John R. Searle – Akıllar
Beyinler ve Bilim
Benim şu andaki bilinçsel durumum, beynimin bir özelliğidir,
ama bilinç durumu yalnızca ben bilebilirim; siz benim bilincime nüfuz
edemezsiniz.
Bilim’i şu anda geçerli olan bilimsel kuramların
terimleriyle tanımlamaya çalışmak, yanlışta ısrar etmekten başka bir şey
değildir.
Akıl ve beden karşılıklı birbirini etkilerle, ama akılsal
olgular beynin özellikleri olduğundan, bunlar iki farklı şey değildirler. (s.
30/31)
Akılda sözdizimin ötesinde bir şey vardır, akılda, anlam
vardır… Akıl anlamsaldır, yani biçimsel bir yapıdan daha fazlasına sahiptir,
içeriği vardır. (s. 39)
Bir dili anlamak demek, birtakım biçimsel simgeleri bilmek
demek değil, akıl durumlarına sahip olmak demektir. Bu da yorum yapabilmek ya
da ilgili simgeleri anlamlandırabilmek demektir. (s. 41)
Düşünmek anlamsız simgeleri işlemekten çok daha fazla bir
şeydir; düşünmek, anlamlı bir içerikle mümkündür. Bu anlamlı içerik, ‘anlam’
derken neyi demek istiyorsak odur. (s. 45)
1-
Aklın nedeni beyindir.
2-
Sözdizim, anlam için yeterli değildir.
Akılsal durumlar, birer biyolojik olgudur, bilinçlilik,
maksatlılık (niyetlilik), öznellik, akılsal nedensellik; büyümeyle, üremeyle,
safra salgılamayla ve sindirimle birlikte bizim biyolojik yaşam geçmişimizin
birer parçasıdır. (s. 51)
Karakteristik olarak eylemlerin bir akıl bileşeni, bir de
fiziksel bileşeni olmak üzere iki bileşeni vardır.
Akılsal bileşen, bir niyettir (kasıt-maksat) hem eylemin
açıklaması hem de eylemin yapısının esası olan nedensellik türü, kasıtlı
nedenselliktir.
Eylemlerimizdeki bedensel devinimlerin nedeni, bizim
niyetlerimizdir. Niyetlerim, nedenseldir, çünkü bir şeyin olmasına yol açarlar;
ama bunların içerikleri de vardır ve mantıklı akıl yürütme süreciyle tasvir de
edilebilirler.
Hem bedensel olabilirler hem de mantıklı olma özellikleri
vardır, çünkü sözünü ettiğimiz nedensellik, akılsal ve niyetsel nedensellikteki
akılsal içeriktir. (s. 83)
Bir eylemin açıklaması, eylemin nedeninin açıklaması
demektir.
Bir eylemin açıklaması, eylemi yapan insanın kafasındaki ya
da eylemi yapmaya niyetlenen insanın kafasındaki içerikle aynıdır. (s. 86)
Ekonomide olduğu gibi, dilbilimde de bileşenleri birbirine
bağlayan, insan maksatlılığı ilkesidir.
İnsanın özgürlüğü, yalnızca bir deneyim sonucudur. (s. 113)
Fiziksel gerçeklilik kavramımız tam anlamıyla bir özgürlüğe
izin vermez.
Bizi insan davranışının özgür olmadığına inandırabilecektir.
Kendimize ilişkin aklıselim akılcı kavrayışımız, bir
fiziksel sistem olarak doğayı kavrayışımızla tam bir uyum içindedir. (s. 126)
Türkçeleştiren: Kemal Bek
Say Yayınları, 2. Baskı, 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder