Alain Badiou &
Nicolas Truong – Aşka
Övgü
Aşkın yeniden savunulması gerekiyor.
Nedir onu tehdit eden?
Paris baştan aşağı Meetic adlı tanışma sitesinin afişleriyle
donanmış.
“Aşkı rastlantıya bırakmayın!”
“Aşka düşmeden âşık olunabilir!”
Tüm bunlar Meetic sayesinde olacak… (s. 15)
…aşk bütünüyle risksiz bir düzende yaşamın zenginliği
olmaktan çıkar.
Sıfır riskli aşk
İşte
Aşkı tehdit eden ilk öğe. (s. 16)
Şeylerin basitçe korunmasıyla savunma yapılamaz. Dünya
gerçek anlamda yeniliklerle dolu,
Güvenliğe ve rahatlığa karşı riski ve serüveni yeniden icat
etmeli. (s. 18)
Kierkekaard’a görre yaşamda üç evre vardır. Estetik evrede,
aşk deneyimi boş ayartıcılığın ve yinelemenin deneyimini yansıtır.
…örneği Mozart’ın Don Giovanni’sidir.
Etik evrede aşk gerçektir.
Etik evre
Evlilikle doğrulanırsa (…) dinsel evreye geçişi
sağlayabilir. (s. 22)
Lacan bize cinsellikte aslında herkesin, (…) kendi işine
baktığını anımsatır.
Cinsellik birleştirmez, ayırır.
Aşkta özne kendinden öteye, özseverliğin ötesine geçer. Cinsellikte,
ötekinin aracılığıyla da olsa ilişki içindesinizdir. Öteki sizin zevkin
gerçekliğini keşfetmenizi sağlar. Buna karşılık, aşktaysa ötekinin aracılığı
kendi başına değer taşır. İşte aşktaki karşılaşma budur: Ötekini olduğu haliyle
sizinle birlikte var etmek için ona doğru atılırsınız. (s. 24)
Dünya benzerlikten değil de farktan hareketle
incelendiğinde, gerçekleştirildiğinde ve yaşandığında nasıl bir yer olur? Bence
aşk budur işte. (s. 26)
Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır. (s.
28)
…aşk karşılaşmaya indirgenemez, çünkü o bir kurma işlemidir.
(s. 33)
…aşk aynı zamanda “yaman devam arzusu”dur.
…aşk yaşamın yeniden icat edilmesidir. (s. 34)
…aşkta evrensel bir şeyler olmalı. Evrensel olan şey de her
aşkın bir değil de iki olma konusunda yeni bir gerçeklik deneyimi ileri
sürmesidir. (s. 39)
…siyaset bir gerçekliği bulma yöntemidir.
Bireyler bir araya geldiklerinde, örgütlendiklerinde,
düşünüp karara verdiklerinde neler yapabilirler? (s. 49)
Siyasette, düşmana karşı mücadele oluşturur hareketin
temelini. (s. 52)
Sanat düşünce düzeninde olaya bütünüyle hakkını veren
şeydir. (s. 63)
Aşk yasası diye bir şey yoktur.
…sanat aşkın topluma uymayan özelliğini yansıtmıştır.
Gerçeküstücülük (…) çılgınca aşkı yüceltir.
Buna karşılık, süreyle pek ilgilenmediler. (s. 64)
Beden dille kavranır.
…tiyatro da temel olarak tam budur işte, beden halindeki
düşüncedir, beden olmuş düşüncedir. (s. 67)
Genç âşıklarımız!
Aşkın bir düşünce olduğunu anlamıyorlar.
İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez.
(s. 71)
Sevmek
Dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek
demektir. (s. 77)
Türkçeleştiren: Orçun Türkay
Can Yayınları
Temmuz 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder