25 Kasım 2013 Pazartesi

Sanat Eserinin Kökeni Bir Hülasa

T.R. Quigley – Sanat Eserinin Kökeni Bir Hülasa

Heidegger’in köken için kullandığı sözcük, bir şeyin kökeni yahut menşei (neşet ettiği yer) anlamına gelir.
Kökenle ilgili bu mülahazalar, sanatı Heidegger’in hakikat (alethia / lethe) anlayışına bağlamaktadır. Bilindiği gibi Heidegger hakikati gizli yahut içeri örtülü olmanın açığa çıkması veya üzerinden örtünün kalkması olarak görüyordu.

Sanat hakikati açığa çıkarma, görünür hale getirme kabiliyeti bakımından biricik/asli niteliğine sahiptir.

Sanat eseri aynı zamanda bir tür şey’dir.
Fakat sanat eseri aynı zamanda daha fazla bir şeydir.
Heidegger sanat eserinin hem alegorik bir şeyden daha fazla bir şey olarak hem de bir simge olarak, yani şeyi ve bir başka şeyi bir araya getirme olarak işlev gördüğünü öne sürer.

Sanat eseri sayesinde biz dünya ve yeryüzünün yaratıcı mücadelesini tecrübe ederiz.

Yaratmak bir şeyi ortaya çıkarmaktır.
Bir eserin eser olması vuku bulan bir hakikat biçimidir.

Hakikat kendisini bu ilişki içerisinde tesis eder. Dolayısıyla eserin yaratılmışlığı biçim içerisine yerleştirilen hakikattir.

Bu yeryüzünün kullanılmasıyla gerçekleştirilir ki, o kullanılmakla tükenmez, bilakis ortaya çıkarılır.

Zanaat – sanat ayrımı
Bir alet tasarımı somut ya da maddi hale getirildiğinde bitmiş, tamamlanmış ya da hazır hale getirilmiştir. Onu bekleyen belli bir işi gerçekleştirmenin dışında bir şey yoktur.

Buna karşın sanat eseri, yapısı tamamlandığında bitmiş olmaz.

Türkçeleştiren: M. Sırrı Erer
Merdiven/Şiir

Sayı: 7, Şubat-Mart 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder