...Kafka'da toplumsal alegori bulanlar, yapıtlarında çağdaş bürokrasinin yarattığı sıkıntıların sonucunda doğan buyurgan devleti savunurlar.
Ruh çözümleme alegorisi bulanlar, Kafka'nın babasına karşı duyduğu umarsız korkunun hadım edilme endişelerinin iktidarsızlık duygusunun düşlere sığınmasının örneklerini bulurlar.
Dinsel alegori olarak görenlerse Şato'daki Bay K.'yı cennete girmeye çalışan biri, Dava'da Joseph K.'yı ise Tanrı'nın amansız gizemli adaletiyle yargılanan biri olarak kabul ederler.
Yorumları bu şekilde kendine çeken bir diğer yazar da Samuel Beckett'tır. O'nun içe dönük bilinciyle (en temel öğelerine dek soyulmuş koparılmış, çoğu zaman bedensel hareketsizlik) işlediği zarif oyunlarını da modern ya da ruh çarpıklıklarının alegorisi olarak yorumlarlar.
Sanatta gereksinim duyduğumuz şey yorumbilim değil sevgibilimdir.
Kuramsal olarak biçemin içerikten sıradan biçimde süzülüp ayrılabileceğini reddetmekle kendilerini yeterince güvenceye almış sanırlar.
Oysa yargılarında kuramda reddetmeye hevesli oldukları şeyin üzerine basmaktan geri durmazlar.
Biçemlendirme tamde bir sanatçının hiçte kaçınılmaz olmayan o madde tarz/izlek biçim ayrımını yaptığı zaman yapıtında ortaya çıkan şeydir.
Sanat baştan çıkarmadır, ırza geçme değil.
Sanat, doğanın bir taklidi değildir, aksine doğaya bir ektir.
Nietzsche
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder