23 Ocak 2021 Cumartesi

Bernard Lewis - Modern Türkiye'nin Doğuşu

Bernard Lewis - Modern Türkiye'nin Doğuşu

Yeni ordu için 1826’da çıkarılan yönetmelikte, askerlerin üniformalarının Avrupa stilinde ceket ve pantalondan ibaret olduğu belirtildi. Yirmi yıl önce yardımcı birliklere Frenk giysisi giydirme teşebbüsü 1807 ayaklanmasını başlatmış ve doğrudan doğruya III. Selim'in tahttan indirilmesine yol açmıştı. Bu kez, muhalefet mırıldanmaları yine eksik olmamakla beraber, reform kabul edildi ve birlikler "bir şubara, bir takım elbisesi, bir kısa tünik ve bir çuha yelek, sıkı şayak dizlikler ve potin" ile donatıldı.

Frenk üniformaları sorunu, levazım subayının ambarında çözülemiyecck daha büyük sorunlar ortaya çıkardı. Eski zamanlardan beri, giysi ve her şeyden önce başlık, bir insanın dinini ve sosyal statüsünü belirttiği araçlardı. İpek hakkındaki bir yasak dışında, İslam hukuku gerçekte hiç bir çeşit giysiyi yasaklamaz; fakat sayısız gelenekler Müslümanlardan, görünüşte bile kendilerini kafirlerden ayırmalarını ve diğer her şeyde olduğu gibi, onların kıyafetini de taklitten kaçınmalarını ister. "Tanrı ve melekler inayetlerini Cuma namazında sarık saranlara verirler", "Sarıkla iki rekat namaz, sarıksız yetmiş rekattan daha üstündür", "Sarık iman ile imansızlığı ayıran maniadır", "Kendini putperestlerden ayır; sakal bırak ve bıyıklarını düzelt", "Bir milleti taklit eden, onlardan biri olur." Peygambere atfedilen bu ve diğer birçok benzer sözler, bir insanın kendi giyinme şeklini terk edip diğer birini benimsemesinin bir ihanet ve dinden çıkma hareketi olduğu hakkındaki genel duygunun kuvvetlenmesine yardım etti (s. 100-101).

 

Müslüman olmıyanların Müslüman kıyafetine girmesi yasaklanmıştı, Müslümanlar, Hristiyan veya Yahudi kılığını almayı hayal bile etmezlerdi. Müslüman toplumu içinde bile, toplumun her katının kendine özel farklı başlığı vardı; ulema, yeniçeri ve kalem mensubunu hayatlarında birbirinden ayırt eden farklı biçimdeki başlıklar, öldükten sonra da mezar taşlarına oyulurdu (s. 101).

 

Çeviren: Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1993


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder