23 Ocak 2021 Cumartesi

Tanıl Bora - Cereyanlar

 

Tanıl Bora - Cereyanlar

İkinci Meşrutiyet'in Batıcılarından Kılıçzade Hakkı (1872-1960), l913'te "Pek uyanık bir uyku" başlıklı yazısında, tekkelerin kapatıldığı, örtünmenin yasaklandığı, şapka takılan, ulema dışındakilere dini kıyafetin men edildiği, hukuk sisteminin laikleştirildiği bir düzen tahayyül etmişti (s. 147).

 

M. Kemal'in / 7 Şubat 1923'te Balıkesir'de Zağnos Paşa Camii minberinden söylediği nutuk, onun İslami söylemin içinden konuşmasının şahikasıdır.

16 Mart 1923'te Adana esnafıyla sohbetinde, şu "en makul ve en tabii" din tarifini yapar: "Elhamdülillah hepimiz müslümanız, hepimiz dindarız, artık bizim dinin icabatını öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur. Analarımızın, babalarımızın kucaklarında verdikleri dersler bile, bize dinimizin esasatını anlatmağa kafidirler. (…) Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine muvafıksa kimseye sormayın. O şey dinidir."

 

1924'te "Türk milleti daha dindar olmalıdır" der / s. 147-148

 

Fahrettin Altay'ın (1880-1974) epey ileride Aydın Gençler İçin İslam Dini başlığıyla kitaplaşacak tasarıları, bu projelerin şemasını verir. "Paşa"nın projesi, namazın ayakkabı çıkartmadan, sandalyede oturarak kılınmasıydı: "Camilerde ... kapıdan mihraba doğru geniş bir yol ve bu yoldan yanlara doğru dar yollar ve bu dar yollar arkasında sıralar ve bunlarla dar yolların arası beş, on santim yükseklikte secde yerleri, sıraların altında şapka konacak yerler. Cami kapısında da ayakkabı silecekleri bulunur." / s. 151

İletişim Yayınları, 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder