21 Haziran 2010 Pazartesi

Mukadder Yakupoğlu - Ahlak ve Şiddet

Seçim yapma zorunluluğu nedeniyle özgür olmaya mahkumuz (Sartre)
Şiddet bir tekniktir. Ahlakın şiddete egemen olduğu durumlar; yalnızlık ve depresyon. (s. 12)
Hukuk, devletin şiddet mekanizmasıdır.
Varoluş deviniminin sonsuzluğu -> bireysel ahlak.
Evlilik -> ahlakın içgüdüler karşısındaki zaferidir.
Ahlakın kaynağı dildir.(üzerinde konuşabildiğimiz herşeyin kaynağı "DİL" olduğu halde bunu söylemek çok anlamsız)
Toplum içinde birey şiddet doludur.
Oyun, eğlence potansiyel şiddetin boşaltıldığı/atıldığı durumlardır. (s. 36)
Aşk, şiddet yüklüdür.
Şiddetin içe yönelmesi -> depresyon
Şiddetin dışa yönelmesi -> savaş
Akıl -> düzenli şiddet (s. 43)
Politika ve ahlak -> kabul ettirmek
Politikacının ben aşkı yoktur. Ondaki toplumsal bir bendir.
Erotik şiddet yaşamı mümkün kılar. (s. 74)
"İnanç, herşeyi kaybetmeyi göze almaktır." Kierkegaard
İntihar, "ben"in yaşama yabancılaşmasıdır.
Derrida hem söz merkezciliğin parodisyenidir hemde kendi parodisinin.
Sanat, hiçbir şey söylemez, hiçbir şey gizlemez, bir mekan açar.
"Akıl sayesinde gtölgelerini yitirir insanlar." Levinas
Böylece, saklanacak yer kalmaz.
Göçebe, 97

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder