28 Ocak 2015 Çarşamba

Claude Lévi Strauss

Claude Lévi Strauss (1908-2009)

1950-1979 yıllarında Paris Ü. Uygulamalı Yüksek Araştırmalar Okulu’nda sosyal antropoloji çalışmaları yöneticisi olarak çalıştı. 1959 ve 1982 yılları arasında Collége de France’ta sosyal antropoloji kürsüsünde ders verdi.

Lévi-Strauss, yapısal antropoloji sistemini oluşturan unsurların iç değerlerine değil bir araya gelme yollarına odaklanır. Lévi-Strauss ana terim olarak işareti ele alır ve yapısalcı kavramları antropolojik verilere dönüştürür. Kullandığı yapısal modeller üretim ve değişim süreci içerisinde eşzamanlı (senkronik) anı vurgular.
Lévi-Strauss tüm kültürlerdeki gündelik faaliyetlerin ve geleneklerin temelinde belirli evrensel kurallar yattığını düşünür ve çalışmalarında bu evrensel kuralları keşfetmeye çalışır. Ona göre kültürel etkinliklerimiz dil yapılarında olduğu gibi doğa-kültür, cennet-dünya gibi karşıtların sembolik uzlaşısı temelinde oluşmaktadır.

Lévi-Strauss, bilincin ikili karşıtlıklarla işlediğini düşünür. Zihin evrensel olarak ikili karşıtlıkları sınıflandıran bir sistem olarak işler.

Lévi-Strauss’un totemizme olan ilgisi “‘İlkel’ insanlar ‘gelişmiş’ toplumlardaki insanlardan farklı düşünür” tartışmasına karşıt olarak başlar. Ona göre totemizm genel görüngünün bir parçasıdır. İnsan bilinci hep aynı yolla işler. Farklılık ise bilincin işlemek zorunda olduğu koşullarda ortaya çıkar.

Mitler
Lévi-Strauss’un çalışmaları ağırlıklı olarak mitlerin yapısal çalışmasına dayanır. Dört ciltlik Mitolojiler adlı eserinin konusu Güney Amerika Kızılderililerinin mit sistemidir. Mitin işlevi, içinde erkek ve kadınların hareket edebileceği dünyanın düzenlenmesini sağlamaktır.
Lévi-Strauss’un bütün çalışmalarında ikili karşıtlıklar biçimini alan entelektüel işlemler temeldir. Bu ikili karşıtlıklar yine de üçlü bir bağ ilişkisi içerisindedirler. İki karşıt terim arasında onları dolayımlayan (uzlaştıran) bir diğeri vardır ki bu aradaki boşlukta köprü görevi görür. Örneğin, yağmur yeryüzünü ve gökyüzünü, aşağıyı ve yukarıyı birleştir.

Anlam bireyden değil sistemden çıkar.

Akrabalık İlişkileri
Ona göre şimdiye kadar görülmüş bütün toplumsal örgütlenme biçimlerinin ön koşulu aile içi cinsel ilişki tabusudur (ensest yasağı).
Lévi-Strauss, erkek kardeş/kızkardeş, karı/koca, baba/oğul, annenin kardeşi/kızkardeşin oğlu gibi dört ilişkiden meydana gelen temel bir birim belirler. Lévi-Strauss’un ortaya koyduğu bu “insanlar arası gerçekliği yapılandıran kavrama ise simgesel düzen denir.
Sonuç olarak insanlar, mit, ayin ve akrabalık gibi mantıksal sistemleri ile tanımlanırlar. Bu da “yapının özneyi kendi dönüşümler işlemi” içerisinde tanımladığının bir kanıtıdır.

---
Modern Sosyoloji Tarihi
Editör: Prof. Dr. Serap Suğur

Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2304, Eskişehir, Ocak 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder