23 Nisan 2020 Perşembe

İskender Türe - Kur’ân’da Uzaya Seyahati Anlatılan İnsan - Zülkarneyn

 

İskender Türe - Kur’ân’da Uzaya Seyahati Anlatılan İnsan - Zülkarneyn

 

Zülkarneyn; Allah'ın kendisine dünyada imkân sağlayarak uzak yerlere gidebilmesi için "sebeb" isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O, kendisine verilen "sebeb'le üç ayrı seyahate çıkmıştır:

"Güneş'in battığı yere"

"Güneş'in doğduğu yere"

"İki sedd/südd arasına"

 

Zülkarneyn konusunda, yukarıda özetle belirttiğimiz Kehf Sûresi 83-98. âyetlerinde bildirilenlerin dışında, söylenmiş veya söylenecek her söz, sadece ve sadece bir görüştür

 

İslâm literatüründe Zülkarneyn ismi İskender ismi ile özdeşleşmiş bu doğrultuda nesir ve manzum eserler kaleme alınmıştır. Bu konuda en eski manzume Firdevsî'ye ait olup, Firdevsî'den sonra müstakil olarak kaleme alman ve aynı muhtevayı işleyen türdeş eserlere İskendernâme adı verilmiştir.

 

I. BÖLÜM

Zülkarneyn Kıssasının Anlatıldığı Kehf Sûresi'nin Özellikleri

 

…sûrenin sonuna doğru inanmayanlar için öbür dünyada terazi kurulmayacağı ve onların sonlarının cehennem olduğu, inananlar için Firdevs Cenneti'nin bulunduğu belirtilir.

 

Ashâb-ı Kehf kıssası

Krallara ilah diye tapıldığı bir devirde, Allah’a inanan bir grup gencin bir mağarada yüzyıllarca çürümeden, bozulmadan uyumaları ve uyanmaları hadisesidir.

 

II. BÖLÜM

Zülkarneyn’in Kimliği

…müfessirlerin hemen hepsi, Zülkarneyn hakkında soru soranların müşrikler veya Yahudiler olabileceğine kitaplarında işaret etmektedirler.

 

Zülkarneyn kelimesi, “karn” kelimesine verilen manâlara göre çeşitli şekillerde izah edilmeye çalışılmış

1- Başının iki yanına vurularak öldürülmüş olması sebebi ile ona bu isim verilmiştir.

2- Zülkarneyn, dünyanın en doğusuna ve en batısına gittiği için ona bu isim verilmiştir.

3- “Başında boynuza benzer iki çıkıntı olduğu” için bu ad verilmiştir

4- “Tacının üstünde bakırdan iki boynuzu olduğu” için bu ad verilmiştir.

5- “Saçları iki örgülü olduğu” için bu adı almıştır.

6- “Işığın ve karanlığın emrine verilmiş olması” veya; “ışığa ve karanlığa girmiş olması” sebebi ile bu isim verilmiştir.

7- “Cesâretinden” dolayı “koç” gibi manâsına bu ismin verilmiş olabileceği söylenmiştir.

8- “Rüyasında kendisinin yıldızlara tırmandığını ve Güneş’in iki ucundan tutunduğunu görmesi”nden dolayı bu ismi almıştır.

9- “Onun hayatı boyunca iki ‘karn’ (=çağ, nesil) insan gelip geçtiği” için ona bu isim verilmiştir.

 

Kur’ân’ın “karn” kelimesine yüklediği manâya göre, Zülkarneyn lakabı büyük ihtimalle “iki nesil sahibi, iki devir sahibi” manâsını ifade etmektedir.

 

İbn Kesîr tarafından Ezrâkî’den nakledildiğine göre Zülkarneyn, Hz. İbrahim (a.s.) zamanında yaşamıştır.

 

Himyerli Ebû Kerb Semiyy’in Zülkarneyn olma ihtimali…

 

Büyük İskender olarak bilinen Makedonyalı İskender

“Kur’ân’da Zülkarneyn diye bahsedilen bu insanın mülkünün doğu-batı ve kuzeyin en uç noktalarına kadar uzandığına âyetler delâlet etmektedir / Tarih kitaplarında mülkü böyle şöhret bulmuş tek hükümdar İskender'dir.

 

Âfrîdun b. Esfiyan b. Cemşîd'in Zülkarneyn olabileceği…

 

Akkad İmparatorluğu / Naram-Sin, M.Ö. 2225-2185 yıllarında yaşamış büyük bir cihangirdir.

 

Zülkarneyn’in Gılgameş olabileceği üzerinde durulmuştur.

 

Bazıları Zülkarneyn’in yanında Hızır (a.s.)’ın bulunduğuna dair rivayetlere dayanarak, Gilgameş’in yanındaki Engidu’yu Hızır (a.s.)’a benzetmişlerdir.

 

Kiyâniyân hanedanından olan İran İmparatoru Kisrâ Haris (II. Keyhüsrev=Kuruş=Kurach=Cyrus), M.Ö. 558 tarihinde Şuş tahtına çıkmış / Bâbil’i ele geçiren Kuruş, / Yahudilerin memleketlerine dönmelerine izin vermesi sebebiyle, / Zülkarneyn’in İran İmparatoru Kuruş olabileceğini ileri sürmüşlerdir.

 

Zülkarneyn’in, Tevrat’ta “iki boynuzlu koç” ile simgelenen İran krallarından biri olan I. Dârâ olması muhtemeldir.

 

Şiblî’nin vardığı sonuca göre; Zülkarneyn, Milât’tan önce beşinci yüzyılda yaşamış olan Fars Kralı Dârâ’dır. Ye’cüc-Me’cüc ise Kafkas Dağları’nın doğusunda yaşayan Tatar-İskitleridir. Yaptığı sedd Hazar Denizi’nin batısında bulunan Derbend Kenti yakınındaki Derbend Seddi’dir.

 

Kur’ân, Zülkarneyn’in kimliği üzerinde değil, ne yaptığı üzerinde durmuştur.

 

Kur’ân’da Ye’cüc-Me’cüc’le karşılaşan kişi Zülkarneyn, Tevrat’ta ise Hezekiel’dir.

 

III. BÖLÜM

Zülkarneyn’e Sağlanan İmkân ve Verilen Sebeb

…birinci âyette Zülkarneyn’e bir “sebeb” verildiği belirtilmiş, diğer âyetlerde ise onun bir “sebeb”i izlediği ifade edilmiştir.

 

(Sebep) kelimenin lûgât manâsı dikkate alındığında, “sebeb”, yukarıya tırmanmaya yarayan iki tür ipi göstermektedir. Birincisi, yüksekçe bir yerden sarkıtılmış olup, insanın tırmandığı iptir. Diğeri ise, -hurma ağacına çıkmaya yarayan ip manâsından hareketle- insanın beline bağladığı halka şeklindeki iptir.

 

IV. BÖLÜM

Zülkarneyn’in Güneş’in Battığı Yer’e Seyahati

-Birinci Seyahat-

“Güneş’in battığı yer” ibaresi tefsirlerde genellikle “batı istikametinin sonu” manâsına kullanılmış

 

Zülkarneyn’in “sebeb” vasıtasıyla göklere çıktığı ve Herkül Burcu yakınında bir yere vardığı düşüncesinden hareketle diyebiliriz ki; “Zülkarneyn Herkül Burcu yakınında bir Güneş sistemine vardığında, oradaki Güneş’i karabalçıklı bir gözeye/göze batar halde bulmuştur.”

 

“Sebeb”e tâbi olarak “Solar Apeks”e varan Zülkarneyn, orada bulduğu Güneş’i bir “karadelik”in içine girerken görmüştür.

 

V. BÖLÜM

Zülkarneyn’in Güneş’in Doğduğu Yere Seyahati

-İkinci Seyahat-

Zülkarneyn’in ikinci seyahatinde gittiği sistemin, Güneş’in Samanyolu’ndaki yörüngesinde peşinden gelen bir çift-yıldız sistemi olması gerektiği…

 

VI. BÖLÜM

Zülkarneyn’in İki Sedd/Südd Arasına Seyahati

-Üçüncü Seyahat-

…âyette geçen “süddeyn” kelimesi ile uzayda bulunan “iki bulutsu”nun kasdedildiği

Bu açıdan Zülkarneyn “iki nebula” arasına gitmiş olmalıdır.

 

İslâm literatüründe de, Ye’cüc-Me’cüc’ün Türkler olduğu düşüncesinin ağırlık kazandığı görülür.

 

Âyette Zülkarneyn'in kızgın demir üzerine katran dökerek seddi inşa ettiği bildirilir. Âyetin zahiri dikkate alındığında, seddin, mimari bir tarzla değil, kimyevî bir ayrıştırma sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır.

 

“Zülkarneyn’in, Ye’cüc-Me’cüc’ün bulunduğu gezegenin atmosferinin üst katmanlarında hidrojen gibi yanıcı ve hafif gazlardan oluşturduğu duvarın, kâinattaki birtakım değişikliklerle bir gün kendiliğinden (tabiî ki Allah’ın yaratacağı sebeplerle) ortadan kalkacağı, yok olacağı bize bildirilmektedir.”

 

Sonuç

Sebeb / göğe çıkmaya vasıta olan şeyi ifade etmektedir.

 

Karizma Yayınları, 2000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder