19 Şubat 2018 Pazartesi

Müzikologlar Güzüyle Orhan Gencebay


Ayşegül Aral - Müzikologlar Güzüyle Orhan Gencebay

4 Ağustos 1944 yılında Samsun’da doğan Orhan Gencebay, eski hafızlardan çok güzel sesi olan, ilahiler ve kasidelerin yanı sıra Türk sanat müziği de söyleyen bir babanın ve müziği çok seven bir annenin dört çocuğundan biridir. Dört kardeşten en büyük erkek kardeş Samsun PTT’sinden emekli şeftir, Orhan Gencebay’ın küçük kardeşi olan Burhan Gencebay İktisat Fakültesi mezunudur ve 1973 yılından beri Kervan Plakçılığın müdürlüğünü yapmaktadır, en küçük kız kardeş ise Samsun’da ilkokul öğretmenidir.

…büyük babası, zamanında Kırım’dan Edirne’ye göç etmiş ve soyadı kanunu sırasında ailenin en küçüğü olduğu için “küçük bey bay” anlamına gelen Kencebay soyadını almıştır. Daha sonra Orhan Gencebay bu soyadını Gencebay olarak değiştirmiştir.
…babası 1936 yılında askerlik için Edirne’den Samsun’a gelmiş ve orada 1935 yılında 15 yaşında iken Kırım’dan göç eden annesi ile evlenmiş ve yerleşmiştir. Samsun da hem celeplik yapan hem de kasap dükkânı olan babasının hali vakti yerinde bir yaşamı vardır (s. 757).

Altı yaşında iken klasik bati müziği sanatçısı Emin Tarakçı hocadan keman ve mandolin dersleri alarak müzik hayatına başlamıştır.
Yedi yaşında iken bağlama, 12 yaşına geldiğinde babasının teşvikiyle tambur çalmaya başlamıştır. 13 yaşında Samsun Halk Müziği cemiyetine devam etmiş…
…lise çağlarında iken Elvis Presley etkisinde kalarak Rock müzikle ilgilenmiş ve gitar öğrenmiştir. Batı müziği ve Türk Sanat müziği parçalarını bağlamayla icra etmeye çalışmıştır.
Heybelide askerlik yaparken Merasim bölüğünde Saksafon çalmış, bir pasadoble bestelemiş ve Fidelya türküsünü armonize etmiştir (s. 758).

Deryada Bir Salım Yok, Sevemedim Kara Gözlüm, Sabır Taşı gibi eserlerle besteci kimliğini kabul ettirmiştir.

1934 yılında Atatürk’ün meclis açılışında mevcut müziğimizin içler acısı durumda olduğunu ve bizi hiçbir noktaya götüremeyeceğini, bu yüzden batının sistemine ayak uydurmamız gerektiğini açıklaması sonucunda, dönemin devlet adamları tarafından Türk müziğinin yasaklanmasına ve batı müziğinin hayata geçirilmesine karar verilmiştir.

Türk müziğini dinleme imkânı bulamayan halk en sonunda batının ezgilerini dinlemektense kulağına daha yakın gelen Arap müziklerini dinlemek için antenlerini Arap radyolarına çevirmiştir (760).

Halk müziğinin uzmanları bir araya getirilerek, dallarında uzman batılıların yardımı da alınarak, saha araştırması ile gizli kalmış halk müziği kültürümüzü açığa çıkartmak için çalışmalar başlatılmıştır.
Ahmet Adnan Saygun ile Bartok beraber Halk ezgilerinin toplanması ve biriktirilmesi üzerine konferanslar vermiştir.

Martin Stokes’a (1998: 143) göre çoğu müzisyen için Arabesk, sadece, Osmanlı Türk sanat müziğinin bozulmuş bir hali olan Arap popüler müziğinin Türk versiyonudur (s. 762).

Işık ve Erol, Irene Markoff’un arabesk müzik hakkındaki görüşünü, “kente entegre olamamış, tutunamamış kesimlerin sahicilik arayışı içinde kendisiyle bütünleştikleri bir yaşam biçiminin işareti” olarak tarif etmektedir.
M. Stokes bir duygu söylemi olarak gördüğü arabesk müziği, güçsüzlük ile gücün kötülüğü üstüne bir yorum olarak görmektedir (s. 763).

Gencebay doğu müziğini batının enstrümanlarıyla ve aranje tarzıyla seslendirmeyi denemiş, Türk sanat müziği ve Türk halk müziği melodilerini karma bir yapıda kullanarak icra sergilemiş bir müzisyendir.

…adını ilk kez askere gitmeden önce çıkarttığı “Başa Gelen Çekilirmiş” adlı 45’lik plağı ile ve hemen ardından “Derdim Dünyadan Büyük” adlı plağı ile duyurmuştur.
1000’e yakın bestesi bulunan ve 400’ünü kendi sesi ile seslendiren sanatçı 35 tane Yeşilçam filminde rol almıştır. Orhan Gencebay'ın ilk evliliğini yaptığı Azize Gencebay'dan Altan adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. 1974 yılından beri Sevim Emre'yle evlidir.

Ritm unsurunu ön plana çıkaran, keman sazının ağırlıklı kullanımıyla orkestra zenginliği sağlayan kullanım tarzı, kendine has yapısını ortaya koymaktadır.

Türk müziğinde zamanı bölen ritmi, irtifayı gösteren makamları kesin kurallar olarak tanımlayan Gencebay, kendi müziğinde dikkat çeken veya farklılık yaratan asıl unsurun bu kurallar üzerindeki değişkenlerden, yorumlardan meydana geldiğini söylemektedir.

Gencebay Türk müziği içinde yaptığı önemli bir farklılığında ritme verdiği önem olarak açıklamaktadır (s. 766).

Bir Teselli Ver, makamsal yapısı kürdilihicazkar ve muhayyer kürdi karışımı olan, ritm itibariyle düyek ritminin kullanılmış olduğu bir eserdir. Parçanın başında kullanılan elektronik bağlama, halk müziği unsurlarını barındırmakta ancak müzikal duyumda farklılıklar yaratmaktadır. Ritm sazların ziller, tef, darbuka ve davul olarak çeşitlilik gösterilmesi, Orhan Gencebay tarzını vurgular niteliktedir.

---
Aral, Ayşegül. (2015), “Müzikologlar Güzüyle Orhan Gencebay,” Geçmişten Günümüze Samsun / Canik ve Değerleri, Ed. Osman Köse, Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Cilt: 2, (s. 757-772), Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder