Sol Kemalizme Bakıyor - Ruşen Çakır
Murat Belge: “Tüm Toplum Atatürk Adına Ordudan Dayak
Yedi” / s. 119-136
Türk toplumu. Onların ideolojisinde İslam sadece bir din
değil, tüm değerler sisteminin temelinde yatan bir tür genel bir anlamlandırma
sistemi.
(…)
İnsanlara “bunları bırak, şu türlü düşün,” dediğin zaman, bu
kolayca olacak bir şey değil.
(…)
Bir toplumu dönüştürmenin fiziksel imkânlarına sahip olduğu
zaman, yani iktidar olduğu zaman, eğitimle tüm bir toplumu değiştirmesi zor.
Çünkü bu çok zaman alacak, para isteyecek — eğitim sistemi kuracaksın filan.
(…)
Kurtuluş Savaşı’nı da gerçekten bir halk hareketi olarak
tanımlamak mümkün değil, bir burjuva hareketi sonuçta (s. 121-122).
(…)
Başından itibaren bir halk hareketi değildi ve iktidar olup
toplumu dönüştürme aşamasına geldiğinde, bir halk hareketi olarak ortaya çıkmadı.
O zaman, benim bazı yazılarımda söylediğim bir yöntem kaldı; kanunlar çıkarıp
kanunla toplumu Batılılaştırmak. Kitleler kendi içlerinden Batılılaşacak bir
dinamizme sahip değiller.
(…)
Bazen insan şapka giymediği için idam edilebildi, İstiklal
Mahkemesi’nde bu tip şeyler olabildi (s. 122).
…
Ahmet İnsel: “Sosyalist Olduğum İçin Anti-Kemalist’im” / s. 213-228
Solun o dönemde (1920’ler) mücadele hattını demokrasi değil,
ilerleme oluşturuyor.
(…)
1924’ten sonra Mustafa Kemal’in devleti her türlü farklılığı
yok etmeye başlayıp, solun da tepesine bindiği zaman feryat ediyor. Ama dikkat
ederseniz orada “bizi eziyorlar, bize vuruyorlar,” diye feryat ediyor.
Kemalizm’in yaptıklarıyla, şapka inkılâbıyla, getirdiği kanunlarla —Takriri
Sükûn’a elbette karşı çıkıyor ama İstiklal Mahkemeleri’nin fes giymekte
direnenleri asmasıyla pek ilgilenmiyor— mücadelesi seçmeci (s. 217).
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder