25 Nisan 2018 Çarşamba

Türk Kültüründe Spor ve Sporculuk


Özbay Güven - Türk Kültüründe Spor ve Sporculuk

Türkler çok kahraman çıkaran bir millet olduğu için pehlivanlık kahramanlık ve güç timsali olarak görülmektedir. Barış zamanında bu kahramanlık hislerini okçuluk, güreş, gökbörü, at yarışları, çöğen/çevgan/polo, avcılık ve cirit gibi sporlara iştirak ederek tatmin ediyor, gurur kazanıyorlardı.

Savaşların beden gücünü dayandığı çağlarda spor, savaşa hazırlık dönemi oluşturmakta idi. Türkler de bu dönemlerde savaşa yönelik işlevleri olan sporları yapmışlar ve destelenmişlerdir (s. 61).

Türklerde atın sosyal hayattaki yerinin çok fazla olması, atlı sporların geliştirilmesine sebep olmuştur.

Eskiden Türklerde çocuğa doğduğu zaman ad verilmezdi. Birçok Türk boylarında, doğumdan sonra baba ve annesinin verdikleri ad hiçbir zaman için çocuğun asıl adı olamamaktadır. Asıl adını alabilmesi için, muhakkak bir kahramanlık göstermesi gerekirdi (s. 62-63).

Eski çağlarda spor yapılan yerler ahlâkın öğretildiği yerler ve sporcular da ahlâklı insanlar olarak bilinirdi. Türklerde de "Er meydanı", "Okmeydanı", "Cirit meydanı" ve diğer spor meydanları; yiğitliğin, cesaretin, dürüstlüğün, yardımseverliğin, mertliğin ve cömertliğin gösterildiği meydanlardı (s. 63).

Osmanlı Devleti'nde her atıcının/kemankeşin bir yaycısı ve okçusu vardı. Bir yay ustasının yaptığı yayı ile rekor kıran atıcının rakibi, çok yüksek ücret verse dahi, yaycı o atıcıya yayını satmazdı.

Cirit oyununda ciritçinin/oyuncunun kin gütmemesi oyunun en başta gelen kuralıydı. Ayrıca oyunda ciridi ata atmak yasaklanmıştı. Bu, ata olan saygıdan dolayı konulan bir kuraldı. Yine geleneksel güreşlerde rakibini yukarıya kaldırıp üç adım atan pehlivan rakibini yenmiş sayılıyordu (s. 64).

Yaşar Doğu, şampiyonluklarla süslenen başarılı spor hayatına rağmen, tevazudan, efendilikten, hoşgörüden ve insanlıktan ayrılmayarak gerçek sporcunun adeta nasıl olması gerektiğinin örneği olmuştu (s. 67).


---
Güven, Özbay. (2011), “Türk Kültüründe Spor ve Sporculuk,” Samsun Sempozyumu 13-16 Ekim Samsun, Bildiriler Kitabı, Cilt: 3, s. 61-67, Samsun 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder