24 Mart 2020 Salı

Mehmet Yılmaz - Anima-Animus Kavramları Çerçevesinde Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe Hikâyesinin Değerlendirilmesi


Anima-Animus Kavramları Çerçevesinde Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe Hikâyesinin Değerlendirilmesi

Mehmet Yılmaz, Turkish Studies, Cilt: 7, Sayı: 1, 2012, s. 2145-2153

Anima, erkeğin ruhundaki belli belirsiz duygular, (…) bilinçdışını algılama yetisi gibi bütün dişil psikolojik eğilimlerin kişileşmesidir.
Animus ise, kadındaki erkek olarak bilinir ve kadınlardaki erotik fanteziler ya da yönelişlerden çok “kutsal” inançlar olarak ortaya çıkar.
(Yalnız Efe) eserini İzmir işgalinden otuz beş gün sonra yayımlamaya başlar.

Ömer Seyfettin 11 Mart 1884’te (Rûmî 28 Şubat 1299) Balıkesir’in Gönen ilçesinde doğmuştur.

Kaşağı hikâyesinde, gerçek babasının mizacıyla ilgili olabilecek bazı ipuçlarını verir.
Annesi Fatma Hanım, İstanbul’da ikamet eden Ankaralı topçu kaymakamı Mehmet Bey’in kızıdır. “İlk Namaz” hikâyesinde de gerçek annesinin inanmış, saf ve mütevekkil bir yansıması diyebileceğimiz Müslüman bir Türk annesinin imajıyla karşılaşırız.

(Hayatı)
Liseyi bitirdikten sonra İstanbul’a gelir ve Mekteb-i Harbiye-i Şâhâne’ye yazılır ve 1903 yılında bu okuldan teğmen (mülazımsani) rütbesiyle mezun olur. Kura çekerek merkezi Selanik’te bulunan III. Ordu’nun İzmir Redif Fırkasına (tümen) tayin olunur.
31 Mart Vakası’nın çıkması üzerine orduyla birlikte İstanbul’a gelir, daha sonra ordudan istifa eder.
Balkan Harbi’nin çıkması üzerine ikinci defa orduya çağrılır.
Yanya Kalesi’nin savunmasında Ömer Seyfettin ve askerleri Yunanlılara esir düşerler.
1913 yılında esirlikten kurtulur
Kabataş Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapar.
1915 yılında düzenli bir hayat kurmak için evlenir. Fakat evlendiği kadın (Calibe Hanım) tam bir “alafranga müptelası”dır.
…iki yıl sonra boşanırlar. Bu evlilikten bir kızı olur.
1920 yılında şeker hastalığından öldüğünde sadece otuz altı yaşındadır.

Anima
Anima, erkek psikesindeki dişil unsur olarak anlaşılır. Jung’a göre (…) bütün dişil psikolojik eğilimler” anima’nın varlığına birer işarettir.
Annenin karakteri animayı şekillendirir; bu durumda “eğer onu olumsuz bir biçimde algılamışsa anima çoğunlukla depresif tabiat, sinirlilik, sonsuz hoşnutsuzluk ve alınganlık özellikleri taşır.
…eğer erkek bu olumsuz anima niteliklerine başarılı bir şekilde karşı koyamazsa hiçlik duygusu, tabiatın ve nesnelerin anlamsızlaşması, hastalık, iktidarsızlık, sürekli bir korku halini yaşama gibi duygular üstün gelir.
Erkeğin, annesiyle ilişkisi aşırı bir olumluluk hali içinde gelişmişse bunun sonucunda başka özellikler (efeminelik, acizlik, kendini kadınlara karşı savunamama gibi) ortaya çıkar.

Her bir cinsiyetin kendi içinde eşit olarak bir personası olduğu gibi bir de gölgesi vardır.
Anima, bir erkeğin yaşamında yalnızca kadınlar üzerine yansıyan imajında ve yer aldığı yaratıcı etkinliklerde değil aynı zamanda fanteziler, ruh durumları, önseziler ve duygusal patlamalarda da kendini gösterir.

Animus
Kadınlardaki animus erkeklerdeki animayı karşılar.
…kadınlardaki erkeksi öğe, özellikle savaş gibi toplumsal felaketlerin baş gösterdiği durumlarda kendini göstermektedir.

Annenin oğlan çocuğu için anima imajının ilk taşıyıcısı olması ne ise, baba da kız çocuğu için animus imajının biçimlendiricisidir.

Yalnız Efe hikâyesindeki kadın kahraman/Kezban
Yörük Hoca, yerleştiği kasabanın ve dolayısıyla Anadolu’nun içten içe değişen, çözülen durumunu görmekte, buna çok üzülmekte, ama yaşlandığı için de elinden bir şey gelememektedir. Yörük Hoca (…) tipik bir Türk insanıdır.
Yörük Hoca’nın bir beklentisi vardır: Eseoğlu gibilerinin cezasını verecek birinin ortaya çıkması.
Yörük Hoca’nın Kezban’dan başka çocuğu yoktur.
Kezban babasının hayallerini gerçekleştirmeyi bir görev olarak bilir.

Ömer Seyfettin tarafından “Anadolu romanı” olarak tanıtılan Yalnız Efe hikâyesi Büyük Mecmua’da beş tefrika olarak çıkmış (1919, sayı 10-14),
Halk kültürü onun hikâyelerinin beslendiği önemli bir kaynaktır.
Ömer Seyfettin’in yapmak istediği, hikâye kahramanları vasıtasıyla toplumsal sorunları işlemek, onlara dikkat çekmekti.

Yörük Hoca’nın öldürülmesiyle, sıradan bir ev kızı olan Kezban’ın Yalnız Efe’ye dönüşmesi, yani animusa/erkeksi kökene ilişkin niteliklerini sergilemeye başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder