İskender
Türe - Kur’ân’da Uzaya Seyahati Anlatılan İnsan -
Zülkarneyn
Zülkarneyn; Allah'ın kendisine dünyada imkân sağlayarak uzak
yerlere gidebilmesi için "sebeb" isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O,
kendisine verilen "sebeb'le üç ayrı seyahate çıkmıştır:
"Güneş'in battığı yere"
"Güneş'in doğduğu yere"
"İki sedd/südd arasına"
Zülkarneyn konusunda, yukarıda özetle belirttiğimiz Kehf
Sûresi 83-98. âyetlerinde bildirilenlerin dışında, söylenmiş veya söylenecek
her söz, sadece ve sadece bir görüştür
İslâm literatüründe Zülkarneyn ismi İskender ismi ile
özdeşleşmiş bu doğrultuda nesir ve manzum eserler kaleme alınmıştır. Bu konuda
en eski manzume Firdevsî'ye ait olup, Firdevsî'den sonra müstakil olarak kaleme
alman ve aynı muhtevayı işleyen türdeş eserlere İskendernâme adı verilmiştir.
I. BÖLÜM
Zülkarneyn Kıssasının Anlatıldığı Kehf Sûresi'nin
Özellikleri
…sûrenin sonuna doğru inanmayanlar için öbür dünyada terazi
kurulmayacağı ve onların sonlarının cehennem olduğu, inananlar için Firdevs
Cenneti'nin bulunduğu belirtilir.
Ashâb-ı Kehf kıssası
Krallara ilah diye tapıldığı bir devirde, Allah’a inanan bir
grup gencin bir mağarada yüzyıllarca çürümeden, bozulmadan uyumaları ve
uyanmaları hadisesidir.
II. BÖLÜM
Zülkarneyn’in Kimliği
…müfessirlerin hemen hepsi, Zülkarneyn hakkında soru
soranların müşrikler veya Yahudiler olabileceğine kitaplarında işaret
etmektedirler.
Zülkarneyn kelimesi, “karn” kelimesine verilen manâlara göre
çeşitli şekillerde izah edilmeye çalışılmış
1- Başının iki yanına vurularak öldürülmüş olması sebebi ile
ona bu isim verilmiştir.
2- Zülkarneyn, dünyanın en doğusuna ve en batısına gittiği
için ona bu isim verilmiştir.
3- “Başında boynuza benzer iki çıkıntı olduğu” için bu ad
verilmiştir
4- “Tacının üstünde bakırdan iki boynuzu olduğu” için bu ad
verilmiştir.
5- “Saçları iki örgülü olduğu” için bu adı almıştır.
6- “Işığın ve karanlığın emrine verilmiş olması” veya;
“ışığa ve karanlığa girmiş olması” sebebi ile bu isim verilmiştir.
7- “Cesâretinden” dolayı “koç” gibi manâsına bu ismin verilmiş
olabileceği söylenmiştir.
8- “Rüyasında kendisinin yıldızlara tırmandığını ve Güneş’in
iki ucundan tutunduğunu görmesi”nden dolayı bu ismi almıştır.
9- “Onun hayatı boyunca iki ‘karn’ (=çağ, nesil) insan gelip
geçtiği” için ona bu isim verilmiştir.
Kur’ân’ın “karn” kelimesine yüklediği manâya göre,
Zülkarneyn lakabı büyük ihtimalle “iki nesil sahibi, iki devir sahibi” manâsını
ifade etmektedir.
İbn Kesîr tarafından Ezrâkî’den nakledildiğine göre
Zülkarneyn, Hz. İbrahim (a.s.) zamanında yaşamıştır.
Himyerli Ebû Kerb Semiyy’in Zülkarneyn olma ihtimali…
Büyük İskender olarak bilinen Makedonyalı İskender
“Kur’ân’da Zülkarneyn diye bahsedilen bu insanın mülkünün
doğu-batı ve kuzeyin en uç noktalarına kadar uzandığına âyetler delâlet
etmektedir / Tarih kitaplarında mülkü böyle şöhret bulmuş tek hükümdar
İskender'dir.
Âfrîdun b. Esfiyan b. Cemşîd'in Zülkarneyn olabileceği…
Akkad İmparatorluğu / Naram-Sin, M.Ö. 2225-2185 yıllarında
yaşamış büyük bir cihangirdir.
Zülkarneyn’in Gılgameş olabileceği üzerinde durulmuştur.
Bazıları Zülkarneyn’in yanında Hızır (a.s.)’ın bulunduğuna
dair rivayetlere dayanarak, Gilgameş’in yanındaki Engidu’yu Hızır (a.s.)’a
benzetmişlerdir.
Kiyâniyân hanedanından olan İran İmparatoru Kisrâ Haris (II.
Keyhüsrev=Kuruş=Kurach=Cyrus), M.Ö. 558 tarihinde Şuş tahtına çıkmış / Bâbil’i
ele geçiren Kuruş, / Yahudilerin memleketlerine dönmelerine izin vermesi
sebebiyle, / Zülkarneyn’in İran İmparatoru Kuruş olabileceğini ileri
sürmüşlerdir.
Zülkarneyn’in, Tevrat’ta “iki boynuzlu koç” ile simgelenen
İran krallarından biri olan I. Dârâ olması muhtemeldir.
Şiblî’nin vardığı sonuca göre; Zülkarneyn, Milât’tan önce
beşinci yüzyılda yaşamış olan Fars Kralı Dârâ’dır. Ye’cüc-Me’cüc ise Kafkas
Dağları’nın doğusunda yaşayan Tatar-İskitleridir. Yaptığı sedd Hazar Denizi’nin
batısında bulunan Derbend Kenti yakınındaki Derbend Seddi’dir.
Kur’ân, Zülkarneyn’in kimliği üzerinde değil, ne yaptığı
üzerinde durmuştur.
Kur’ân’da Ye’cüc-Me’cüc’le karşılaşan kişi Zülkarneyn,
Tevrat’ta ise Hezekiel’dir.
III. BÖLÜM
Zülkarneyn’e Sağlanan İmkân ve Verilen Sebeb
…birinci âyette Zülkarneyn’e bir “sebeb” verildiği
belirtilmiş, diğer âyetlerde ise onun bir “sebeb”i izlediği ifade edilmiştir.
(Sebep) kelimenin lûgât manâsı dikkate alındığında, “sebeb”,
yukarıya tırmanmaya yarayan iki tür ipi göstermektedir. Birincisi, yüksekçe bir
yerden sarkıtılmış olup, insanın tırmandığı iptir. Diğeri ise, -hurma ağacına
çıkmaya yarayan ip manâsından hareketle- insanın beline bağladığı halka
şeklindeki iptir.
IV. BÖLÜM
Zülkarneyn’in Güneş’in Battığı Yer’e Seyahati
-Birinci Seyahat-
“Güneş’in battığı yer” ibaresi tefsirlerde genellikle “batı
istikametinin sonu” manâsına kullanılmış
Zülkarneyn’in “sebeb” vasıtasıyla göklere çıktığı ve Herkül
Burcu yakınında bir yere vardığı düşüncesinden hareketle diyebiliriz ki;
“Zülkarneyn Herkül Burcu yakınında bir Güneş sistemine vardığında, oradaki
Güneş’i karabalçıklı bir gözeye/göze batar halde bulmuştur.”
“Sebeb”e tâbi olarak “Solar Apeks”e varan Zülkarneyn, orada
bulduğu Güneş’i bir “karadelik”in içine girerken görmüştür.
V. BÖLÜM
Zülkarneyn’in Güneş’in Doğduğu Yere Seyahati
-İkinci Seyahat-
Zülkarneyn’in ikinci seyahatinde gittiği sistemin, Güneş’in
Samanyolu’ndaki yörüngesinde peşinden gelen bir çift-yıldız sistemi olması
gerektiği…
VI. BÖLÜM
Zülkarneyn’in İki Sedd/Südd Arasına Seyahati
-Üçüncü Seyahat-
…âyette geçen “süddeyn” kelimesi ile uzayda bulunan “iki
bulutsu”nun kasdedildiği
Bu açıdan Zülkarneyn “iki nebula” arasına gitmiş olmalıdır.
İslâm literatüründe de, Ye’cüc-Me’cüc’ün Türkler olduğu
düşüncesinin ağırlık kazandığı görülür.
Âyette Zülkarneyn'in kızgın demir üzerine katran dökerek
seddi inşa ettiği bildirilir. Âyetin zahiri dikkate alındığında, seddin, mimari
bir tarzla değil, kimyevî bir ayrıştırma sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır.
“Zülkarneyn’in, Ye’cüc-Me’cüc’ün bulunduğu gezegenin
atmosferinin üst katmanlarında hidrojen gibi yanıcı ve hafif gazlardan
oluşturduğu duvarın, kâinattaki birtakım değişikliklerle bir gün kendiliğinden
(tabiî ki Allah’ın yaratacağı sebeplerle) ortadan kalkacağı, yok olacağı bize
bildirilmektedir.”
Sonuç
Sebeb / göğe çıkmaya vasıta olan şeyi ifade etmektedir.
…
Karizma Yayınları, 2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder