Régine Pernoud –
Tapınak Şövalyeleri
1099 yılında Selçukluların boyunduruğu altındaki
Kudüs, haçlıların eline geçti.
Hac seferleriyse aksatılmadan devam etmesine karşın,
yolları tutmuş hırsız ve eşkıyaların saldırıları yüzünden kayıplar yaşanıyordu.
Hac yolculuğunun emniyete alınması için bir gurup şövalye fedakârlık ederek
hacıları korumak üzere kendilerine bir görev edindiler. 1119 yılında Payenli
Hughes ve onun çevresindeki 8 kişiyle ilk şövalye gurubu oluşmuş oldu. Kudüs
kralı II. Baudoin onları sarayında ağırlıyordu. Bir süre sonra Müslümanlarca El
Aksa Camii’ne dönüştürülecek olan bir zamanların Süleyman Tapınağı’na ait olan
Davud’un kalesine yerleştiler. Kendilerini İsa’nın yoksul şövalyeleri olarak
adlandırdılar.
Tapınakçılar, birbiriyle uzlaşmaz görünen iki yaşam
tarzını bir bünyede topladılar: Hem askeri hem de dini bir yaşamı birlikte
sürdürüyorlardı. Bunu sağlamak için sıkı bir disiplin ve katı kurallar tesis
etmişlerdi.
Tapınakçılar, Kilise’nin kendilerini tanımasını
sağladı ve böylece bir resmiyete kavuştular. 1125 yılına gelindiğinde
Tapınakçılar, Papa tarafından da kabul görmüştü.
Tapınakçıların kısa zamanda elde ettikleri başarı,
benzer misyonlar edinmiş birçok farklı tarikatın kurulmasına yol açtı
(Hospitalierler, Töton Şövalyeleri, Alcantara, Calatrava, Avise ve Saint
Jacwues de l’epée gibi).
Beyaz elbise giyinen Tapınakçılar, bunu kendilerini
tanıma ve tanıtma amacıyla seçmişlerdi. Üstatları ise gri veya kahverengi cüppe
giyinebiliyordu.
Sövalyeler bir kadının yüzüne fazlaca bakmanın
zararlı olacağını söylüyor bu nedenle de kadınlardan uzak yaşıyorlardı.
1157’de Kudüs krallığı için Selahaddin’e karşı
çarpışan haçlılar, Hattin’de bozguna uğradılar. Düşman birliklerinin başında
bulunanlardan Rideforlt’lu Gerard, nedeni bilinmediği halde Selahaddin
tarafından hoş karşılanmıştır.
Türkçeleştiren: Deniz Yüce Sylvestre
Dost Kitabevi
2005, Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder