Küçük Hikâye Yazarı Olarak Ömer Seyfettin
Olcay Önertoy, Türkoloji Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 1, 1972 (s.
137-145)
Bizde küçük hikâye, bilindiği gibi, Tanzimat devrinde, diğer
batılı edebî türlerle beraber görülmeye başlar. Bu devirde ilk batılı hikâye
yazarı olarak Ahmet Mithat'ı tanıyoruz.
Gerçek batılı tekniğe sahip ilk küçük hikâyeler, 1885’ten
sonra verilmeye başlanmıştır.
Servet-i Fünun devrinde, genel olarak, küçük hikâyenin bir
gelişme gösterdiği görülür.
Yazı hayatına şiir yazarak giren Ömer Seyfettin, ilk
denemelerini henüz bir ortaokul öğrencisi iken yapmaya başlamış
Şiirden hikâyeye geçen yazar,
hikâye yazmaya, Fransızca öğrenip, Fransız edebiyatını tanıdıktan sonra
başlamıştır.
Ona göre Maupassant'ın hikâyeleri
"insana gerçeği öğrettiği, insanı gerçeği görmeye ve düşünmeye alıştırdığı
için" güzeldir,
Ömer Seyfettin, hikâyecilikteki ilk
ününü Genç Kalemler (1911) dergisinde yayınlamaya başladığı hikâyelerle
sağlamıştır.
Ömer Seyfettin'in hikâyelerinde ilk göze çarpan özellik,
temalardaki genişliktir.
Konularının çoğunu sosyal
yaşayıştan alan yazarın amacı millî şuuru kuvvetlendirmek ve Türkiye'nin medenî
kalkınmasına hizmet etmektir.
…kahramanı Efruz Bey olan
hikâyelerinde de aldıkları yabancı kültürle benliğini kaybetmiş, dejenere olmuş
sahte aydınları ele almıştır. Bir kısım hikâyelerinde ise, imparatorluktaki
Türk unsurunda millî şuuru uyandırma amacını güttüğü görülür. Bu tip hikâyeleri
arasında "Beyaz Lâle, Bomba, Hürriyet Bayrakları…
…bazı hikâyelerinde ise, Türklerde
kendine güven duygusunu kuvvetlendirme amacı güdülmüştür.
Ömer Seyfettin'in unutulmayan
tiplerinden biri Efruz Bey, diğeri de ona karşı yarattığı Câbi Efendi'dir.
Osmanlılık bir devlettir. Asla bir
millet değildir. Osmanlılık bir milliyet olmayınca tabiî 'Osmanlıca' diye bir
lisan da olamaz. Osmanlı devletinin ülkesindeki Arap yurdunda oturan Arap
milletinin lisanı nasıl Arapça ise, Türklerin lisanı da Türkçedir, Osmanlıca
değildir.
…Ömer Seyfettin, temiz bir
Türkçenin de ilk örneğini vermiş olur.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder