19 Şubat 2018 Pazartesi

İbrahim Serbestoğlu - Canik Sancağı’nda Tarımsal Kalkınma Teşebbüsü (1860-1870)


İbrahim Serbestoğlu - Canik Sancağı’nda Tarımsal Kalkınma Teşebbüsü (1860-1870)

Osmanlı Devleti 19. yüzyılın ortalarından itibaren ziraat bürokrasisini oluşturarak tarımsal üretimi arttırmayı amaçlamıştır. Bu bağlamda 1838 yılında Hariciye Nezareti bünyesinde Ziraat ve Sanayi Meclisi kurulmuştur. Ziraat alanında bir başka kurum ise yine 1840’larda kurulan Nafia Hazinesi’dir. 1846’dan itibaren Nafia Sermayesi adıyla bütçede de yer verilmiş olup halkın kredi ihtiyaçlarıyla birlikte yol ve köprü yapımındaki harcamaların karşılanması planlanmıştır.
1863’te Ziraat Fırkası kuruldu. Ziraat Fırkası, tarımın geliştirilmesi için çalışmalar yapacaktı.
Tarımsal kalkınmanın devlet politikası haline gelmesiyle taşra idarecileri deneme yaptıkları veya üretimine başladıkları ürünleri İstanbul’a bildiriyorlardı.
Halka bazen ücretsiz bazen de düşük ücretle verilen tohum ve fidanlar dağıtıldı (s. 121).

Canik Sancağı’nda Tarımsal Üretim
15. yüzyılda buğday ile arpa Canik Sancağı’nda üretilen önemli tarım ürünleridir. Bunlara 16. yüzyılda gâvers (surat darısı) ve yulaf da eklenmiştir. Bostan, sarımsak, soğan, meyveyle birlikte kestane ve fındık da Osmanlı klasik döneminde Canik Sancağı’nda yetiştiriliyordu. Lazod denilen mısır ise az da olsa yetiştirilmektedir. Baklagillerden mercimek, nohut ve bakla yetiştirilen diğer tarım ürünleridir.
Osmanlı döneminde Samsun, Bafra ve Ünye’de yetiştirilen bir diğer ürün de pamuk’tur. …zeytin üretimi ise yalnızca Canik Sancağı’nın merkezi olan Samsun’da kayıtlara geçmiştir. Su kaynaklarının bol olduğu bölgede pirinç üretimi için özel düzenlemeler yapılmıştır. Pirinç Arım, Terme, Samsun, Bafra ve Satılmış’ta üretilmiştir.
Canik Sancağı’nı önemli kılan bir başka tarım ürünü de keten ve kenevirdir.
19. yüzyılın ortalarından itibaren Canik Sancağı’nda (…) tütün ön plana çıkmıştır.
19. yüzyılın ortalarında Canik’te pirinç, zeytin, buğday, arpa, mısır, yulaf, fasulye, elma, armut ve kiraz gibi birçok ürün yetiştiriliyordu (s. 122-123).

Harita: Canik Sancağı Tarım Ürünleri / BOA, Y.PRK.BŞK, 68/84


1860’ların başında Amerikan iç savaşı (nedeniyle) pamuk fiyatları yükseldi.
Meclis-i Meabir bir rapor hazırladı. Rapora göre dünyanın en çok pamuk üreten ülkesi Amerika, tüketen ülkesi de İngiltere idi. Amerika ihracatının yarısını pamuktan, İngiltere ise %30’unu pamuk ürünlerinden karşılıyordu (s. 123).

Osmanlı yönetimi öncelikle yerli pamuğun ıslahı yoluna gitti. Ardından Mısır ve İngiltere’den Amerikan pamuk tohumu getirildi.
Canik Sancağı’na teftiş için Meslis-i Vala azası Ali Rıza Efendi görevlendirildi.
Pamuk üretimi için başta Bafra ve Çarşamba olmak üzere toplam 1.913 dönüm arazi tespit edildi.
1.913 dönüm arazinin her dönümü için 6’şar kıyye tohumun kullanılacaktı. Toplam 11,478 kıyye Amerikan pamuğu tohumu İstanbul’dan talep edildi (s. 124).
Rıza Efendi’nin tarımsal kalkınma adına Canik sancağında yaptığı projelerin uygulamasında zorluklar yaşanıyordu.

Samsun ve Çarşamba’da ekilip tecrübe edilen şeker kamışı gayet kuvvetli ve şıralıdır. Eğer şeker fabrikası kurulursa şeker kamışı üretiminin bölgenin kalkınmasında faydalı olacağı öngörülüyordu.
Şeker fabrikasının kurulması için de tüccardan Kerkiyan Hoca Serkez’le görüşme yapılmıştı.
Sonraki yıllara bakıldığında fabrika kurma girişiminden olumlu sonuç alınamadığı görülmektedir. Üstelik 1885-1890 yılları arasında Samsun’daki tarım ürünleri arasında pamuk ve şeker kamışının bulunmaması da bu iki ürünün üretiminin girişim boyutunda kaldığı anlaşılıyor.
Samsun, Çarşamba, Terme, Ünye, Fatsa ve Bafra’da ham ipek üretilmektedir. İpekler eski mancınıklarla çekildiğinden telleri kalın ve pürüzlüdür (s. 125).

Rıza Efendi ve ekibinin projelendirdiği ürünler hemen yetiştirilmeye başlanırsa Canik sancağının geliri üç katına çıkacağı hesaplanıyordu.
Yeni ürünlerin üretimine iki şey mani olmuştur. Birincisi halkın maruz kaldığı zorluklardı. Çiftçiler, tefeci ve deruhtecilere borçluydular.
Tefeciler mahsullerini halkın elinden yok pahasına alıyordu. İkinci engel ise mevcut alışkanlıklardı. Halk yararını görmedikçe alışkanlıklarını değiştirmiyordu (s. 126).

---

Serbestoğlu, İbrahim. (2013), “Canik Sancağı’nda Tarımsal Kalkınma Teşebbüsü (1860-1870),” Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik, Cilt: 1, Ed. Osman Köse, Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder