6 Aralık 2018 Perşembe

Haydar Gedikoğlu - Trabzon Folkloru


Haydar Gedikoğlu - Trabzon Folkloru


Ses Değişimleri
A / E: Ramazan / remezan
A / O: Vallahi / vollayi
E / A: Avare / avara
E / Ö: Kemik / comuh
I / İ: Yarı / yari
I / U: Sevdalık / sevdaluk
İ / E: Nine / nene
İ / U: Niçin / niçun
O / U: Boğaz / buğaz
Ö / E: Ölü / eli
Ö / O: Böyle / boyle
U / İ: Kuzu / kuzi
U / O: Buğday / boğda / boğdo
Ü / U: Yük / yuk

Ç / Ş: Uçkur / uşkur
Nazal n / G: Evinizin / Evuğuzun; Babanın / babağun
R / L: Güreş / culeş
V / G: Gâvur / cağur
D/ Z: Cadı / cazi
F / V: Mustafa / mustava
Ğ / C: Eğer / ecer
H / Ğ: Kahve / kağve
J / C: Jandarma / candarma
K / H: Akşam / ahşam
S / Ş: İstemek / iştemek
G / C: Gel / cel
K / Ç: Kim / çim

B, C, D, G sesleri P, Ç, T, K seslerine ve P, Ç, T, K sesleri de B, C, D, G seslerine dönüşebilir.

Belirsiz geçmiş zaman kipinin (miş) çekiminde ses uyumu bozulur:
Uyumuş / uyumiş

İyelik ekleri ilin doğusunda “u” ilin batısında “i” sesi ile yapılır:
Yapmışım: yapmişum / yapmişim

Şimdiki zaman çekimi “-yor-” ekinde, “o” sesi kullanılmaz:
Geliyorum / celiyrum
Geliyorsun / celiysun
Geliyor / celiy / celii

“de” bağlacı her durumda kalın (da) söylenir: ben de / ben da

Bağ fiil oluşturan “-p” sesi düşer: Bakıp gelelim / baku celelum

“n” sesiyle biten fiil kökleri ek alırken kelime gövdesine g / k sesleri eklenir:
Yenilmek / yengilmek; Anılmak / angilmak

“ile” bağlacı “lan” şeklini alır: Seninle / senlan; Parayla / paralan

İşaret zamirlerindeki “n” kaynaştırma sesi söylenmez/kullanılmaz: Bunlar / bula; Şu / hau; Şunlar / haula

“bu” işaret zamiri, “ha” ön eki alır: Bu / habu

Atma türkü
Sözlü kültür derlemelerinde gelin-kaynana atışmaları içerisinde atma türkü formunda örnekler görülebilir.

Horon kurma
Ağır adımlarla başlar horon. Ağaçların salınışı, balıkların çırpınışı, balıkçıların kürek çekmeleri, tarla belleme, dalgaların kıyıya vurması horon figürlerine kaynaklık eden doğal olgulardır (s. 122).

Horonda eller aşağıdaysa horon yavaş, eller yukarıya kalkmışsa horon hızlıdır.
Tonya oyunları hızlı tempoludur.
Maçka’da bıçak oyunu, bıçak horonu oynanır. İlin doğusunda sallama oyunları daha çok oynanır.

Ağasar / Şalpazarı Çepnilerin yoğun şekilde yaşadığı bölgedir.

Meşhur kemençeciler: Hüseyin Dilaver, Hüseyin Köse, Hasan Tunç, Bahattin Çamur

Meşhur türkücüler: Cemile Cevher Çiçek, Süreyya Davulcuoğlu, Erkan Ocaklı, İbrahim Can, Fuat Saka, Volkan Konak

Destancılar: Çarşı-Pazar dolaşarak yazdığı destanları okur-satarlardı. Destancıların boynunda asılı olan kesede/çantada kendi yazdığı destanların yanı sıra bilinen destanlardan da bulunurdu.

Destanlar
Sargana Destanı (s. 225-226)
Rusların Sargana burnuna yaptığı çıkarmaya karşı (1918) halk direniş gösterir. Bütün bir gün süren direnişin sonunda Ruslar geri çekilir. Yöre halkı 1000 kadar şehit verir. 127 Rus esir edilir.

Efsane
İhtimena Kalanima (s. 313)

Mağaradaki Altınlar
Araklı’nın Pazarak mahallesinde derin bir mağara vardır. Mağaranın ortasındaki çukurda altın dolu küpler olduğu rivayet edilmektedir. Köydeki caminin imamı da bu definenin peşindedir.
İmam bir gece düşünde gördüğü yaşlı bir adamdan defineyi nasıl bulacağının bilgisini alır; nişansız bir koyun bulacak, koyunu mağaranın girişinde kesecektir. Hiç konuşmadan mağaranın ortasındaki çukura inecek ve hazineye kavuşacaktır. 
Sabah uyanır uyanmaz yaşlı adamın talimatlarına göre hareket eder. Ne olur ne olmaz diye düşünüp karısını da yanına alır. Mağaranın ortasındaki çukura inmeden evvel karısını tembihler; sakın ağzını açma, hiç konuşma, yoksa büyü bozulur.
İkisi birlikte çukura inerler. Çukurun ortasına, küplerin olduğu yere vardıklarında cinler periler etraflarını sarar. Yarı çıplak peri kızları imama sırnaşmaya başlar. İmamın karısı gördükleri karşısında tutamaz kendini; İmam efendi, nedir bu rezillik!
Kadın daha sözlerini tamam etmeden kendilerini mağaranın dışında bulurlar. İmam öfkelenir: Tutamadın dilini, bak şimdi altınlardan da olduk, çenen tutulsun emi! (s. 315)

Ejder (s. 319)

Halil Evliya Tepesi Efsanesi (s. 337)

Törenler
Kına günü öncesinde veya o günün sabahında hamama gidilir (s. 360).

Damat tıraşı: tıraşı yapan bahşiş alır. Tıraştan sonra damadı tebrik edenler ona hediyeler verir. Damat tıraşından sonra gelin almaya gidilir.
Güveyin babası gelinin yakınlarına bir koç keser / kurban eder.
Bu koç gelin alınırken kesilir. Koç yoksa buna denk miktarda para kız evinin delikanlılarına verilir (s. 361).

Güvey evinde akşam namazından sonra nikâh kıyılır.

Cumalık: Düğünden hemen sonraki Cuma gününde güvey evindeki kadın düğününe cumalık denir. Bu eğlence o günün akşamına dek sürer (s. 362).

(Sürmene) Yedilik ziyaretinde masadaki bir eşya kaybolur. Aranır ve damadın üzerinde bulunur. Bunun üzerine mahkeme kurulur. Damat ceza olarak ayağından tavana asılır. Güveyin kaynanası yargıçlara baklava, baklava olmazsa fındık ceviz gibi ikramlarda bulunarak damadı kurtarmaya çalışır.

Giysiler
Fes, tepelik
Tabla / fesin çevresine çember, yazma sarılarak yapılan süslemeye denir.
Fermene / kolsuz, işlemeli üst giysisi
Yaşmak
Çember (s. 368)

Fistan, üçetek, içlik/işlik (fistanın üstüne giyilir), kolçaklı işlik (gömleğin üstüne giyilen yelek), libade (dikişleri baklava dilimi şeklinde olan üstlük, cepken biçimindedir), İsparel (yaşlı kadınların göğüslük olarak kullandıkları örtüdür (s. 370).

Kaytan (Peştamal üzerine bağlanan nakışlı bel bağıdır, uçları püsküllüdür)

Kabalak (kukuleta da denen başlık)
Kalçın (kıl ya da yünden örülen tozluktur, ayak kısmı olmayan çorap…)

Boğazlık (tek altın veya boncukla süslü gerdanlığa denir)
Yüzük, küpe, hasır bilezik, boncuk bilezik, alınlık (kumaş bant üzerine paralarla yapıla süslemeye denir), beşibirlik, kayış (silahlık olarak erkekler kullanır), bıçak, kama, köstek, fişeklik, hamayil, muska…

Of, Çaykara taraflarında yayla ortası şenlikleri Temmuz ayı ortasında yapılır buna “çürük ortası” da denir.

Bilmece
Abdest alır, namaz kılmaz (Cenaze)
Altmış iki dişi var, iki adamlan işi var, bi da kar yağışi var (Tomruk hızarı)
Bir kara kocakarı, etekleri yukarı (Ocak zinciri)
Sarığımı sara sara, çıktım Ağasara (Top lahana)
Uzaktan baktım dağ gibi, yanına vardım çığ gibi (Sis)

Tekerleme
Konuşma bozukluğunu gidermek, lisanı öğretmek için faydalı

Atasözü
Bir baş soğan yedi kazan kokutur
Çingeneyi vezir yaptılar, önce babasını astı
Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz
Gurbetçinin parası pul, karısı dul olur
Zahmetsiz rahmet olmaz

Deyimler
Kot kafalı
Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı al
Üşenenin uşağı olmaz
Yağmasan da damla

Meteoroloji
Kışın kedi ateşe bakıp patisini yalarsa, kar çok yağar
Kedi kıble yönünde başını kaşırsa yağmur yağar
Kedi yazın yüzünü yıkarsa yağmur yağar

Kurt uluması duyulursa ayaz olur, kar yağar
Guguk kuşu, ilkbahar müjdecisi sayılır

Rüzgâr denizden eserse yağmur yağar
Kışın dağdan gelen rüzgâr kar getirir
Çamın kozalağı çoksa kış sert geçer

Takvim
Kalandar
Küçük
Mart
Mayıs
Kiraz
Orak / Çürük
Ağustos
İstavrit
Üzüm
Ayrit / Ayerit
İstiyanar / Histiyanar

Kalandar’ın ilk 12 günü gün sayılır

Mart 1’inde ısırgan ya da paça pişirilir, içine boncuk atılır. Boncuk kimin kaşığına çıkarsa o yıl bu kişi uğurlu kabul edilir.

Martın ilk 9 günü kurt kızanıdır

Abril 7, gâvur uykusu günüdür

Mayıs 1 / Cazi gecesi

Mayıs 7 / Hıdırellez’in eğriliğinden sakınmak için bahçeye kabak ekilir.
Mayıs 7 / suların şifalı olduğuna inanılır.

Ağasar deresi ile fol deresi ağızlarının arası kayıkla 7 defa gezilir. Son turda deliklitaşın ortasından geçilir. Dilekler tutulup denize taş atılır.

6 Temmuz / Alaturbi günü / denize girilir

7 Ağustos / tarlaya gidilmez, giden çarpılır

Yeniay bereketlidir.
Eskiay çok ürün yeniay çok ot getirir.
Eskiayda ekilen kabak ve patates çok ürün verir.

Aysız günlerde ağaç kesilmez, kesilenin kerestesi dayanmaz

Veterinerlik
Lohusa ineğin ilk sütü (ağuz) evden dışarıya verilmez, verilirse inek nazar olur. Zaruret olursa sütün içine odun kömürü atılarak verilir.

Hastalanan hayvanı ateşin üzerinden geçirirler, tütsülerler.
Hastalanan hayvana incir yaprağı yedirirler.

İnek sağılırken sütü yere dökülürse hayvan hastalanır.

Yaylaya çıkarken ineklerin ortasından yabancı biri geçerse inekler hamile kalamaz.

Ahıra kirpi atılırsa danalar hamile kalır.
Sütleri bol olsun diye yayla yolunda ineklerin kuyruklarına renkli ipler (özellikle kırmızı) bağlanır.

---
Trabzon Valiliği, 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder