Ağasar
Vadisi ve Çevresindeki Arkeolojik Kalıntılar
Sinan
Kılıç
Bölgenin yapısal karakterini, konik bir dağ
olan Sis Dağı’nın (2182 m) doğusundan ve güneydoğusundan başlayarak kuzey yönde
akan derelerin vadileri belirler. Bu derelerden en güçlüsü olan Ağasar
deresinin yukarı havzası Şalpazarı ilçesinin sınırları içindedir (s. 335).
Doğu Karadeniz Dağları genel olarak 65
milyon yıl öncesine ait (Üst Kretase) andezit ve bazaltik lavlar ile tüf ve
aglomera yığınlarından oluşan kalın bir örtü halinde uzanmaktadır. Akçaabat ve
Trabzon çevresinde bu örtünün üzerinde 55-35 milyon yıl öncesine ait (Eosen)
volkanik seriler gözlemlenmiştir.
Giresun ve Doğu Karadeniz dağlarının
zirvelerini oluşturan Paleozoik Zaman’ın Permo-Karbonifer dönemine ait 250-300
milyon yıllık granit tabakaları bütün bölgenin en eski kayaçlarıdır (s. 339).
Arkeolojik
Kalıntılar
Kaya
Sığınakları
İngiliz arkeolog P. M. Dolukanov tarafından
12-23 Ağustos 1997 günleri arasında Trabzon ili sınırları içinde yapılan bir
araştırmada Ağasar vadisi, Tonya çevresi ve Araklı’da çeşitli arkeolojik
kalıntılar saptanmıştır. Ağasar vadisinde, kıyıdan 6,6 km kadar içeride, deniz
seviyesinden 78m yükseklikte, nehir tabanından ise 20 m yukarıda, küçük bir
vadi terasında iki kaya sığınağı incelenmiştir
Çakılların arasında ele geçen taş aletler
bölge prehistoryası için yeni veriler ortaya koymaktadır (s. 340).
Araştırmacı Düzköy ilçesi sınırları içinde
yer alan Çayırbağı köyünün üst kesiminde, kireçtaşı kayalığı içindeki bir kaya
sığınağında da inceleme yapmıştır.
Araştırmacının haberdar olmadığı bir kaya
sığınağını biz Eynesil ilçe sınırları içindeki Gizgine mevkiinde saptamış
bulunmaktayız. Burası Eynesil ilçe merkezinden kuş uçumu 12 km güneyde,
Melikşah Kalesi ile Armutalan Tepesi (950 m) arasında, İnbaşı adlı tepenin (933
m) doğu altında yer alan ve İnkayası diye anılan büyük bir kayanın dibindedir.
Liviopolis
- Çeşmeönü Kalesi
Beşikdüzü ilçe merkezinin batısında, Ağasar
deresinin çıkışındaki limanın mendirek başlangıcında, denize doğru uzanan alçak
burnun ucunda büyük ölçüde tahrip olmuş bir kale kalıntısı yer almaktadır.
…halk arasında Çeşmeönü Kalesi diye
adlandırılır.
İlçenin bu kesimi günümüzde halk ağzında
Yobol, Yobul, Yobullu, Yavebol ya da Yuvabol diye adlandırılmaktadır. 39
Liviopolis adı “l-y-v-y-o-p-o-l-y-s” sesleriyle okunur ve buradan yvyopoli -
yopoli - yobolu dönüşümü mantıklı görünür.
Beşikdüzü sahilinde ilk yerleşim merkezinin
bu kale çevresinde şekillenmiş olduğu kesindir.
Ağasar
(Kalecik) Kalesi
“Ağ (ak, beyaz) hisar” diye anlamlandırılan
dere adının bu kale ile ilişkisi kurulabilir.
Büyük ölçüde tahrip olmuş kale yapısından
günümüze üst kısımdaki (doğu) duvarının kalıntıları kalmıştır.
Şahmelik
Kalesi (Kalegüney Kalesi)
Beşikdüzü’ne bağlı Kalegüney ile Ardıçatak
köyleri arasındaki sırt üzerinde yer alan kale kalıntısı kuzeydeki köyün adına
göre “Şahmelik Kalesi” olarak da bilinir.
Kuş
Kalesi
Ağasar deresi vadisinin doğu kesiminde,
Akçiriş ile Çıtlaklı köyleri arasındaki yan vadi üzerinde yer almaktadır.
Beşikdağı
Tepesi
Beşikdüzü ilçe merkezinin güneyindeki
yüksek zirve (538 m) hem ilçeye ve hem de Büyük Liman adıyla bilinen doğal koya
hâkim konumdadır.
Bayırköy Kaya Kiliseleri
Beşikdüzü ilçe merkezinin güneyinde,
Beşikdağı Tepesi’nin (538 m) doğu yamacında, Bayırköy’de biri XIV.-XV. yüzyıl
arasına tarihlenen iki kaya kilisesi yer almaktadır.
---
Kılıç, Sinan. (2017), Ağasar Vadisi ve Çevresindeki Arkeolojik Kalıntılar, İçinde, (s. 335-360), Şalpazarı Tarih
Kültür İnsan, Hazırlayan: Veysel
Usta, Serander Yayınları, Trabzon,
Aralık 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder