Rıza Nur – Hayat ve Hatıratım / 4. Cilt
Takrir-i Sükûndan sonra idi. Artık Mustafa Kemal, keyf ve
hevesine serbest yol bulmuştu. Bir gün Mustafa Kemal başına şapka takıp
seyahata çıkmış. Kastamonu’da aklına esmiş, bir kanunla fesi yasak edip şapka
giydirdi. O, din gidiyor diye en ufak, yahut en lâzım ve dine hiç zararı
olmıyan şeylere kudurmuşçasına saldıran hocalar sustular. Hattâ tuhafı şu ki,
kanun yapılmadan evvel de ilk şapkayı giyen yine bir hoca müftüdür. Bu da bizim
mahut Kızıl Sakal Gürcü Haşan Fehmi’dir Mustafa Kemal seyahate çıkarken Ankara
istasyonunda ilk şapka giymeyi buna teklif etmiş ve bir şapka da vermiş. Bu da
giymiş... / s. 1313
Şapka işi olsa da, olmasa da olurdu. Çünkü, şapka kafasının
içini değiştirmez ki... Asıl lâzım olan da budur. Bu da tahsil ve terbiye ile
olur ve zaman işidir. Bu adam bir kanun darbesiyle bütün işleri hallettiğini
zannedecek kadar akılsız ve cahildir. Fakat bu adamda bir mani var: Kendisine
müceddid densin. Tecedüd için inkılâplar yapıyor densin. Mes’ele bundan
ibarettir. Halbuki bu, kendi marifeti değildir. Bundan çok evvel Kadıköy’de
gördüm. Bir takım gençler şapka giyiyorlardı. Milletin de bir şey dediği yoktu.
Zaten bu evolosyon, hattâ Abdülhamid zamanında başlamıştı Ekseriyetle aileler,
hattâ pek müteassıplar bile çocuklarına şapka giydiriyorlardı. Gittikçe (s.
1314) ilerliyordu. Birgün umumîleşecekti. Darbe ve sarsıntı da olmıyacaktı.
Mustafa Kemal bu şapka işini darbe ile yaptı ve bunun müthiş
zararları oldu:
1 — Vicdanlara tahakküm, insan ne isterse onu giyer. Kimin
ne karışmak hakkıdır. Bu kadar da hürriyet olmazsa o hayat mıdır? Bu
istibdattır.
2 — Halkta büyük bir inkisar oldu. Maneviyatı kırıldı.
3 — İktisadî müthiş bir zarar. Milyonlarca lira harice aktı,
gitti. Bundan da Yahudiler istifade ettiler. İtalya ve Fransa’da mevcut yeni ve
eski şapkaları milyonla memlekete soktular (s. 1315).
Sivas'ta, Erzurum’da, ötede beride halk, şapka aleyhine
kıyam etti. Mustafa Kemal derhal Ket Ali’nin riyaseti altında bir İstiklâl
Mahkemesi dolaştırdı. Epeyce adam astılar. Sayısını bilmiyoruz. Halk yıldı, iş
bitti.
…
Altındağ Yayınevi, 1967
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder