Yi-Fu Tuan, Yer, mekan ve varoluş – Notlar
Yi fu Tuan'ın
Ekolojik Kültürel Düşüncesi Üzerine Bir Çalışma
地方, 空间与生存
_ 段义孚生态文化思想研究, 北京_中国社会科学出版社, 2012
(Yazar: Song Xiukui)
Kitap, Tuan'ın düşüncesini sistematik olarak ele alan Çin
akademisindeki ilk çalışmadır.
Giriş
Yi-Fu Tuan, çağdaş bir Çin asıllı Amerikalı coğrafyacı ve
Amerikan hümanist coğrafyasının kurucusudur. 1976 yılında "Hümanistik
Coğrafya" başlıklı makalesi yayımlanmış ve bu terim ilk kez kullanılmış.
Tuan, araştırması üç temel temaya odaklanıyor: Mekanın
duyusal özellikleri... iktidar psikolojisi... bir hayal kültürü…
Hümanistik coğrafya, insan ile doğa arasındaki ilişkiyi,
onun coğrafi davranışlarını, duygu ve düşüncelerini inceleyerek ve mekan ve yer
konularını göz önünde bulundurarak insan dünyasını anlamayı amaçlar.
Bölüm 1 Yifu Tuan'ın Ekolojik Kültürel Düşüncesinin Oluşumu
Erken yaşta evden ayrılma ve gezgin bir yaşam sürme
deneyimi, Tuan'a memleketine derin bir bağlılık aşılamış, sürekli öz kimlik
arayışını beslemiş ve hümanist coğrafya arayışında kilit bir rol oynamış
(ayrılarak ayrıldığı coğrafyayla bağ kuruyor…)…
Tuan, "Vatan sevgisi ancak evden uzaktayken artar; ev
ancak yabancı bir ülkede gerçekten sevimli hale gelir" der.
Gençliğinde yaşadığı üç deneyimin - manzara, müzik ve
kişilerarası iletişim - onu derinden etkilediğini belirtir.
Bölüm 2: Yaşamın anlamını sorgulamak: Ekolojik kültürel düşüncenin önerisi
Tuan'ın hümanist coğrafya arayışının en büyük itici gücü,
yaşamın anlamını ve daha iyi bir yaşam arayışını erken yaşta keşfetmesiydi.
Bölüm 3 Yifu Tuan'ın Ekolojik Kültürel Düşüncesinin Teorik Kökenleri
Tuan, hümanist coğrafyayı geliştirirken fenomenoloji ile
varoluşçuluktan yararlanmıştır.
Pozitivizm, "insan bilinci ve zihninin rolünü
küçümsediğini" için, Tuan hümanistik coğrafyanın "insan bilincinin
özelliklerine odaklandığını" belirtir.
Tuan'a göre fenomenoloji, "insanlığın yuvası olan Dünya
hakkında sistematik bilgi" olan coğrafya ile yakından ilişkilidir.
Fenomenoloji, "insanların, mekanın veya deneyimin özünü" anlamak için
"dünyayı amaçlılık ve anlam olarak tanımlamak" için oldukça uygundur.
Tuan'ın yöntemi, dünyayı mümkün olan en yeni şekilde görmeyi amaçlayan
betimleyicidir.
Tuan'ın yorumladığı varoluşsal uzay, öznel bir uzaydır
(öznel uzay)
Öznel niyetlilikle varoluşçuluğun bütünsel bakış açısı,
Tuan'ın insanlar ve çevrenin ayrılmaz ve bütünleşik birliğini vurgulamasını
sağlamıştır.
Tuan, insanların ideal bir ortam inşa etmek için ahlak ve
hayal gücünü birleştirmesi gerektiğini savunur.
Bölüm 4: Yi fu'nun Ekolojik Kültürel Düşüncesi: Çağrışım ve Mantıksal Yapı
Tuan, coğrafi araştırmanın odak noktasının doğrudan insan
deneyiminin yaşam dünyası olması gerektiğini ve insan duygularının, anlamının,
değerlerinin ve amaçlarının önemini vurgulaması gerektiğini belirtmiştir.
Tuan'ın düşüncesi, "yer," "mekan" ve
"hayatta kalma" etrafında odaklanır.
Bipolar Kontrolün Ekolojik İşleyiş Mekanizması: Yi-Fu Tuan'ın Ekolojik
Hayatta Kalma Perspektifi
Tuan, mekan ve yer arasındaki ilişkiyi tanımlar: Bir mekânın
güvenliği ve istikrarından, mekânın açıklığını, özgürlüğünü ve tehdidini
anlarız. Ve tam tersi.
Yer, yerleşik değerlere sahip güvenli bir merkezdir
Yer, kişinin kimliğinin kaynağı ve kişiliğin sağlıklı
gelişimine katkıda bulunan istikrar ve güvenlik duygusu sunar.
Mekan, hareketi, eylemi, özgürlüğü, potansiyeli ve geleceği
temsil eder.
Tuan, barınma ve macera, bağlanma ve özgürlüğün insan
yaşamının diyalektik bir hareketi olduğunu vurgular.
Bireyler ve Gruplar
Tuan, mutlu bir insan varoluşunun bireysellik ve topluluğun
birleşimi olması gerektiği görüşünü somutlaştırır.
Öz farkındalık, mekânsal ayrışma ile ilişkilidir
Ayrışma, öz-yansıtma ve kendini koruma için yalnızlık
fırsatları sunar. Ancak güçlü bir benlik duygusu, aynı zamanda izolasyon ve
yalnızlık gibi dezavantajlara da yol açabilir.
Bireyselleşme, yalnızlığa ve acıya dönüştüğünde, insanlar
güçlü bir toplumsal uyum arar.
Tuan, ayrılığı önlemek için koro, pop müzik, mimari ve dil
gibi yollar önerir.
Ev Sahibi-Konuk Değişimi: Yi-Fu Tuan'ın Ekolojik Holistik Görüşü
İnsanların çevreye karşı temel duyguları "sevgi ve
korku" dur.
Sevgi: Tuan, bu duyguya "topofili" adını verir;
bu, "insanlar ile bir yer veya çevre arasındaki duygusal bağ"
anlamına gelir. Topofili, estetik tepki, dokunsal haz ve yuva duygusu şeklinde
ifade edilir.
"Topofili"nin karşıtı olan "yer fobisi",
korkuyu ifade eder ve "korku manzarası" hem psikolojik durumları hem
de fiziksel çevreyi ifade eder.
Korku, doğa korkusu (doğal afetlerin acımasızlığı) ve insan
çevresinden duyulan korku (savaş, ırk ayrımcılığı, teknoloji kaynaklı
felaketler) olarak ikiye ayrılır.
Tuan, tüm insan duyularının doğal dünyayla bütünleşerek
organik estetik algı ve deneyim yarattığını savunur. Bu karmaşık deneyime
"beden estetiği" denir. Farklı algıların bütünleşmesi sinestezi
olarak adlandırılır.
Kültür, insanların dünyaya entegre olma aracıdır.
Dil, özellikle metafor aracılığıyla, insanlar ve doğa
arasındaki duygusal bütünleşmeyi yansıtır.
Tuan, duygularımızı daha gerçek, rasyonel ve istikrarlı
kılmak için doğanın gücüne güvenmemiz gerektiğini belirtir
Mimari, insanların fikir ve inançlarını yansıtır (dikey
mekan aşkınlığı, yatay mekan sekülerleşmeyi yansıtır). Kıyı şeritleri, vadiler
ve adalar gibi doğal ortamlar "insanlığın ideal dünyasını" simgeler.
Ahlak ve Hayal Gücünün Birleşimi: Yi-Fu Tuan'ın Ekolojik Etiği
Ne kadar çekici olursa olsun, ahlaki bir ağırlığı olmayan
bir dünya anlamsızdır.
Gücün pratik alandaki etkisi, doğanın sömürülmesi ve
insanların iş, savaş ve siyasette mekanik nesnelere indirgenmesidir.
Eğlence amaçlı güç kullanımının ekonomik zarardan daha büyük
sonuçları olduğunu savunur, çünkü oyun sonsuzdur
Bitkilerin budanarak çarpıtılması, bonsainin "işkence
aletleri" ile yetiştirilmesi ve hayvanların seçici üreme ile deforme
edilmesi estetik yoksunluğa örnektir.
Modern mimari, dışsal ihtişama odaklanarak insan doğası ve
kişilerarası ilişkiler gibi önemli unsurları göz ardı ediyor.
Hayal gücünün yarattığı yapay dünyalar, illüzyonlarla
doludur ve köklü güvenlik ihtiyacını karşılamada başarısız olur. Tuan, modern
gökdelenler, alışveriş merkezleri ve Disney tema parkı gibi yerlerin,
"hayatın ne kadar hafif ve gerçek dışı hissettirdiğine" yol açtığını
belirtir.
Başarılı mimarinin maddi form ve kültürün bir birleşimi
olması gerektiğini vurgular. Tuan, otantik yaşamı yansıtan ve doğa ile metropol
arasında uyum sağlayan "ara manzara" (tarım arazileri,
banliyöler) inşa edilmesini savunur.
Manzara resimlerinin, müziğin ve ritüellerin, insanların
"manevi yaratıcılığa daha fazla güvenmeleri" yoluyla ideal bir yaşam
ortamı yaratılmasına yardımcı olduğunu savunur
Yaşamın Yeniden Canlandırılması: Yi-Fu Tuan'ın Edebiyat ve Sanata Ekolojik
Bakış Açısı
Edebiyat ve sanat, insanların ruhsal ihtiyaçlarını
karşılayabileceği, değerli olunan güvenlik merkezleri olan "sanal
mekanlar" olarak adlandırılır.
Mekanlar gibi, sanat da sembolik ve ilham vericidir.
Müzik, zamanı durduruyor ve onu kalıcı bir varoluşa
dönüştürüyor.
Sanal mekanlar, coğrafi mekanları aşar. Sanat, insanların
değişmeden kalan bir deneyime geri dönmesini sağlar ve insan doğasını yüceltme
gücüne sahiptir.
Tuan'a göre, "Ekolojik bozulma, günümüz insanlarının
hayatta kalma tercihleri, değer tercihleri, bilişsel kalıpları, değerleri,
kültürel yönelimleri ve sosyal idealleriyle yakından bağlantılıdır" ve
edebiyat/sanat, manevi krizi çözmede umut ışığıdır.
Yi fu Tuan'ın Ekolojik Kültürel Düşüncesinin Önemi
Tuan'ın hümanist coğrafyası, insanın "dünyayı algılama,
değerlendirme ve yeniden inşa etme konusundaki benzersiz yeteneğine" vurgu
yapar.
Tuan, aşırı insan merkezciliğe karşı çıkar. Tuan, insanların
eylemlerinin sonuçlarını öngörme ve bunlar üzerinde düşünme yeteneğini
vurgular.
Pratik açıdan, Tuan'ın düşüncesi geleneksel mekânsal
planlamaya karşı hümanist mekânsal planlama felsefesini teşvik eder. Geleneksel
planlama, "insan öznelliğinin" ve "yaşam dünyasının"
kaybına yol açar.
Çözüm
Yi-Fu Tuan'ın ekolojik ve kültürel düşüncesi, yaşam
yolculuğu ve felsefi etkilerle (fenomenoloji, varoluşçuluk) şekillenmiştir.
Tuan'ın düşüncesi, yer/mekan ve benlik/grup arasındaki "ikili kontrolün
ekolojik işleyiş mekanizmasını" ve "ahlak ve hayal gücü arasındaki
dengeye dair ekolojik etik bir bakış açısını" vurgular.
Akademik olarak, insanmerkezcilik ve ekosantrizm arasındaki
çelişkiyi uzlaştırır ve pratik olarak hümanist mekânsal planlamaya ilham verir.
Bununla birlikte, eleştirmenler, Tuan'ın düşüncesinin "olgun bir toplumsal
bakış açısından nispeten yoksun" olduğunu ve aşırı öznel olduğunu
belirtir. Tuan'ın düşüncesi, çağdaş ekolojik sorunların ele alınmasında önemli
bir rol oynayabilir.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder