9 Nisan 2014 Çarşamba

M. Mukadder Yakupoğlu – Entelektüel Edebiyatın İflası: Enis Batur ve Acı Bilgi

M. Mukadder Yakupoğlu – Entelektüel Edebiyatın İflası: Enis Batur ve Acı Bilgi

Batur’un “Acı Bilgi”si diğer kitaplarındaki temaların neredeyse aynısını işliyor. Gezilen şehirler, müzeler, tarihi eserler ve bu şehirlerde yaşamış yazarlar, müzisyenler, ressamlar ve bunların arasına yerleşen Enis Batur ve eşi.

…tüm bu saçmalıklar nasıl oluyor da bir anda yazılabiliyor? Bunun tek bir açıklaması vardır: Ne olursa olsun yazmak ve yeni bir kitap oluşturmak.

Bugüne kadar Enis Batur bu ve benzeri metinlerle ülkemizin yazı alanını işgal etmiştir ve kimse de bu gidişe karşı bir tek eylemde bulunmamış ve yazı yazmamıştır. Bunun nedeninin yayın dünyasında veya pazarında olanlar farkındadır. Ama bu gerçeğin yazılması gerekiyor. Çünkü güç ilişkilerine dayanarak yapılan bu işler değerli olabilecek yapıtların ortaya çıkmasını, değerlendirilmesini engelliyor. Ben kişisel olarak üzerimizde sürekli kara bulutların dolaştığı izlenimini ediniyorum. Ama acı bilgi değil de acı gerçek şudur: Enis Batur yayın pazarındaki güç ilişkilerinin içinde önemli bir konumdadır ve onun yazılarının değersizliğini açığa çıkaran kişinin bu pazarda iş yapma olanağı kalmaz veya çok azalır.

“Fugue sanatı üzerine bir roman denemesi” (...) kitabın başına bu adı yerleştiriyor.
Batur kitabına böyle karmaşık bir kavramı ekleyerek okuyucuları anlamakta zorlanacakları bir metin karşısında bırakıyor.

Yazar Antonioni’nin Yolcu filmindeki kimlik değiştirme olayından etkilenerek bir Portekiz adıyla sahte bir kimlik ediniyor.
Elviro Guarçez

Portekiz kimliğinin hiçbir işlevi yok. Enis Batur her yerde statik bir şekilde varlığını gösteriyor.
Ego ruhun zenginleşmesini önleyen bir duvardır. Bu duvar çok güçlü olduğu zaman kişi her yerde ve her durumda öncelikle kendini, duygularını ve arzularını görür.
Batur’un yazılarında hemen onun egosu ortaya çıkmaktadır ve bütün gördükleri yerler, iletişime girdiği kişiler onun kaleminde bütün özelliklerini yitirmektedir. Bugüne kadar Batur’un bütün yazılarında ve kitaplarında kendisi her yeri işgal etmektedir.

Enis Batur’un yazarlığının önünde bir duvar vardır. Bu duvar onun egosudur. Egosu çevresini göremeyecek, diğer insanları değerlendiremeyecek kadar çok şişmiştir. Kendisiyle bu kadar çok meşgul olan bir insanın yaratıcı olması düşünülemez. Bütün yazdıklarında kendini ve kendinin üstünlüklerini görmesi gerekmektedir. Böyle insanlar lider, komutan olabilirler ama hiçbir zaman yaratıcı, yazar olamazlar. Yazarlığın olmazsa olmaz koşulu egoyu parçalamak ve ruhun derinliklerine inmektir. (s. 141-156)


Doğu Batı: Edebiyat Üstüne
Sayı 22, Nisan 2003
Doğu Batı Yayınları
Ankara



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder