9 Nisan 2014 Çarşamba

Öykü Yazma Teknikleri

Salih Bolat – Öykü Yazma Teknikleri

Niçin Yazıyorlar?
…yazmaya çocukken başladım, çünkü klasik dansçı olmak istiyordum ve bazı koşullar dans eğitimime kesin olarak son vermemi gerektirdi.
…yaşam karşısında duyulan bir çeşit hayranlık,
Dış dünyaya bir anlam bulma, hem kaos hem de zenginlik içinde kendi düzenini yaratma ihtiyacı…
Nadine Gordimer

…acil bir soruna, bir iç gerekliliğe cevap vermek için yazarım.
Yalnızca gerekli olduğunu hissettiğimde yazarım. Konu aramam, onun gelip beni bulmasını beklerim…

İnsan bir şeyi belli bir anda yazar, sonra insanlar alıp onu başka bir zaman okurlar ve sonunda bu öykü yazardan daha çok okurlara ait olur.
Kipling diyordu ki, bir yazar, çıkarılacak dersin ne olduğunu pek bilmeden, bir fabl yazabilir. Yani o bir kurgunun sözcüsüdür, daha sonra bunun okunması farklı bir süreçtir.
Borges

İstesem bile yazmamayı başaramazdım.
Jorge Amado

Zevk için…
…ağırlıktan kurtulma arzusu…
…okunma arzusu.
Necip Mahfuz

(Yazının kendisi bir çeşit sorgulamadır, bu nedenle “niçin yazı” sorusu saçmadır)
(Yazı / yalnızlık / beğenilme arzusu)

…kimsenin söylemediğini söylemek zorunda olduğumuz için yazdığımıza inanırız.
Demek ki yazmak, tersini söyleme zevkidir, herkese karşı tek başına…
…ne yazık ki, kitap bitince de, beğenilmek ister insan.
Milan Kundera

Kitap bir yaratıdır.
…bir hikâye ve kişiler yaratırım.
…okuyucu bunu ele geçirir ve kendine mal etmek için bu yaratıyı sürdürür.
Michel Tournier

…yazdığım zaman özellikle edebi sorunları çözmeye çalışırım, yani bütün sorunları, çünkü bence edebiyat her şeydir.
Alberto Moravia

…içerik bir armağan gibi veriliyor.
…okuyucu bu armağanı fethetmelidir; okuyucu bunu kendi zorlayarak, yani kendini, biçimi kabullenmeye ve onu bulup ortaya çıkarmaya zorlayarak yapar; biçim ve içeriğin gerektirdiği şey budur. Ve yazmak, her şeyden önce bir şey yaratma arzusudur yalnızca.
Heinrich Böll
Kendimi kollamak için.
Lawrence Durrell

…sanatçılar gerçeği söyleyerek topluma yardım ederler.
Iris Murdoch

Tarihöncesinde ressamlar, korktukları hayvanın resmini duvara çizerek ondan kurtulmuşlar.
Bir şeyi temsil etme, onu gerçekte yapmamanızı sağlar.
Max Frisch

Yazınsal metinler
Kurmaca metinlerdir; deneyimsel (ampirik) dünyadaki bir şeyin, bir durumun karşılığı olmak zorunda değillerdir (s. 22)

Şiirsel imge yeni bir gerçeklik kurduğu için mantıkla, bu gerçekliği duyular alanına soktuğu için de duyguyla ilgilidir. (s. 24)

Şiir, boşluğu doldurur.

…şiirle gerçeklik arasındaki ilişki daha dolaysız bir ilişkidir. Şair; imge, benzetme, eğretileme gibi araçların yardımıyla kurduğu şiirsel dille, nesnelerin tek tek kendilerini ve nesneler arasındaki ilişkileri bozar, yeniden düzenler, denetler. (s. 34)

Klasiklerin parlak sözleri, parlaklığı sözcüklerden değil, bağıntılardan alır: bir yaratma değil, bir anlatma sanatıdır bu.
Belirleyici olan, sözcüklerin kendi güçleri, kendi güzellikleri değil, bir araya getiriliş biçimidir. (s. 36)

Şiir dili ile düzyazı dilini ayıran en önemli özellik, düzyazı dilinin iletişimsel, şiir dilinin ise döngüsel olmasıdır, denebilir.
…düzyazı dilinin işlevi, metnin okur tarafından alımlanmasıyla sona erer.
Şiirsel dil ile gerçekleştirilmiş bir metin, okur tarafından alımlandıktan sonra yeniden üretilir.
Verlaine; “düzyazı yürüyüştür, şiir danstır.”
…hakikat “öte”dedir. Şiir, “bura”nın sözcükleriyle “öte”yi anlatır. (s. 38)

Şair anlatmıştır, anlatmak istememiştir.
Düzyazı anlatmak ister.
…şiirin amacı kendisidir. (s. 39)

Şiir, hakikatin peşindedir. (s. 40)

…çocukluk, şiirsel esini oluşturan en önemli öğelerden biridir. Joubert, şiir ile çocukluk arasındaki ilişkiye değinirken, şair gibi çocuğun da sözcüklerden korkmadığını, sözcüklerle oynadığını, sözcüklerin gücüne hayran kaldığını ve yeni sözcükler denediğini vurgular. (s. 41/42)

…gönlünün istediğince sev.
Öylesine kolay ki her şey, buna değer biçmek olanaksız. (s. 43)

…romanda anlatımın gerçekleşmesi, birtakım öğelerin birbiriyle tutarlı bir ilişkide bulunmalarıyla olanaklıdır. Bu öğeler olay, zaman, uzam (mekân) ve kişi (karakter) olarak sıralanabilir.

Olay, romanda olan, gerçekleşen, meydana gelen, eylemlerin hem nedenini oluşturan, hem de eylemlerin içinde gerçekleştiği şeydir. (s. 51)

(Zaman) romanda (…) olayların içinde gerçekleştiği zaman ile olayların anlatıldığı zaman birbirinden farklıdır.
Romanda, anlatıcının olayları anlattığı zaman, öyküleme zamanıdır. Romanda asıl kurmacanın gerçekleştiği, olaydan olaya, durumdan duruma geçişi bildiren zaman ise öykü zamanıdır. (s. 54)

Yaşam hakkında çeşitli düşüncelere sahip olmadan öykü yazmanın mümkün olmadığı açık… (s. 113)

…esinlenmeyi beklerseniz iyi bir düşünceyi hatırlamaktan çok unutmaya hazırlanmış olursunuz. (s. 114)

Öykünüzü yazmadan önce onu sahnelere bölmelisiniz. Her sahne belli bir zaman, yer, ruh durumu, çatışma, ilişki içermelidir. Ayrıca açılış sahnesi, okuru okumaya bağlayacak güçlü bir merak duygusu içeren entrika özelliği taşımalı ve bir soruyla başlamalıdır. (s. 124)

Bir öykü, hareketi yönlendiren karaktere aittir. (s. 128)

Bir karakter oluşturmak istediğinizde, ilk önce
Doğrudan anlatmayı düşünebilirsiniz.
İkinci olarak,
Bireyselliği yansıtan ayrıntıları kullanarak, karakterinizi betimleyebilirsiniz.
Üçüncü olarak,
…çevreye olan tepkisini kullanabilirsiniz.
Dördüncü yol (…) düşüncelerini kullanmaktır.
Beşinci yol,
Diğer insanlara gösterdiği tepkilerin gösterilmesidir.
Altıncısı yol, karakterinizi konuşturmaktır.
Yedincisi,
Karakterin davranışlarını kullanmak,

Bir karakteri nasıl tanırsınız?
Yüzü neye benziyor?
Yüz ifadesi?
Saçının rengi, yapısı, biçimi neye benziyor?
Jestleri ve mimikleri nasıl? Nasıl yürüyor?
…nasıl konuşur?
(s. 155-159)

…çatışma başarının ve ticari-kurgu yazılarının en önemli ve tek unsurudur. (s. 168)

Geçmiş zamanda üçüncü kişi anlatım biçimi, öykü yazmanın en kolay yoludur.
Geçmişte yazan birinci kişi anlatım yöntemi (burada, masamda oturuyorum)
“ben” anlatı açısının, doğal olarak, “o” anlatı açısından daha fazla güvenilirliği vardır. (s. 196)

Yöntemin başka bir avantajı, olasılıklardan “uzaklaşma” olanağı tanımasıdır.
Anlatıcı (…) şimdi’den geriye baktığı için, gerçeği örten toz bulutu kalkmış (…) olup biten her şeyi açıkça görme fırsatı bulmuş olacaktır.
Yöntemin önemli bir avantajı da, yazarın tanımlamak istediği eylem ya da eylem dizilerini sahneye koymak için gerekli zamanı tanımasıdır. (s. 197)

(Hatalar)
Doğru bir başlangıç (öyküyü anlatmak için doğru yeri seçmek)
Okurun ilk elli sözcükte kaybedilme olasılığı (her zaman) yüksektir.
İlk sayfanın sonuna gelindiğinde, belirgin bir atmosfer oluşturulmalıdır.
Bu atmosfer mutluluk, korku, kuşku ya da umut gibi (bir) durum olabilir. (s. 227)

(çok gerekli olmadıkça) geri dönüş kullanmaktan kaçının.

…ne yazdığınızı bilin.

…karakterleriniz öyküyle ilgisi olmayan şeyler söylüyor ya da yapıyorsa, en iyisi onları çıkartın.

Aynı cümlede ya da paragrafta gereğinden fazla sözcük kullanılmaz.

…öykünün amacına uymayan ve gerekmeyen karakterleri (…) çıkarmaktan çekinmeyin. (s. 229)

Zihinde tasarlanmış konuşmalar, gerçek konuşmalardan farklıdır. (diyaloglar için yeniden çalışmak gerekli ve faydalı olur her zaman)

Konu dışı sorunları öykünüze nasıl soktuğunuza dikkat edin. (konuyla ilgisi olmayan detaylar atmosferi bozabilir, okurun öyküden almaya çalıştığı tadı kaçırabilir)

Öykü belli bir çözüm ve sonuç gerektiren bir durum yaratan olaylar dizisidir.


Varlık Yayınları
2005


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder