Eda
Öztürk – Trabzon’un Sosyo-ekonomik Yapısı
Bir kentin sosyal yapısı içerisinde
özellikle şehir hayatını şekillendiren ana unsurlardan biri o kentin nüfus
yapısı ile sosyal göstergelerdeki gelişmelerdir.
Kent
merkezi kuzeyde denizden, güneyde Boztepe’nin üzerine kadar düzgün olmayan
teraslar halinde yükselir.
Tarih
Trabzon adının eski Grekçe masa ya da trapez/yamuk
biçimi karşılığı olarak “trapezos” kelimesinden geldiği görüşü ağırlık kazanmaktadır.
Trabzon adına, Trapezos olarak ilk kez, “Anabasis” adlı antik kaynakta rastlanmaktadır.
Trabzon MÖ. 334 yılında Büyük İskender’in
Anadolu’yu işgaline kadar Pers hâkimiyetinde
kalmıştır. İskender’in MÖ. 323’te ölümü üzerine, Karadeniz Kıyılarının büyük
bölümü bağımsız bir devlet olarak Rum Pontus adını almıştır.
Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra
Trabzon, Doğu Karadeniz Bölümü içerisinde Roma
hâkimiyetinde kalmıştır.
1. yüzyılın sonlarından itibaren Trabzon
hızla önem kazanmış ve gittikçe büyümüştür. İmparator Vespasiyanus zamanında
(67-77) Yukarı Mezopotamya ve Doğu Anadolu’yu birbirine bağlayan yollar
yapılmış, kent yeni ticarî fonksiyonlar kazanmıştır.
258
yılına gelindiğinde Got İstilâsı ile kent büyük ölçüde tahrip edilmiş Hıristiyanlığın
ilk yayılma dönemlerinde; önemli bir dinî merkez hüviyetine bürünmüştür.
Sonraki devirlerde Boran işgaline maruz kalan şehir yine büyük oranda yıkılmış,
talan edilmiştir.
705
yılında Arap akıncıları tarafından işgal edilmiş ve çok uzun yıllar Arap
ordularıyla Bizans arasında sürekli el değiştirmiştir,
Selçuklular (1071’den sonra), Trabzon ve yöresine
hâkim olmuşlarsa da, aralarındaki taht kavgalarından istifade eden Teodoros Gabras;
Karadeniz kıyılarını yeniden Bizans’a bağlamayı başarmıştır. Bizans’ın
Haçlılarca 1204 yılında işgal edilmesinden sonra, İstanbul’dan kaçan Kommenos
Kardeşler kısa bir süre için Rum İmparatorluğu’nu kurmuşlardır.
Trabzon’a karşı ilk ciddi fetihler II.
Murat tarafından yapılmışsa da başarı sağlanamamıştır.
1461 yılında kenti hem kara hem de denizden kuşatan Fatih Sultan
Mehmet, Trabzon’u savaşmadan teslim almıştır.
I. Dünya Savaşı esnasında Trabzon, 14 Nisan
1916 günü Rus istilasına sahne olmuş ve Rus gemilerinin denizden
gerçekleştirdiği bombardıman sonucu büyük zarar görmüştür.
14 Şubat 1918 tarihinde imzalanan
Brest-Litovsk Antlaşması ile geri alınan Trabzon’da; müttefiklerce bir Rum
Pontus Devleti kurulmak istenmişse de buna mani olunmuştur.
Nüfus
1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13 648 270
iken Trabzon nüfusu ise 293 055, nüfus içindeki payı da % 2.15’tir.
Yıl
|
Nüfus
|
Nüfus
yoğunluğu
|
2017
|
786.326
|
169
|
2015
|
768.417
|
165
|
2010
|
763.714
|
164
|
2007
|
740.569
|
159
|
2000
|
975.137
|
209
|
1990
|
795.849
|
171
|
1985
|
786.194
|
169
|
1980
|
731.045
|
157
|
1975
|
719.008
|
154
|
1970
|
659.120
|
141
|
1965
|
595.782
|
128
|
1960
|
532.999
|
114
|
1955
|
462.249
|
99
|
1950
|
420.279
|
90
|
1945
|
395.384
|
85
|
1940
|
390.733
|
84
|
1935
|
360.679
|
77
|
1927
|
293.055
|
63
|
Trabzon nüfusunun Türkiye nüfusuna göre
daima daha yavaş bir oranda artış gösterdiği dikkati çeker. Bunun başlıca
nedeni ilde doğurganlık düzeyinin, ülke ortalamasının biraz altında kalması ve
yetersiz ekonomik koşullar nedeniyle il dışına yönelen göçtür (s. 10).
1960’dan sonra ilin ekonomik koşullarının
yetersizliğinden dolayı nüfusun bir bölümünün il dışına göç etmesi söz
konusudur.
Türkiye’de kentleşme olgusu 50’li yıllarla
birlikte ivme kazanmıştır. Cumhuriyet tarihinin kentleşme ve kentleşmeye bağlı
sorunları 50’li yıllarda başlar. 1950’li yıllar, Türkiye’nin kapitalist türde
ilişkilerle yoğun etkileşime geçtiği döneme tekabül eder. 1948 yılında
aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkeler Marshall yardımı almışlardır
(s. 19).
Trabzon ili ekonomisinin temelinde ise üç
önemli sektör (tarım, sanayi ve ticaret) bulunmaktadır. Ekonomik faaliyetler
içerisinde önemli bir bölümü oluşturan tarım sektörü, sanayi ve ticaret sektörü
gibi tarım dışı kesimlerin de gelişmesini sağlamıştır. Dolayısıyla tarımsal üretim yalnızca çiftçiler
için değil tüccarlar ve sanayiciler için de önem taşımaktadır.
Trabzon ilinde (…) Tarım alanlarının
düşüklüğü, tarımsal faaliyetler yönünden bir kısıt teşekkül ederken Türkiye
genel oranına yaklaşan verimli çayır-mera alanları ve Türkiye geneli oranının
üzerinde olan orman alanları ilde hayvancılık ve turizm açısından bir
potansiyel oluşturmaktadır (s. 35).
Tarım sektörü, Türkiye’nin iç ticaretinde
ticari faaliyetlerin belkemiğini oluşturmaktadır.
…tarımsal üretim bakımından çay, fındık ve
hayvansal ürünlerden başka pazara yönelik ürünü de bulunmamaktadır.
Trabzon’da tarla tarımı yapılan alanlar
daha çok 250 m. yükselti kuşağına denk olan kesimlerdir. 250–800 m. arasında ise fındık ve çay yetiştirilmektedir.
Tarımsal üretim, ülkemizin çoğu yerinde
olduğu gibi Trabzon ili genelinde de modern tekniklerden uzak olup, hâlâ ilkel
yöntemlerle sürdürülmektedir.
Trabzon’da en çok tarla bitkileriyle meyve
yetiştirilmektedir.
…iklim özellikleri nedeniyle, Akdeniz
Bölgesi’ne özgü kimi bitki türleri dışında, hemen hemen tüm kültür bitkileri
yetiştirilebilmektedir.
İlde
yetiştirilen kültür bitkilerinden mısır, arpa, çavdar, fasulye, çay ve patates
tarla bitkilerinin başlıca olanlarıdır.
Fındığa dayalı meyvecilik Trabzon tarımının başlıca uğraşı durumundadır. Fındık
dışında, turunçgillerden mandalina, portakal ve limon, diğer meyvelerden elma,
armut, kiraz, zeytin, vişne, ceviz, kestane, dut ve incir yetiştirilmektedir
(s. 38).
Trabzon ili bitkisel üretimi içinde meyve
ürünleri yüksek bir oranla ilk sırada bulunmakta iken, ikinci sırada tarla ürünleri
gelmekte, sebze ürünleri ise bitkisel üretim değeri içinde düşük bir pay almaktadır.
İlde, çayırların tümüyle ortadan kalkması
ve meraların daralması gibi nedenlerle mera hayvancılığı yerini geniş ölçüde
besi hayvancılığına bırakmıştır.
Madencilik
Endüstriyel hammaddeler bakımından Trabzon
ili çimento hammaddeleri, kil ve kaolen bakımından önem arz etmektedir. Trabzon
ilinde Arsin, Araklı ve Yomra ilçelerinde karo-fayans, seramik ve refrakter
hammaddesi olarak kullanılmaya elverişli önemli kil ve kaolen yatakları
bulunmaktadır.
Çoğunlukla tarımsal ürünlerin
değerlendirilmesine yönelik küçük ve orta ölçekli çay, fındık işleme, balık
yağı ve balık unu fabrikaları olan ildeki en büyük sanayi kuruluşu, Trabzon
Çimento Fabrikası’dır.
Trabzon turizm potansiyeli yüksek bir
ildir.
Trabzon ilinde tarımın iki ürüne (fındık,
çay) aşırı bağımlılığı tarıma dayalı sanayilerin gelişimini sınırlamaktadır.
İlde, sanayi tabanının zayıf olması başlı
başına en önemli engeldir. Bir araya toplanmış sanayi tesislerinin olmaması,
bilgi alış verişini engellemekte, dolayısıyla yeniliklerin keşfedilip yayılmasını
ve dolayısıyla bir sanayi atmosferinin yaratılmasının önünü kesmektedir.
Sorunlar ve çözüm önerileri…
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder