15 Ocak 2015 Perşembe

Saint Simon

Claude Henri Saint Simon (1760-1825)
Aristokrat bir aileye mensuptur. Fransız Devrimi’nde giyotinden kurtulanlar arasındadır. 1804 yılından sonra sağlığı bozuldu, devamında yoksulluk içinde yaşadı.

Yaşamı boyunca temel olarak Fransız Devrimi’nden kaynaklanan siyasal ve toplumsal krize bir çözüm aramış olan Saint Simon, geleneksel toplumun çağ dışı kaldığını, yerini yeni bir toplumun alması gerektiğini ve bu yeni toplumda en yüksek değerin insanlığa faydası olacak etkinlikler olması gerektiğini belirtir.

Saint Simon Aydınlanma düşünürlerinin düşüncelerinin yeni bir şekilde sentezlemiştir. Endüstri (sanayi) toplumu” kavramını ilk kez kullanan düşünürdür.
Bilimsel yöntemi ve bu yöntemin felsefeyi de içine alacak şekilde genişlemesini ifade etmek için Pozitivizm terimini ilk kez kullanan da Saint Simon’dur

Endüstri Toplumu
Saint Simon’a göre toplumlar, her biri farklı bilgi biçimlerine dayanan üç aşama olan teolojik, metafizik ve pozitif aşamalardan geçerler. Bu aşamalara bağlı olarak Avrupa uygarlığı çok tanrılı uygarlıktan tek tanrılığa ve feodalizme, daha sonra da endüstri toplumuna doğru bir değişim geçirmiştir.
Toplumların dönüşümünde ekonominin merkezi rolünü fark eden ilk düşünürdür.
Pozitif aşamanın endüstriyel toplumun ortaya çıkışı ile başladığını söyler. Endüstri toplumunun iki temel sınıfı vardır: çalışan ve üretime katkıda bulunanların oluşturduğu endüstri sınıfı ve çalışmayanların oluşturduğu aylaklar sınıfı.
Saint Simon, endüstri toplumunun emeği yücelten bir toplum olduğunu savunur.
Simon’a göre endüstri toplumunda herkes çalışmalı ve çalışmasının karşılığını da liyakatine göre almalıdır.
Saint Simon’a göre endüstri toplumunun iki amacı vardır, bunlar üyeleri arasında (a) ortaklık ilişkileri ve (b) barışçı ilişkiler kurmak.
Toplumu organik bir bütün olarak tanımlamaktadır. Toplumda bütünlüğün, uyumun sağlanabilmesi için ekonomik ve siyasal sistemler birbiriyle uyum içinde olmalı ve toplum pozitif bilimsel ilkeler temelinde örgütlenmeliydi.
Eşitlikçi bir düşünür olan Saint Simon, özel mülkiyetin çoğunluğun faydasına olacak şekilde yeniden bölüştürülmesini ve yoksulların göz önüne alınarak toplumun yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunmuştur. Bunu sağlamak üzere “yeni din” başlıklı bir dizi önerisi vardır.

Yeni Din
Endüstri toplumunda gelenekler azalmış, din, endüstri toplumunun laik yapısı altında zayıflamıştı. Saint Simon’a göre geleneksel otorite biçimleri artık meşru kabul edilmediği için endüstri toplumunda ahlaki bir boşluk ve buna bağlı olarak toplumsal bir kriz meydana gelmişti.
Saint Simon, bu krizi çözmek ve ahlaki boşluğu doldurmak için yeni, dünyevi, laik bir din önermiştir. Ona göre toplumun yeni dini liderlerinin bilim insanları olması gerekiyordu.
Saint Simon, her türlü hurafeden arınmış bir etik olan bu yeni dini Newton’a adıyor ve Yeni Hıristiyanlık olarak da adlandırılan “Newton Dini”ni öneriyordu.
Saint Simon, endüstri toplumunun yönünün ve düzeninin aylaklar tarafından değil, bilim adamları ve sanayiciler tarafından belirlenmesi gerektiğini, bu toplumdaki krizin de pozitivizme dayanan yeni bir din ile çözülebileceğini savunuyordu.
Ona göre bu geçiş dönemini hızlı ve kolay bir şekilde atlatmanın yolu, ‘sosyal fizik’ olarak adlandırdığı bilimden geçiyordu.

Sosyal Fizik
Fransız Devriminin tanığı olan ve yaşanan kargaşanın çözümü için çalışmalar yapan Saint Simon, bilimsel gelişmeler toplumsal koşulların da iyileşmesini sağladığı için, toplumsal yeniden örgütlenmenin bilim tarafından inşa edilmesi gerektiğini söyler.
Bu da bilimsel düşünceye dayanan, pozitif bir toplum bilimi kurmak anlamına gelmektedir. Saint Simon, pozitif bilimlerin ancak pozitif bir toplum biliminin yaratılması ile tamamlanacağına inanmış, bu yeni toplumsal bilimi ‘sosyal fizik’ olarak adlandırmıştır.
Nasıl fizik bilimi doğa olaylarını tahmin etmeyi ve kontrol altına almayı mümkün kılıyorsa, toplumsal gerçekliği inceleyen sosyal fizik de sosyal olayları tahmin etmeyi ve kontrol altına almayı mümkün kılacaktır.

Saint Simon’un Etkileri
Saint Simon’un bir yandan pozitivizm ve evrimciliği, diğer yandan sosyalizmi içeren çalışmaları, yeni bir sosyal bilimin başlangıcı olarak kabul
Görmüştür.
Özellikle bir süre birlikte çalıştığı Comte’un çalışmalarında Saint Simon’un etkisi açıkça görülür.
Toplumsal düzenle ilgili görüşleri Durkheim’i ve Durkheim üzerinden Parsons’ı etkilemiştir.

Toplumsal yapının ekonomik yapı tarafından belirlendiği düşüncesi nedeniyle de sonradan Marx tarafından geliştirilmiş olan tarihsel materyalizmin öncüsü kabul edilir.
---
Klasik Sosyoloji Tarihi
Editör: Prof.Dr. Serap Suğur
Anadolu Üniversitesi Yayını, No: 2685

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder