Toktamış Ateş - Türk Devrim Tarihi
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel amacı her şeyden önce toplumun
ve bu toplum içinde eşit hakları ve görevleri olan bireylerinin sosyal-ekonomik
ve kültürel yaşamlarını ileriye götürmek, "çağdaş uygarlık düzeyine"
ulaştırmak idi. Bu bakımdan o dönemlerde yapılan tüm devrimlerin ve atılımların
sosyal yaşamla ilgili olması doğaldır.
Bu tür çabalar kimi çevrelerce "biçimsel" olarak
değerlendirilir ve bu nedenle eleştirilir ve yargılanırlar. Salt biçimsel yanı
düşünülür, yani yapılmak istenen değişikliklere kısır bir gözle bakılırsa,
elbette bu sav doğru sanılabilir. Oysa ki tüm bu biçimsel çaba ve görüntüsünün
ardında, genç Cumhuriyet'in, asırlarca horlanmış, silikleştirilmiş,
uyuşturulmuş kitlelerin "düşünce" ve "dünya görüşlerinde"
yapmak istediği büyük ve son derece anlamlı değişim yatar.
Sosyal yaşamla ilgili olarak yapılmak istenen devrimler ve
atılımlar değerlendirilirken, bunların biçimsel yönleri değil;
"düşüncede" ve "dünya görüşlerinde" yapılmak istenen bu
değişim göz önüne alınmalıdır (s. 254).
…fes, Sultan Mahmut döneminde Osmanlı İmparatorluğu'na
girmişti. Tunus'tan getirilen fesler ilk kez kalyoncu neferlerine giydirilmiş,
daha sonraları padişah fermanlarıyla sivil kesimde de yaygın bir kullanım
sağlanmıştır. Ancak konunun ilginç yanı; daha sonraları fesi bir İslamiyet
belirtisi olarak savunacak olan tutucu çevrelerin, başlangıçta fese karşı
çıkmış olmalarıdır. Aynı karşı çıkışlar, süvarilere kalpak giydirilmek
istendiği zaman da yapılmış ve fakat bu kez fes savunulmuştu.
Kolayca anlaşılmaktadır ki; bu tür olaylarda karşı çıkılmasının
nedeni, ileri sürüldüğü gibi dinsel kaygılar değil, doğrudan doğruya
"yeniliklerden hoşlanmama" oluyor, din bahane ediliyordu.
Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal sivil giyindiğinde
çoğu kez kalpak giyerdi. Diğer "Kuva-yı Milliyecilerin" de Mustafa
Kemal'e uymalarıyla, kalpak Anadolu'dan ve Ulusal Savaş'tan yana olanların bir
tür simgesi, belirtisi olmuştur. Bununla birlikte, 1. Büyük Millet
Meclisi'ndeki "İkinci Grup" üyeler arasında fes ve sarık da oldukça
yaygındı (s. 255).
…
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 6. Baskı, 2010
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder