31 Aralık 2018 Pazartesi

Ağasar Vadisi ve Çevresindeki Arkeolojik Kalıntılar


Ağasar Vadisi ve Çevresindeki Arkeolojik Kalıntılar
Sinan Kılıç
Bölgenin yapısal karakterini, konik bir dağ olan Sis Dağı’nın (2182 m) doğusundan ve güneydoğusundan başlayarak kuzey yönde akan derelerin vadileri belirler. Bu derelerden en güçlüsü olan Ağasar deresinin yukarı havzası Şalpazarı ilçesinin sınırları içindedir (s. 335).

Doğu Karadeniz Dağları genel olarak 65 milyon yıl öncesine ait (Üst Kretase) andezit ve bazaltik lavlar ile tüf ve aglomera yığınlarından oluşan kalın bir örtü halinde uzanmaktadır. Akçaabat ve Trabzon çevresinde bu örtünün üzerinde 55-35 milyon yıl öncesine ait (Eosen) volkanik seriler gözlemlenmiştir.
Giresun ve Doğu Karadeniz dağlarının zirvelerini oluşturan Paleozoik Zaman’ın Permo-Karbonifer dönemine ait 250-300 milyon yıllık granit tabakaları bütün bölgenin en eski kayaçlarıdır (s. 339).

Arkeolojik Kalıntılar
Kaya Sığınakları
İngiliz arkeolog P. M. Dolukanov tarafından 12-23 Ağustos 1997 günleri arasında Trabzon ili sınırları içinde yapılan bir araştırmada Ağasar vadisi, Tonya çevresi ve Araklı’da çeşitli arkeolojik kalıntılar saptanmıştır. Ağasar vadisinde, kıyıdan 6,6 km kadar içeride, deniz seviyesinden 78m yükseklikte, nehir tabanından ise 20 m yukarıda, küçük bir vadi terasında iki kaya sığınağı incelenmiştir
Çakılların arasında ele geçen taş aletler bölge prehistoryası için yeni veriler ortaya koymaktadır (s. 340).

Araştırmacı Düzköy ilçesi sınırları içinde yer alan Çayırbağı köyünün üst kesiminde, kireçtaşı kayalığı içindeki bir kaya sığınağında da inceleme yapmıştır.
Araştırmacının haberdar olmadığı bir kaya sığınağını biz Eynesil ilçe sınırları içindeki Gizgine mevkiinde saptamış bulunmaktayız. Burası Eynesil ilçe merkezinden kuş uçumu 12 km güneyde, Melikşah Kalesi ile Armutalan Tepesi (950 m) arasında, İnbaşı adlı tepenin (933 m) doğu altında yer alan ve İnkayası diye anılan büyük bir kayanın dibindedir.

Liviopolis - Çeşmeönü Kalesi
Beşikdüzü ilçe merkezinin batısında, Ağasar deresinin çıkışındaki limanın mendirek başlangıcında, denize doğru uzanan alçak burnun ucunda büyük ölçüde tahrip olmuş bir kale kalıntısı yer almaktadır.
…halk arasında Çeşmeönü Kalesi diye adlandırılır.
İlçenin bu kesimi günümüzde halk ağzında Yobol, Yobul, Yobullu, Yavebol ya da Yuvabol diye adlandırılmaktadır. 39 Liviopolis adı “l-y-v-y-o-p-o-l-y-s” sesleriyle okunur ve buradan yvyopoli - yopoli - yobolu dönüşümü mantıklı görünür.
Beşikdüzü sahilinde ilk yerleşim merkezinin bu kale çevresinde şekillenmiş olduğu kesindir.

Ağasar (Kalecik) Kalesi
“Ağ (ak, beyaz) hisar” diye anlamlandırılan dere adının bu kale ile ilişkisi kurulabilir.
Büyük ölçüde tahrip olmuş kale yapısından günümüze üst kısımdaki (doğu) duvarının kalıntıları kalmıştır.

Şahmelik Kalesi (Kalegüney Kalesi)
Beşikdüzü’ne bağlı Kalegüney ile Ardıçatak köyleri arasındaki sırt üzerinde yer alan kale kalıntısı kuzeydeki köyün adına göre “Şahmelik Kalesi” olarak da bilinir.

Kuş Kalesi
Ağasar deresi vadisinin doğu kesiminde, Akçiriş ile Çıtlaklı köyleri arasındaki yan vadi üzerinde yer almaktadır.

Beşikdağı Tepesi
Beşikdüzü ilçe merkezinin güneyindeki yüksek zirve (538 m) hem ilçeye ve hem de Büyük Liman adıyla bilinen doğal koya hâkim konumdadır.

Bayırköy Kaya Kiliseleri
Beşikdüzü ilçe merkezinin güneyinde, Beşikdağı Tepesi’nin (538 m) doğu yamacında, Bayırköy’de biri XIV.-XV. yüzyıl arasına tarihlenen iki kaya kilisesi yer almaktadır.
---
Kılıç, Sinan. (2017), Ağasar Vadisi ve Çevresindeki Arkeolojik Kalıntılar, İçinde, (s. 335-360), Şalpazarı Tarih Kültür İnsan, Hazırlayan: Veysel Usta, Serander Yayınları, Trabzon, Aralık 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder