
Selimoğlu’nun kaleme aldığı yazı ödüle layık görüldü.
Yazıda, 1950 yılı öncesi Rize yöresi köy hayatından kesitler
sunulmaktadır.
…
Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Sayı: 20, 2016, s. 293-308
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder