7 Nisan 2018 Cumartesi

Kafkaslardan Anadolu’ya Göçler (1877–1900)


Nedim İpek - Kafkaslardan Anadolu’ya Göçler (1877–1900)

(Ruslar) XVIII. yüzyıldan İtibaren her fırsatta Türklere saldırmışlar ve Türk topraklarını işgal etmişlerdir.

Rusya, işgal ettiği Kirim topraklarında 1783 yılından itibaren camileri kiliseye çevirmiş veya yıkmış, (…) Türk topraklarını gasp etmiştir.
Türk göçmenlerinin boşalttığı yerlere diğer yerlerden getirtilen muhacirler iskân edilmiştir. General Potemkin, 70.000 Rus köylüsünü Kırım’a yerleştirmiştir (s. 98).

Kırım Savaşı ile (1853-1856) Balkanlar'da ve Anadolu’da Rus yayılışı geçici olarak durdurulunca Rusya, Asya topraklarında fetih, şiddet ve tazyiki siyasetini artırdı.

Rusya’nın Kafkasya’da takip ettiği tehcir ve iskân siyaseti sonucu Kafkasya'dan Türkiye'ye 600.000’den fazla göçmen geldi. Bu sayı Kırım göçmenleriyle bir milyonu aşıyordu (s. 100).

Rusya, tebaasını tek bir millet, tek bir devlet ve tek bir görüş, yani Panslavizm, Çarlık ve Ortodoksluk çatısı altında toplamayı amaç edinmişti.
Rus politikası genelde Türk-Müslüman kitlesini hedef almaktaydı.

Rus kuvvetleri Mayıs 1877rde Ardahan’a girer girmez, Cenevre Sözleşmesi’nin ruhuna aykırı olarak kasabadaki hastaneye saldırıp, hasta ve hastabakıcıları katlettiler. Ardahan ve civarındaki çiftlikler, köyler yağmalandı, kendilerine karşı silahlı mukavemette bulunduğunu ilân ettikleri halkı yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin katlettiler. Katliama maruz kalanların sayısı 800'ü aşmaktaydı (s. 102).

Ahmed Muhtar Paşanın aldığı tedbirleri sayesinde Rus birlikleri Haziran 1877’den itibaren, Kars'a doğru geri çekilmeye başlamıştı. Hatta Kars, kuşatması da kaldırılmıştı. Ruslar, ricat esnasında yollan üzerindeki bütün yerleşim merkezlerini yerle bir ederken, buralarda meskûn Müslüman ve Hıristiyan ahalinin büyük bir kısmı aileleriyle birlikte esir alındı. Çok sayıda yaşlı, kadın ve çocuk katledildi.

Ruslar, Sohum ve çevresinde de benzer hareketlerde bulunmuşlardır (s. 103).

(93 Harbi’nde) Rus Ordusu, Derviş Paşa’nın savunduğu Batum’u ele geçirememişti.
Batum ahalisi Berlin Kongresi Başkanlığına 33.247 imzalı bir protesto göndererek «Ruslara tâbi olmaktansa ölmeyi tercih ettiklerinden mücadele ve savaşa karar verdiklerini» ilân ettiler.
Kongre üyeleri, halkın isteklerine kulak tıkayarak Ardahan, Kars ve Batum arazisini Ruslara bıraktılar (s. 104).

Sohum ve havalisinden göç edenler

(1877) Gemilerle Karadeniz'in Anadolu sahillerine sevk edilen 60.000 Abaza göçmen (…) başta Çarşamba ve Bafra olmak üzere Trabzon vilayetinin değişik bölgelerine yerleştirilmiştir.

Sohum göçmenlerinin bir kısmı da Karahisar'da iskân edilmek üzere geçici süreyle Giresun kazasında yerleştirilmişti (s. 109).

Netice itibarıyla, Sohum muhacirlerinin Trabzon-İzmit arasında kalan geniş sahaya dağıldığı anlaşılmaktadır.

(1878) Batum'da göç, şehir Ruslar tarafından resmen işgal edilmeden önce başlamış ve 7 Eylüle kadar Batum'dan Trabzon'a göç edenlerin sayısı 5.500’ü bulmuştu.

Batum ve havalisinden deniz yolu ile gelenler ilk etapta Trabzon ve Kastamonu vilâyetlerinde iskân edilmeye çalışıldı (s. 111).

1886 yılına kadar, Ordu kazası dahilinde 1.034 hanede 4.254 Batum göçmeni iskân edilerek kurulan köy ve mahallelerde ihtiyaca göre cami, mescid, mektep ve medrese binaları inşa edilmiştir (s. 112).

1877 yılına kadar göç eden Çerkeş, Kırım ve Nogay göçmenleri, Arâzî Kanununda belirtildiği üzere bir çift için âlâ yerden 70, evsat yerden 100 ve edna yerden 130 dönüm arazi verilerek yerleştirilmişlerdir.

Çukurova gibi yerlere gönderilenler buranın iklimine uyum sağlayamadıklarından Uzun-Yayla ve sair yerlere gitmişlerdi. Bundan sonra müteferrik olarak gelenlere yeterli miktarda arazi tahsis edilememiştir. Bu nedenle, bu gibi göçmenlerin bir kısmı yerli ahalinin arazisine taarruz ederken bir kısmı da «serseri gezerek» sekene-yi kadîmeyi rahatsız etmiştir (s. 121).

1877'ye kadar, Rusya'dan hicret eden Tatar ve Çerkesler temettü vergisinden 10, aşardan 3 ve kur'adan 25 yıl muaf tutulmuşlardı (s. 123).

…aşiret sistemine sahip Gürcü ve Çerkesler, müteferrik olarak iskân edilmişlerdir. Bu siyasete ters olarak topluca yerleştirilen Gürcü ve Çerkesler bazı hadiselere sebebiyet verebilmişlerdir. Bununla beraber, toplu olarak yerleştirilen Tatarların herhangi bir müşkülatına rastlanmaması üzerine bunların toplu iskânlarına müsaade edilmiştir (s. 132).

1877-1891 tarihleri arasında Sohum muhacirleri hariç 700.000’den fazla göçmen Rumeli'den Anadolu’ya sevk edilirken Kuban, Kırım, Kafkasya, Batum, Sohum ve Kars civarından Anadolu'ya en az 300.000 göçmen gelmiştir. Bir başka söyleyişle Türk vilâyetlerinde bir milyondan fazla göçmen iskân edilmiştir (s. 133).

---
İpek, Nedim. (1991), “Kafkaslardan Anadolu’ya Göçler (1877–1900),” Ondokuzmayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 1, (s. 97-134)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder