Tanıl Bora - Cereyanlar
İkinci Meşrutiyet'in Batıcılarından Kılıçzade Hakkı
(1872-1960), l913'te "Pek uyanık bir uyku" başlıklı yazısında,
tekkelerin kapatıldığı, örtünmenin yasaklandığı, şapka takılan, ulema
dışındakilere dini kıyafetin men edildiği, hukuk sisteminin laikleştirildiği
bir düzen tahayyül etmişti (s. 147).
M. Kemal'in / 7 Şubat 1923'te Balıkesir'de Zağnos Paşa Camii
minberinden söylediği nutuk, onun İslami söylemin içinden konuşmasının
şahikasıdır.
16 Mart 1923'te Adana esnafıyla sohbetinde, şu "en
makul ve en tabii" din tarifini yapar: "Elhamdülillah hepimiz
müslümanız, hepimiz dindarız, artık bizim dinin icabatını öğrenmek için şundan
bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur. Analarımızın, babalarımızın
kucaklarında verdikleri dersler bile, bize dinimizin esasatını anlatmağa kafidirler.
(…) Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine muvafıksa
kimseye sormayın. O şey dinidir."
1924'te "Türk milleti daha dindar olmalıdır" der /
s. 147-148
Fahrettin Altay'ın (1880-1974) epey ileride Aydın Gençler
İçin İslam Dini başlığıyla kitaplaşacak tasarıları, bu projelerin şemasını
verir. "Paşa"nın projesi, namazın ayakkabı çıkartmadan, sandalyede
oturarak kılınmasıydı: "Camilerde ... kapıdan mihraba doğru geniş bir yol
ve bu yoldan yanlara doğru dar yollar ve bu dar yollar arkasında sıralar ve
bunlarla dar yolların arası beş, on santim yükseklikte secde yerleri, sıraların
altında şapka konacak yerler. Cami kapısında da ayakkabı silecekleri
bulunur." / s. 151
…
İletişim Yayınları, 2017
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder