İskender
Keleş - Trabzon ili Çarşıbaşı ilçesi halk bilimi monografisi – Özet
Tarihi süreç içerisinde İskit, Hun, Sabir,
Kıpçak, Bulgar, Hazar ve Oğuz Türklerinin hakim olduğu bu coğrafya şimdiye
kadar bilimsel bir disiplinle araştırılmamıştır.
Çarşıbaşı ilçesinin eski adı
"İskefiye", "İskefe'dir.
Çarşıbaşı
Yer Adları
Kut
Alan
Çarşıbaşı Kaleköy'ünde "Kut Alan" adında eski bir ziyaret suyu
vardır.
Çarşıbaşı/ Kaleköy mahallesinin eski ismi Makrinamoz'dur.
Arrıanus'un Karadeniz Seyahati adlı
eserinde "Yoroz"
"Yaros" olarak geçmekte "kutsal dağ” anlamına gelmektedir
Hazer ismi Hazar Türkler'inin bölgeye bıraktığı bir mirastır.
Bondika / Kovanlı
Eski Yunancada "pontik" şeklinde
yazılmış "bundık" sözü "hora için nazarda tutulan" anlamındadır.
Rumcada ise fare anlamında "bondik" kelimesi kullanılmaktadır
Kolkantoz/ Kurgantas/ Serpilköy
Vuroz/ Varos/ Kadıköy
Vur-oz Vur, "vurmak" tan. Vuroz:
Vurgun vadisi
Keramiya
Mudra/ Gülbahçe
Kaleköy'ünde eski bir mahalle adı olan
"Zerdan"
"Altınlık" anlamına gelmektedir.
Klita / kilit / anahtar
Samsun
Sam’ın oğlu / samsun
Yeniköy
Vaçanoz/ Şahinli
Saveriksa/ Savarka
Savarka: Savar'dan gelenler. "Savarlar, Hunların diğer adı"
Marzalli Obası
Sazak / Sazak adı verilen yerde saz
bitkisinin yoğun olarak yetişmesinden dolayı bu isim verilmiştir.
Lakana / Tatarca Lakan: Dağlar.
Nayer / Na-yer > ne yer: Güzel yer.
Avaklı / Avaklı, Türk Boyu
Balbal Suyu
Balbal suyu Zeytinlik köyünde bir ziyaret
suyunun adıdır.
Sözlü Edebiyat
Alkışlar - Kargışlar
Tekerlemeler
Atasözleri - Deyimler
Bilmeceler
Maniler
Türkü
İskefiye
Deresi (s. 106-107)
İskefiye deresi
Aksın aksın bolansın
O incecuk bellere
Habu uşak dolansım
Habu uşak dolansın
İskefe deresinde
Oynayi uşacuklar
Sevdam da ne yapsın
Bakayı buzacuklar
Bakayı buzacuklar
Sabahtan kalktım baktım
Dağların güneşine
Aşkumuzi yazmişuk
İskefe deresine
Efsaneler
Memoratlar
Değirmenci (s. 137)
Adam gece yarısı yüklemiş çuvalini
değirmene gitmiş. Değirmene doğru inerken değirmenin harkında bir kede görmüş.
Kede adamın çuvalına atlamış. Adam sinirlenmiş. Çuvalı yere bırakıp kediye
tekme atmış. Sonrasında kedi büyümüş. Adam korkmaya başlayıp değirmenciye
bağırmış. Değirmenci gelene kadar kedi kaybolmuş. Değirmenci gelmiş. Adam
değirmenciye yaşadığı olayı anlatmış. Değirmenci böyle şeyler olur demiş. Adamı
okuyup üflemiş. Adam sabah olana kadar değirmencinin yanında değirmende kalmış.
Sabah sakinleşince eve gitmiş.
Halk Hayatı
Törenler
Çocuk
Oyunları
Köy
Seyirlik Oyunları / Köy Tiyatrosu
Petek
Oyunu
Petek oyunu, Çarşıbaşı yöresinde geçmiş
dönemlerde eğlencelerde, imecelerde oynanılan bir oyundu.
...oyuncular uzun boylu kişilerden seçilir.
Ortada bulunan oyuncu Petek'tir. Petek karakterinin diğer oyunculardan daha
uzun olması gerekir. Petek karakterinin
başında kukul,bere,kalpak gibi bir giysi olması gerekir. Petek karakteri
burununa parmağı ile vurarak arı sesi çıkarır. Yanındaki kişiler onun başındaki
kukulu almaya çalışır. Ama petek kukulu almamaları için onları tokatlar. Diğer
iki oyuncu ise peteğin başındaki kukulu almak için uğraşır. Eğer Petek kukulu kaptırırsa
petek unvanını kaybeder. Ve dayak yer. Yerine yeni Petek seçilir ve oyun böyle
devam eder. Bu oyun uzun kış gecelerinde evlerde ve köy kahvehanelerinde
oynanılan bir oyundur.
Petek (Arı), Ayı, Deve benzetmeleri
görülmektedir (s. 194).
Obur
Oyunu
Elektriğin olmadığı dönemlerde gece vakti
köy yollarında insanların birbirlerini korkutmak için oynadığı oyunlardan
biridir.
Köyün gençleri yol üzerinde olan bir
mezarlığın yanında toplanıyordu. Beyaz bir çarşaf giyiyorlardı. Köylü tam
mezarlığın yanına geldiği zaman gençler mezarlıktan yola atlıyordu. Köylüler
bunları kıyafetlerinden dolayı efsanesi anlatılan obur zannediyordu. Obur oyuncuları"
ob ob" diye bağırarak kişileri evine kadar kovalıyordu. Korkutulan kişi
eve gidene kadar ödü kopuyordu. Bu kişiler eve gittiğinde dili tutulmuş bir
şekilde yatıyordu. Ailesi ne olduğunu anlayamıyordu. Yörede bulunan hocalara
götürüyordu. Sonra bu oyunu yapanlar gelip durumu açıklıyordu (Keleş,
132: 133). (s. 194-195)
Kuduk
Oyunu
Kuduk oyunu imecelerde oynanılan bir
oyundur. Kuduk oynamak için önce bir kişi seçilir. O ebe olur. Kuduk olacak
kişi ebedir. Kuduk olacak kişiye bir çarşaf giydirilir. Kuduk kafasının üstüne
odun (şimşir) kaşığı koyar. Böylece kafası kuduk gibi görülür. Sonra çarşafı
üstüne alır. Ve ortaya gelir. Kuduğa soru sorulmaya başlanır. Bu sorular şu
şekildedir: -Sevdiğin var mı? Kuduk sevgilim var demek için kafasını sallar.
Kuduğun konuşması yasaktır. Bazı kişiler kuduğa karşı kötü sözler kullanır.
Kötü şeyler sorar. Kuduk sinirlenerek kuduğunu sert bir şekilde sallar. Kuduk oyunu
mısır imecelerinin azalması ile unutulup gitmiş bir oyundur (Keleş, 2015: 134).
(s. 195-196)
Deve
Oyunu
Deve oyunu için çeşitli malzemeler
gereklidir. İskele adı verilen merdivenler bu oyunda kullanılır. İskelenin aralıklarına
her bir kişi kafasını sokarak arka arkaya dizilir. Sonra üzerlerine bir örtü
atılır. Ön tarafa bir çanta koyulur. Bu şekilde bir deve şekli ortaya çıkarılır.
İskelenin altındakiler birbirlerine sözlü şakalar yapar ve kalabalığın üstüne saldırır.
Seyredenler eğlenirken saldırıya uğrayanlar bazen sert tepkiler gösterir hatta
kavga çıkarırlar (s. 196).
Arap
Oyunu
Arap oyunu mısır imecelerinde mısırın
soyulması sırasında oynanılır. Mısırı soyan kişilerden birkaç kişi evin dışına
çıkarlar. Aralarından bir kişinin yüzünü kömür karasıyla boyarlar. Üzerine
koyun postu giydirirler. Aşağıdan da eskilerin kendir zipka adı verdikleri
kendirden yapılan giysiyi giydirirler. Başına korkunç görülsün diye mısır
saçağı koyarlar. Sonra iki üç kişi önden gider. Arkalarından Arap karakteri
gelir. Mısır soyulan yere gelirler. Arap yere eğilip sürüne sürüne gitmeye
başlar. Mısır soyulma işlemi devam ettiği için etrafa atılan kodofladan
(mısırın soyulan dış kabuğu) mısırı soyanlar Arap karakterini fark etmez. Sonra
Arap karakteri ayağa kalkıp korkunç bir şekilde bağırır. Herkes bu ani çıkışla
korkar. Sonra oyunu bilinler bu Araptır diyerek mısırı soymaya devam eder. Oyun
bittikten sonra mısır soyanlar hem bir mola hem de eğlence olsun diye çalışmaya
ara verip hepbirlikte horon oynarlar (s. 197).
İbiş
(Kız Kaçıran) Oyunu
İbiş oyunu Çarşıbaşı yöresinde
"kocaman oyunu" adıyla bilinmektedir. Bu oyun genellikle mısır
imecelerinde oynanmaktadır. Bunun yanında yaşlı insanların tertip ettiği
eğlencelerde oynanılmaktaydı. İbiş oyunu yörede yaklaşık 40 yıl öncesine kadar
oynanıyordu. Fakat bugün kız kaçıran oyunu oynanılmamakta hatta ne olduğu yeni
nesil tarafından bilinmemektedir. Kız kaçıran oyunu şöyle oynanılır: İbiş
oyununda Muhtar,Kız,Jandarma gibi belli tipler bulunurmuş. Bu kişiler düğün
başlamadan önce kıyafetlerini hazırlarmış.Erkeklerden biri kız rolüne
sokulurmuş. Kız rolüne giren erkek oyuncunun baş beyazı ve peştemal
giydirilirmiş. Düğün başlayınca oyuncular düğün alanına gelirmiş. Horon
başlayınca kız horona sokulurmuş. Kızı kollayan bir oyuncu bulunurmuş. Eğer
biri kıza yanaşırsa kırbaçla ona vururmuş. Kızı koruyan kişi diğer kişiler tarafından
horona alınırmış. O sırada kız horondakiler tarafından kaçırılırmış. Kızı
koruyan kişi kırbaçla önüne gelene vurup "kızı kaçırdılar kim kaçırdıysa
söylesin diye" bağırırmış. Sonra köylüler hiç alakası olmayan birini
gösterip "bu kaçırdı." derlermiş. Sonra Jandarma rolündeki kişi gelip
oyunla alakası olmayan kişiyi tutuklarmış. Tutuklanan kişi ne olduğuna şaşırıp
feryat edermiş. O sırada birisi ortaya çıkıp kızı" şuraya kaçırdılar"
gibi sözler söylermiş. Sonra gençler oraya doğru gidip kızı ararmış. Sonra kızı
bulup düğün alanına getirirmiş. Kız bulununca oyun sona erermiş (Keleş, 2015:
137). (s. 197-198)
Yumurta
Vurma
Yumurta vurma oyunu düğünlerde oynanılan
bir oyundur. Düğünler geçmiş yıllarda çoğunlukla açık alanlarda yapılıyordu.
Düğün alanında bulunan ağaçlara bir ipe bağlanıp yumurta asılıyordu. Düğüne
gelen kişiler yumurtayı vurmak için birbiriyle yarışıyordu. Yumurtayı vuran kişiler
bir başka düğüne kadar en iyi nişancı sayılıyordu. Bazı zamanlarda da ortaya
bir ödül konulur onu kazanmak için yarışılırdı. Bu ödüller genellikle koyun,
mermi veya para olurdu (s. 199).
İnanışlar
Halk
Hekimliği
Ziyaret
Yerleri
Halk Meteorolojisi
Halk Hukuku
Maddi Kültür
Giyim-Kuşam - El Sanatları - Yöre Mimarisi - Yöre Mutfağı
Uyduruk tanımlamalar var
YanıtlaSilHalkiyat derlemelerinde aşina olunmayan ifadelerle karşılaşılır her zaman, anlatıların kaynağı genelde bir kişidir ve anlatılanı bir başkası daha farklı da anlatabilir. Hülasa uyduruk görünen ne ise onun "uygun" karşılığını belirtirseniz gören, öğrenen olur ve belki konuyla ilgili bir başka çalışmada istifade edilir.
YanıtlaSil