Sinan
Başaran - Rize siyasi tarihi (1923-1950)
Özet
Bu çalışmanın amacı; 1923-1950 dönemi Rize’deki siyasi
teşkilatlanmaların oluşumunu, iktidarın çalışmalarını ve bunun şehirdeki
yansımalarını ortaya koymaktır.
Giriş bölümünde yöre insanın mizacı, değer yargıları,
sosyal, ekonomik ve kültürel durumu genel hatlarıyla ortaya konulmuştur.
Birinci bölümde, CHP’nin Rize ve ilçelerindeki
teşkilatlanmasına, 1933-1936 dönemi Çoruh vilayetine bağlı olan ilçe
teşkilatlanmalarına ve SCF (Serbest Cumhuriyet Fırkası) ile DP (Demokrat Parti)
yapılanmasına değinilmiştir.
İkinci bölümde ise, Rize Türk Ocaklarından ve Rize
Halkevinden bahsedilmiştir. Üçüncü bölüm, 1923-1950 dönemi Rize’de yapılan
sekiz genel seçim ve iki ara seçim sonuçları ile seçilen vekillerin biyografilerine
dair bilgiler içermektedir.
Giriş
Karadeniz Bölgesi’nin iklimi ve engebeli coğrafyası
düşünüldüğünde Rize insanın sert mizaçlı, inatçı ve özgür ruhlu olduğu
anlaşılır.
Rize insanının muhafazakâr bir yapısı vardır. Aile bağları
güçlüdür. Aile kavramının bölgede çok güçlü olması kalabalık sülalelerin bir
arada yaşamasına neden olmuştur.
…her bucakta ve ilçede öne çıkan ve sözleri dinlenen belli
başlı aileler bulunmaktadır.
Ekonomik açıdan bakıldığında ise il son derece fakirdir.
Ekilebilir arazisi azdır.
…gurbetçilik çoktur (s. 1).
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından / Rize’de şube açan
iki cemiyetten söz edilebilir: Birincisi zararlı cemiyetler arasında gösterilen
Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti, diğeri Milli Mücadele taraftarı
olan Trabzon Muhafaza-ı Hukuku Milliye Cemiyetidir.
Rize ve çevresinin yarı özerk bir statüde yönetilmesi
fikrini dile getiren Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyetinin
faaliyetleri 28 Eylül 1919’da kapatılmasıyla sonlanmıştır (s. 2).
Trabzon Muhafaza-ı Hukuku Milliye Cemiyetinin Rize şubesi 24
Mart 1919’da kuruldu. İlk üyeleri Mataracızade Mehmet (Mataracı), Şükrü,
Tuzcuzade Süleyman, (Eczacı) Tevfik, Lazoğlu Mustafa (Turanlı), Mataracızade
Hakkı (Mataracı), Güvelioğlu Ahmet (Güveli) ve Hacıömeroğlu Ahmet
Efendiler’dir.
Mataracızade Mehmet: 1879’da (R.1295) Rize’de doğdu.
…tahsili yoktur. Askerlik yapmadı. I. Dünya Savaşı’nda Hopa’ya giden gönüllü
birliklere gerekli olan malzemenin deniz yoluyla nakliyesi görevinden bulundu.
Bölgenin Ruslar tarafından işgali üzerine İstanbul’a gitti. Burada fırıncılıkla
uğraştı. Millî Mücadele Dönemi’nde, Ankara’nın görevlendirmesi üzerine Rize’ye
geri döndü. Millî Mücadeleye, Batum üzerinden deniz yoluyla silah ve cephane
nakliyesi görevinde bulundu. Rize’de MHG’nin (Müdafaa-i Hukuk Grubu) ve
akabinde kurulan CHP’nin kurucu başkanlığını üstlendi. Uzun yıllar Rize’de CHP
il başkanlığı görevinde bulundu. Ticaretle ve çiftçilikle uğraştı. Rize’nin
sözü geçen eşrafından olan Mehmet Mataracı, 1953 yılı Ağustosunda vefat etti.
Rize Tophane Mahallesi’nde bulunan aile kabristanlığına defnedildi (s. 3).
Rize’de İzmir’in işgalini protesto mitingi düzenleyen
cemiyet, o dönem Erzurum ve Sivas Kongrelerine delege gönderdi. Sivas Kongresi
sonrası tüm cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti adı altında
birleşmesi sonucu şubenin adı MHC (Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti) olarak değişti.
BMM’nin açılmasının ardından 23 Nisan 1920-10 Ağustos 1923
tarihlerini kapsayan birinci dönem Lazistan vekilleri; Osman Nuri (Özgen), Ziya
Hurşit, Mehmet Necati Memişoğlu, Esat Özoğuz, Zeynel Abidin Atak ve İbrahim
Şevki Bey’lerdir.
Osman Nuri Bey, Osmanlı Mebusan Meclisi üyelerinden olduğu
için oylamaya katılmadan doğrudan Meclise girdi.
Birinci dönem Mecliste Esat Bey, Ziya Hurşit ve Abidin
Beyler, Mustafa Kemal’in bulunduğu Birinci Grup’ta yer alırken sonrasında Ziya
Hurşit ile Abidin Beyler muhalif olan İkinci Grup’a geçtiler.
…Birinci Grup’ta yer alan Esat Özoğuz bir sonraki dönem
yeniden vekil seçildi. Diğerleri bir daha milletvekili seçilemedi.
Birinci Bölüm
1. Rize Vilayetinde Parti Teşkilatlanmaları ve
Devrimlerin Yansıması
Cumhuriyet Halk Partisi, 9 Eylül 1923’te “Halk Fırkası”
adıyla kurulmuş (…) İsmet Paşa’nın 20 Kasım 1923’te yayımladığı bir genelgeyle
yurttaki tüm Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Partiye intikal ettirilmiş ve Partinin
ilk teşkilatları da hâlihazırdaki bu cemiyetlerin idare kurulları olarak kabul
edilmiştir (s. 9).
1 Haziran 1925’te parti müfettişlikleri kuruldu.
Rize, Trabzon, Gümüşhane, Giresun ve Ordu vilayetleri üçüncü
bölge müfettişliğini oluşturdu.
…bölgeye müfettiş olarak Şevket Bey atandı.
Şevket Bey, Teftiş sonrası hazırladığı raporda (Eylül 1925’te
Rize’deydi), Rize halkının hükümete ve cumhuriyete bağlı fedakâr insanlardan
oluştuğunu belirtmiş, ayrıca inkılapları da benimsediklerini vurgulamıştır (Yeniyol
Gazetesi, (6 Teşrinievvel 1341), sayı: 244-344.). / s. 10
Parti, çalışmalarını Piriçelebi Mahallesi’nde iki katlı
binada yürütmekteydi. 1932’de Halkevi kurulmasıyla birlikte Parti teşkilatı bu
binanın üç odası ile ortak salonda faaliyetlerine devam etti.
Rize’deki mahalle, köy ve nahiye teşkilatlarının kurulması
1930’ların ortalarını bulacaktır.
…il yönetimi beş ya da yedi kişiden oluşabiliyordu.
1933 yılında Artvin ve Rize illeri birleştirilerek Çoruh adıyla
yeni bir il kuruldu.
…yeni il idare heyetini seçmek için 26 Mayıs Cuma günü
kongre yapıldı.
Yeni vilayetin artan nüfusu nedeniyle daha önce 7 olan idare
kurulu üye sayısı bu seçimde 9’a çıkarıldı. Heyetin başkanlığına yeniden Mehmet
Mataracı seçildi.
Parti, halk arasında kökleşememişti.
Fırkanın kuvvetlenmesine ve halk üzerine bir sempati
uyandırmasına mani olan en kuvvetli sebep, fırka teşkilatının mahdut [sınırlı]
bir zümrenin inhisarı [tekeli] altında kalmış olmasıdır. Rejimin gayesini
kavramaktan aciz olan bu zümre, fırka nüfuzunu yalnız şahsi istifadelerini
temin için kullanmaktan başka bir şey yapmış, fırkanın umdelerini halka aşılamak
görevini tamamıyla ihmal etmişler, yalnız her teşekkülün başına geçerek onu
istismar etmeyi düşünmüşler ve bu suretle muhitte her gün biraz daha genişleyen
bir hoşnutsuzluk başlamasına sebebiyet vermişlerdir (s. 14-15).
Bu yüzden 1930’lu yıllarda Genel Merkez, taşra örgütlerini
sıkı bir şekilde kontrol etmeye başladı.
1934-35 yılları Rize’deki teşkilatlanmanın zirve yaptığı
dönem oldu.
(1935) yılın ilk ayı itibariyle Rize’nin her köyünde birer
köy ocağı oluşturuldu.
…kâtiplik görevi Hasan Fehmi Biber’e verildi.
Hasan Bey’e, yeni yönetiminde hem kâtiplik hem de saymanlık
görevi verildi.
Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme
hakkının verildi…
Bu konuda Rize’de en hızlı gelişmeyi Pazar ilçesi kaydetti.
İlçe teşkilatının 1935 yılının ilk ayında yaptığı toplantıya 100’ün üzerinde
kadın katıldı.
(CHP Rize merkez ilçe teşkilatı) Teşkilat, gerçek anlamda 25
Şubat 1935’te kuruldu. Başkanlığa Ömer Tuzcu seçildi
18 Haziran 1936 tarihli kararla, il başkanlıklarına
valilerin getirilmesiyle yaşandı.
Karar gereği Parti başkanları, başkanlığı valilere
devredecek ve kendileri de il teşkilatında üye olarak göreve devam edeceklerdi.
Valilerin il başkanlığı yaptığı dönemde Rize’deki Parti
çalışmalarında, eski dönemlere nazaran belirgin bir ilerleme kaydedilmediği
görülür.
1939 yılında il idare kurulu başkanlığına, Mehmet Mataracı,
kâtipliğe ve muhasipliğe, Ticaret Odası Başkâtibi Hasan Fehmi Biber getirildi.
Partiye üye olma yaşı 18’den 22’ye çıkarıldı.
1940 yılı itibariyle Rize’deki Parti teşkilatı 1 vilayet, 2
ilçe, 20 nahiye, 48 semt ocağı ve 126 müstakil köy ocağından oluşmaktaydı.
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen yine de Genel Merkezin
beklediği başarı sağlanamadı.
Tek parti dönemi boyunca halk, isteklerini CHP Kurultayına
“dilek sistemi” çerçevesinde duyurdu.
Kongrede bulunan parti müfettişinin de katıldığı
değerlendirme sonucunda bu dilekler şekillenirdi (s. 76).
İstekler çoğunlukla ziraat, ekonomi, sağlık ve eğitim gibi
konuları kapsardı.
1927 yılında iletilen başlıca talepler
Rize’de bir lise açılması
Yolların yapılması
1935 yılında iletilen başlıca talepler
Rize’de bir lise açılması
Pazar’da bir ortaokul açılması
Rize-İspir yolunun yapılması
Yeterli bir kadroyla vilayete bir hastane açılması
1940 yılında iletilen başlıca talepler
Rize’de bir lise açılması
Rize’deki hastanenin 50 yataklı olması
Of ilçesinin Rize’ye bağlanması
İkizdere nahiyesinin ilçe olması ya da tam teşekküllü
nahiyeye çevrilmesi
Mısır ürününün azlığı nedeniyle, ekmeklik mısır sevkiyatı
Rize’de ve Pazar’da birer halkevi, ayrıca Pazar’da bir
hükümet konağının yapılması
Genel Merkeze iletilen isteklerin başında; Rize’de bir lise
açılması, Rize-İspir Yolu’nun yapılması, Of ilçesinin Rize’ye bağlanması ve
hastanenin yatak adedinin artırılması gelmekteydi.
Eğitim alanında göze çarpan
en belirgin istek Rize’de bir lise açılmasıdır.
1940’larda Rize’deki ortaokullardan her yıl 100 kadar
öğrenci mezun oluyordu.
Yoksulluğun üst düzeyde olduğu Rize’de, eğitim almak için
yaşadığı köyden ya da nahiyeden il dışına çıkan kişi sayısının parmakla
sayılacak kadar az olduğu su götürmez bir gerçektir. Kaldı ki ortaokul okumak
için bile pek çoğunun Rize’ye gelme ihtimali dahi yoktu.
Vilayetin 1940 yılındaki durumuna bakıldığında iki
ortaokulu, 30’u köyde 5’i merkezde olmak üzere 35 ilkokulu vardı
İlin lise talebi, ülkedeki mevcut liselerin eksiklikleri
giderilmedikçe yenisinin açılmayacağı kararıyla yıllarca reddedildi.
1950 yılına gelindiğinde Karadeniz sahilindeki illerden
sadece Rize ve Sinop’ta lise yoktu. Rize’de lisenin açılışı 1951’de Demokrat
Parti döneminde gerçekleştirildi.
Rize-İspir yolu
Bu yolla iktisadi açıdan zayıf olan Rize’ye ciddi bir artı
kazandırması arzulanmıştır.
Rize-İspir yolunun inşasına 1930 yılı sonbaharında başlanmış
ve tüm Rize topyekûn seferber olmuştu. Yolda, iki yıllık dönem sonunda
mahallinden gidenler hariç 4.200 küsur kişi gönüllü ve 3.058 kişi ücretli
çalışmıştı (Rize, (2 Şubat 1933), sayı: 77.).
Ekonomik açıdan bir başka önemli konu, vilayetin yemeklik
mısır unu ihtiyacıdır.
Talepler ve stoklar doğrultusunda, bölgeye mısır
sevkiyatında bulunulur ve uygun fiyata satılırdı.
Bazen bu durumu suistimal eden görevliler olurdu.
İkinci Dünya Savaşı döneminde açlık had safhada. Devlet 2
okka mısır dağıtmakta. Bir gün 6 okka mısır vereceği haberi yayılmış. Mısırı
muhtarlar alıp köylüye dağıtıyor. Kıbledağı muhtarı mısırı almaya şehre gitti.
Mısırı biran önce almak isteyen halktan onlarcası da peşinden gitti. Muhtar,
Karadeniz Otelinde başka muhtarlarla kağıt oynuyor. Köyün halkı dışarda
muhtarın mısırları dağıtmasını beklemekte. Kimse muhtara soramıyor. Evinde
tadilat yapan bir usta ona biraz yakın olduğundan köylü ondan rica ediyor. “Git
muhtara sor, ne zaman mısırları dağıtacak”. O da cesaret edip soramıyor. Millet
aç. Köyde, çoluk çocuğu bırakıp gelenler var. Meğerse muhtar 6 okkalık mısırın
4 okkalık kısmını İspirlilere satmış. Parasını da kendisi almış. Geri kalan
mısırı gündüzden dağıtmak istememiş. Belki birileri Valiye şikâyete gider diye.
Millet saatlerce bekledikten sonra köyün yolunu tuttu. Muhtar da 2 okkalık
mısırı akşam evlere tek tek gidip dağıttı (s. 85).
Mısır sıkıntısı çeken bazı aileler değirmende un çok olsun
diye fındıkkabuğunu da öğütür ve mısır ununa karıştırırdı.
19 Ocak 1925 tarihinde çıkartılan Yol Mükellefiyet Kanunu
kapsamında vatandaşların bulundukları vilayette yılda 6-12 gün yol
çalışmalarında bizzat bulunmaları gerekiyordu. Kanun, 18-60 yaş arası erkekleri
kapsamaktaydı. Ancak isteyenler yol vergisini nakdi olarak ödeyebilirdi.
Pazar’da elma kurutma fabrikasına 1939’da başlanmış ve
1942’de bitirilerek hizmete açılmıştı. Açıldığı yıl 165 ton kuru elma üretildi.
Ancak sonraki yıllar istenilen düzeyde üretim gerçekleştirilemedi.
1935 yılında Rize Hastanesi, tek doktorlu ve 25 yataklıydı.
Rize’de CHP’nin önde gelen üyeleri diğer vilayetlerde de
olduğu gibi eşraf ve memur kesimidir. Bu kişilerin en iyi nüfuz ettiği yerin
şehir merkezleri olması, Rize’de partinin buralarda daha güçlü olmasına neden
olmuştur.
Vilayetteki tüm kuruluşlara partinin hâkim olması tabii ki
bir tesadüf değil, partinin politikasıdır.
…açılan halkodalarıyla ve yine halkevlerinin köycülük
şubeleriyle etkinin düşük olduğu merkez dışına ulaşılmaya çalışılmış ancak
istenilen düzeyde başarı sağlanamamıştır.
Tek parti döneminde Rize’de CHP üye sayısı, hiçbir zaman
Genel Merkezin belirlediği %10 ortalamasını yakalayamadı. Rize’de partili
sayısının nüfusa oranı 1935’te %3,4 ve 1940’ta %3,5 ve 1945’te %6 seviyesinde
kaldı.
Türkiye’de ilk kez çok partili sisteme 17 Kasım 1924’te
TCF’nin (Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası) kurulmasıyla geçildi.
TCF’ye CHP’den istifa ederek geçen vekiller arasında Rize
milletvekillerinden kimse bulunmadı.
TCF’nin Rize’de bir teşkilatı oluşturulmamıştır (s. 90).
Rize’de SCF Teşkilatının Kurulması
…konuya dair bazı fotoğraflardan parti binasının açılışının
20 Ekim 1930 tarihinde kabalık bir halk katılımıyla gerçekleştiği
görülmektedir.
SCF kurulduktan bir ay kadar sonra ülke genelinde belediye
seçimleri yapıldı.
SCF, yeni kurulmuş bir parti olmasına rağmen bu seçimde
Türkiye genelinde ciddi bir başarı sağladı.
Ancak seçim sonrasında CHP’nin pek çok yerde usulsüzlük
yaptığı anlaşıldı. Rize’deki seçime dair de bu yönde şikâyetler oldu (s. 92).
Rize’de seçimleri CHP kazanmışsa da yaklaşık bir buçuk aylık
bir partinin vilayetteki oyların %29’unu alması büyük bir sorundu. Bu durum,
vilayette CHP’ye ve parti teşkilatına hatırı sayılır bir tepkinin olduğunu
göstermekteydi.
Demokrat Partinin Rize şubesi 10 Mart 1946’da açıldı.
Mehmet Fahri Mete, partinin Rize’de oluşturulan il idare
kuruluna başkan olarak seçildi.
Çok partili sistemin ilk genel seçimi 1946’da gerçekleşti.
Normalde 1947’de olması gereken seçim, CHP tarafından bir yıl öne çekildi.
DP, teşkilatlanmasını tamamlayamadığı 16 ilde seçime
katılmadı. Bu illerden birisi de Rize’ydi.
Rize’de 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimler
…seçimi %70 oy oranıyla DP kazandı ve tüm vekillikleri aldı
Medrese Olayı
Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar varlığını devam ettiren
medreseler, Rize’de yaygın bir şekilde bulunuyordu. İl genelinde sayıları 30’u
bulan bu medreselerin bir kısmı 1914’teki seferberlik ilanı ile 1916’daki Rus
işgali sonrasında faaliyetlerine son vermişti. Geri kalan kısmı da 3 Mart 1924
tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla kapatıldı. 1924 yılı
sonrasında kapatılan bu medreselerin bazıları ilkokula çevrildi (Orhan Naci Ak,
Rize Medreseleri ve Medrese Alimleri).
18 Eylül 1924 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Rize ziyareti
sırasında,
Rize Müftüsü Mehmet Hulusi Efendi 572 ile Pazar müftüsü,
yanına giderek kendisine medreselerin açılma talebini içeren bir dilekçe
verdiler.
Gazi bu talebe kızdı ve sert tepki gösterdi
Olayın ardından Rize Müftüsü istifa ettirildi.
Medreselerin kapatılması; bu kurumların, faaliyetlerini yurt
çapında gizli olarak yürütmelerine neden oldu.
Kurslar, her ne kadar tedbir alsa da bazen jandarma ve
zabıta tarafından basılırlardı. Böyle zamanlarda jandarmalar hocalara türlü
hakaretler eder, bazen de alıp götürürlerdi.
Şapka Olayı
25 Kasım 1925 günü Rize’nin Güneysu bölgesinde Ulucami İmamı
Şaban Hoca ile Muhtar Yakup Ağa ve arkadaşları çevre köyleri Ulucami önünde
toplanmaya davet etti. Toplanmaya gelenlerin bir kısmı Şapka Kanunu’nun sadece
protesto edileceği zannıyla bir kısmı ise daha öte bir olayı beklercesine
silahlarıyla geldi. Burada, Şapka Kanunu’nun verdiği rahatsızlık dile
getirilerek halk hükümet aleyhinde kışkırtıldı. Galeyana gelenler, eşkıyaların
da verdiği destekle Güneysu karakolunu bastı ve altı jandarmayı rehin aldı.
İmam Şaban, şeriatın korunması için Rize’nin basılıp yağmalanmasını,
hapishanenin boşaltılmasını, hükümet konağının ele geçirilmesini teklif etti ve
her kim bu teşebbüsten kaçarsa onu öldüreceğini söyledi (s. 117).
Ardından Yenipazar köyünden Muharrem Hoca’nın şapka
aleyhinde verdiği fetva benzeri yazısı orada bulunan hocalar tarafından okundu.
Olayın haberini alan Rize’deki askeri birlik ise bir müfreze
askerle geliş güzergâhı üzerindeki kemer köprü önünde, yanlarında getirdikleri
toplarla mevzilenmişlerdi (Orhan Naci Ak, Rize Tarihi).
10 gün süren bu olay sonrasında 143 kişi tutuklandı.
…isyana kumanda ettiği belirlenen Hoca Şaban, silahlı
asilerin kumandanı Yakup Çavuş, jandarma karakolunu basan Bekçi Kadir Ağa,
asilerin elebaşlarından Hasan Ağa, Peçelioğullarından Muhammet, Kanburoğlu
Mahmut ve bunlarla birlikte isyanda rol alan Tarakçıoğlu Sabit ve Peçelioğlu
Aslan Çavuş olmak üzere 8 kişi idama mahkûm edildi.
1930’lu yıllarda kadınlara siyasi haklarının verilmesine
paralel olarak peçe ve çarşafa yönelik müdahaleler de yoğunlaştı.
Halkevlerinde başlayan çalışmaların ardından 1934’te de bazı
vilayetlerde belediye encümen kararlarıyla peçe ve çarşaf yasaklanmaya başladı.
İkinci Bölüm
2. Rize Türk Ocakları ve Rize Halkevinin Faaliyetleri
1912’de yayımlanan Türk Ocağı Esas Nizamnamesinde Ocağın
kuruluş tarihi, 25 Mart 1912 olarak belirtilmektedir.
1931 yılına gelindiğinde de Türk Ocakları tüm mal varlığı
ile CHP’ye devredilmiştir.
Rize Türk Ocakları; Rize Merkez, Pazar ve Hopa olmak üzere
üç şubeden oluşmaktaydı. Bunlardan Rize Türk Ocağı 1924 yılında kuruldu.
Ocağın bilinen ilk faaliyeti Ziya Gökalp’in ölüm yıl dönümü
münasebetiyle 1924 yılında yayımlamış olduğu taziye mesajıdır.
Rize Türk Ocağı, 1927 yılında kılık-kıyafete dair önemli bir
karara öncülük etti. Türk Ocağının önerisiyle İl Genel Meclisi, Rize’de peçe
takılmasını, zıpka ve mintan gibi gayri medeni olarak adlandırdığı kıyafetlerin
giyilmesini yasakladı.
Ocakların önemli faaliyet alanlarından birisi de spordu.
Türk Ocaklarının 1930 yılında kurulan SCF’ye yakınlaşması
başta Mustafa Kemal olmak üzere CHP’yi rahatsız etmişti.
Bunun üzerine, Türk Ocakları 10 Nisan 1931’de yaptığı
olağanüstü kurultayda, Ocakların kapatılması ve tüm mal varlıklarının CHP’ye
devredilmesi kararını almak zorunda kaldı.
Halkevlerinin kurulmasının temel gerekçelerinden birisi,
CHP’nin ve onun gerçekleştirdiği devrimlerin halk tarafından yeterince
benimsenmemesidir.
Rize Halkevinin resmi açılışı, 20 halkeviyle birlikte 24
Haziran 1932 Cuma günü gerçekleşti.
Üçüncü Bölüm
3. Rize’de Seçimler ve Seçilen Milletvekilleri
1923 seçimlerinde Rize’den çıkan vekil sayısı beştir.
Seçim sonucunda da MHG adayları, Rize’de açık ara seçimi
kazanmıştır.
Esat Özoğuz
Rauf Benli
Ahmet Fuat Bulca
Ekrem Rize
Ali Rıza Zırh
Rauf Benli’nin 3 Mayıs 1925’te ölümü üzerine 8 Aralık
1925’te Rize’de ara seçim yapıldı.
…seçime tek aday olarak katılan Hasan Cavit Belül, 365 oyla
Rize milletvekili seçildi.
Hasan Cavit Belül
1927 Seçimleri
1923 seçimlerinde beş olan Rize milletvekili sayısı bu
seçimde altıya yükseldi.
Fuat Bulca
Ali Rıza Zırh
Esat Özoğuz
Atıf Tüzün
Hasan Cavit Belül
Akif Akyüz
1931 Seçimleri
Bu seçimlerde Rize’den yeni bir milletvekili adayı listeye
konulmadı. Mevcut vekillerle seçime gidildi.
1935 Seçimleri
1933 yılında, Rize ve Artvin vilayetleri birleştirilerek
Rize merkezli Çoruh vilayeti kuruldu. Artvin’in iki milletvekili vardı. Böylece
6 vekilli Rize ile birlikte vilayetin vekil sayısı 8’e yükselmiş oldu.
Ali Rıza Zırh
Hasan Cavit Belül
Atıf Tüzün
Akif Akyüz
Fuat Bulca
Asım Us
Ömer Fehmi Noylan
Mehmet Ali Okar
1936 Ara Seçimleri
1935 seçimlerinden kısa bir süre sonra aynı yıl içerisinde
Ömer Fehmi Noylan 3 Haziran’da, Mehmet Ali Okar 17 Temmuz’da hayatlarını
kaybetti. İki vekilin ölümünün ardından 12 Ocak 1936 günü ara seçim yapıldı.
1345 Ancak bu ara seçim yapılmadan önce 4 Ocak 1936 tarihi itibariyle Çoruh
vilayeti, Rize ve Çoruh (Artvin) diye ikiye ayrılmış ve eskisi gibi iki vilayet
olmuşlardı. 1346 Seçim, iki vilayetin ayrılmasından sonra gerçekleşmesine
rağmen, seçilen vekiller her iki vilayette yapılan ortak oylama sonucu
belirlendi.
12 Ocak 1936 günü yapılan araseçimle İhsan Kurtkan ve İlyas
Sami Muş yeni vekiller olarak seçildi.
1939 Seçimleri
Hasan Cavit Belül
Ali Rıza Zırh
Saim Ali Dilemre
Ali Fuat Sirmen
Kemalettin Kamu
Mehmet Raif Dinç
1943 Seçimleri
Hasan Cavit Belül
Ali Rıza Zırh
Saim Ali Dilemre
Ali Fuat Sirmen
Kemalettin Kamu
Tahsin Bekir Balta
1946 Seçimleri
Fahri Kurtuluş
Tahsin Bekir Balta
Ali Fuat Sirmen
Saim Ali Dilemre
Hasan Cavit Belül
Ali Zırh
1950 Seçimleri
Seçim Kanunu’nda yer alan demokratik olmayan pek çok husus
değiştirilmiştir.
Bu dönem Rize’de DP ilk kez milletvekili seçimlerine
katıldı.
DP vekil adayları, liste halinde en çok oyu aldılar ve tüm
vekillikleri kazandılar.
Bu seçimlerde ülke genelinde DP %55,2 ve CHP %39,6 oy aldı.
1509 Rize’de DP oyların %69,3’ni, CHP ise %29,7’sini aldı.
Rize, %69,3 oy oranıyla 1950 seçimlerinde DP’nin en yüksek
oy oranına ulaştığı vilayet oldu.
Kemal Balta
Yusuf İzzet Akçal
Osman Kavrakoğlu
Zeki Rıza Sporel
Ahmet Morgil
Mehmet Fahri Mete
Sonuç
Rize Halkevine bakıldığında, faaliyetleri iki yönden
değerlendirilebilir. Birincisi şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına
olan etkisidir. Bu yönden şehre bir değer ve renk kattığı söylenebilir. Verdiği
sağlık hizmetleri, düzenlediği eğitsel amaçlı kurslar, konferanslar,
müsamereler ve bayram etkinlikleri göze çarpan önemli faaliyetlerdendir.
Bünyesinde kurduğu Halkspor ve Şarspor’la vilayette futbolun güçlenmesine katkı
sağlamıştır.
CHP, Rize’nin temel sorunlarına kalıcı bir çözüm
getirememiştir. Eğitim, sağlık ve bayındırlık faaliyetlerinde özellikle de
halkın çok önem verdiği Rize-İspir yolunun inşasında, beklentileri
karşılayamamıştır. Halkta ekonomik yönden belirgin bir iyileşme
sağlayamamıştır. Bununla birlikte II. Dünya Savaşı döneminde halk iyice
fakirleşmiştir.
…
Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2017, Trabzon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder