Varlık ile yokluk birbirini doğurur. (s.24)
Gerçeğe ermiş kişi... öğretir ama kendini kılmaz,
Etkilidir ama herşeyi elden çıkarır. (s. 24)
Değerli nesneleri biriktirmezsen, kimse hırsızlık yapmaz. (s. 25)
Yer ve gök iyiliksever değildir.
En iyisi içte olanı korumaktır. (s. 27)
Bengi ve kalıcı olanlardır onlar, çünkü kendileri için yaşamazlar. (s. 29)
Gerçeğe ermiş kişi de öyledir.
Kendini önemsemez, Ben'i artar.
Kendinden vazgeçer Ben'i korunur.
Kendisi için bir şey istemez.
Bu yüzden değil midir, özünün bir bütün olması. (s. 29)
Kendini öne sürmeyen kusursuzluğunu sürdürür. (s. 30)
Varolan senin olur,
Kullanışlı kılansa varolmayandır. (s. 33)
Bir şeyin ardından koşmak yüreği delirtir.
Az bulunan değerli şeyler, insana yolunu şaşırtır. (s. 34)
Köküne geri dönmek, sessizlik demektir.
Sessizlik alınyazısına geri dönmektir.
Alınyazısına geri dönmek bengilik demektir.
Bengiliğin bilincine varmak aydınlığa ermektir.
Bengiliğin bilincine varamazsan kafan karışır yanlış yaparsın. (s. 38)
Özgürüz diye düşünür herkes. (s. 39)
Başkalarını tanıyan akıllıdır.
Kendini tanıyan bilgedir.
Başkalarını yenen güçlüdür.
Kendini yenen dayanıklıdır.
Kendini öne sürende istenç vardır.
Kendine yeten zengindir.
Yerini yitirmeyen kalıcıdır.
Ölümle yok olmayan yaşar.(s. 57)
Kazanmak mı yitirmek mi?
Hangisi daha kötü. (s. 71)
İyi korunan kaçmaz. (s. 81)
Bilen konuşmaz, konuşan bilmez. (s.83)
Eyleme geçen yıkar, sıkı tutan yitirir. (s. 93)
Savaşta sevgiyi yitirmeyen "zafer" kazanır.
Savunmada sevgiyi yitirmeyeni kimse yenemez. (s. 97)
Çeviren: Murat Alpar
İyi Şeyler, 98
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder