Agarta
Yeraltı Uygarlığı
Atlantis’in bilge kişilerinin görüşlerine göre, büyük
tehlikeden kaçmanın bir yolu da göç etmek, Akdeniz üzerinden doğuya doğru
ilerleyerek Asya topraklarına varıp Dünyanın Damında koloniler kurmaktı.
Mahabharata Destanında, göklerde uçakların uçtuğu ve kentler
üzerine tahrip edici bombaların atıldığı eski bir devirden bahsolunur.
Okyanus, Atlantis’i kapladığı zaman bundan kurtulan
koloniler, yıkılmış olan İmparatorluğun hatalar mı tekrarlamaktan kaçınarak bir
ütopya inşa etmek üzere ayakta bırakılmışlardı.
Nicholas Roerich’e, Çin Türkistan’ı ve Sinkiang’daki
gezileri sırasında uzun yeraltı koridorları gösterilmiştir.
Kuzey Şamballa
Sibirya, Tunguska’da 1908’de yere çakılan kozmik uzay gemisi
olayı
Csoma dö Köros (1784-1842), Tibet’teki Budizm geleneklerini
inceledikten sonra Şamballa ülkesini Siri Derya Nehri’nin ötesinde, 45 ile 50
derece kuzey paralelleri arasında yerleştirmiştir.
Kızılderili mitolojisinde: Çakalın (Coyote) kendini
kurtarmak için nasıl Shasta Dağı’nın tepesine kaçtığı anlatılır. Arkasından
yükselen su, zirveye ulaşamaz. Çakal, kuru kalan tek yer olan tepede bir ateş
yakar. Tufan yatışınca da afetten sağ çıkan birkaç kişiye ateşi getirir ve
onların kültürel kahramanı olur.
Atlantis’in Tünel Sistemleri
Ekvator ve Peru'nun altında uzanan binlerce mil uzunluğunda
devasa bir tüneller sistemi 1965'de Juan Moricz tarafından keşfedilmiş
İspanya ile Fas arasında, otuz millik bir bölümü incelenmiş
olan, muazzam bir tünel uzanmaktadır. Birçok kişi, Avrupa'da bu bölge dışında
bulunmayan ‘Berberistan Maymunlarımın, Cebelitarık’a bu yoldan geçmiş
olabileceklerine inanmaktadır.
Efsanelerden birinin dediğine göre bu tüneller, Afganistan
içlerinde bir yerde, ya da Hindu Kuş bölgesinde bulunan ve tufan öncesi
nesilden gelen bir yeraltı dünyasına uzanırlar... Burasının bir ismi de vardır
—Agharti.
Tibetliler tünellerin kentler olduğuna inanırlar. Bunların
sonuncusu, muazzam bir afetten sağ kalanlara halâ daha sığmak vazifesi
görmektedir.
Agarta ve Ufolar
Essa-3 uydusunun 6 Ocak 1967 tarihinde ve Essa-7'nin de 23
Kasım 1968’de çektiği fotoğraflar, Kuzey Kutbu’nda yer alan bir deliğin
varlığım açıkça göstermektedirler sanki…
Çiçero’nun belirttiğine göre Etrüksler, Tages adında bir
İlâhi Varlık tarafından eğitilmişlerdi.
Agarta ve Şamballa’nın Gizemi
Agarta, Himalayaların altında bulunduğu söylenen ve Büyük
İnisiyatörler ile Dünya’nın Efendileri’nin bu çağda içinde yasadıkları gizemli
bir Yeraltı Krallığındır.
Geleneksel olarak Agarta’nın dört girişi vardır: Bir tanesi
Gize’deki Sfenks’in pençeleri arasında, diğeri Saint-Michel Tepesi’nde, bir
üçüncüsü Broceliande Ormanındaki bir yarın içinde ve ana kapı da Tibet’teki
Şamballa’dadır.
Argha; uzun bir gemi, ve buradan türetilen Agarta: bir
yeraltı mabedi anlamına gelir.
Pisagor’un bir öğrencisi olan Zalmoxis
Herodot’un onun hakkında tuhaf bir hikâyesi vardır:
«Yerin altında inşa edilmiş bir evi vardı. Trakyalıların
gözleri önünde kaybolarak aşağıda kendi inzivasına çekildi ve üç yıl orada
kaldı…”
Şehname’deki bir hikâye, Dünyanın Efendisi olan Tahmuras’ın
oğlu Jam ya da Yima’nın, kendi halkının en safkanlıları ile çevrili olarak
«Vara» adı verilen bir yeraltı kalesinde her zaman nasıl yaşadığını tarif eder.
…
Bilim Araştırma Merkezi, 1978
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder