Ben Kimim Duygu, Zihin ve Ruhun Otobiyografisi
Yirmi yaşında bir lisansüstü öğrencisi olarak ABD’ye giden, eserleriyle
insanların manzara, doğa ve çevreyle olan ilişkilerinin estetik ve ahlaki
boyutlarını inceleyen bir Çinli Amerikalının anıları
…sıradan mekanların nasıl insan mekanları haline geldiğini
ve deneyim yoluyla nasıl kimlik kazandığını anlamaya odaklanıyor.
1 - Otobiyografi: Benim Açım
Sokrates'in öz-bilgi vurgusu, bireyin kendini tanıma
çabasını ön plana çıkarır.
Yazma eylemi, benliğin anlaşılmasında önemli bir araçtır.
Kimlik krizi, sosyal ve coğrafi hareketlilikle ilişkilidir.
…köksüzlük hissi ve geçmişle bağlantı arayışını dile
getirir.
Aile geçmişi ve sosyal sınıf, bireyin kimlik algısını
etkiler.
Orta sınıf Çinli Amerikalı bir coğrafyacı
Kamusal alandan özel alana geçişin etkileri: yazarın
dünyadan kendine doğru bir içe dönüş yaşamasına neden olmuş
2 - Dünya Sahnesi ve Kamu Etkinlikleri
1930-1950 yılları arasında önemli olaylar (Çin-Japon Savaşı,
İkinci Dünya Savaşı) yaşanmış.
Yazar, çocukluk döneminde yaşanan ulusal ve dünya
olaylarının kendisini nasıl etkilediğini anlatıyor.
Orta sınıf bir ailede büyümenin sağladığı öz değer ve sosyal
prestij
Yazar, etnik kimlik ve sosyal statünün özgüven üzerindeki
etkilerini tartışıyor.
3 - Kişisel: Ebeveynlerden Taşa
Bu bölümde arkadaşlıklar ve duygusal bağların insan
ilişkilerindeki önemini ve aynı zamanda doğa gözlemleriyle birlikte kişisel
deneyimlerin nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor.
Duygusal bağlar yüzeysel ilişkilerin ötesine geçerek
samimiyeti artırıyor.
4 - Mahrem: Adaletten Aşka
Bu bölüm; cesaret, korku ve insanın sınırlarıyla yüzleşmesi
üzerine sorgulamalar içeriyor.
Kaleci olmanın ve hareketsiz kalmanın arkasındaki duygular,
fiziksel güç ile cesaret arasındaki farklar ve kişisel deneyimler anlatılıyor.
Aşkın ve takdirin, başkalarının mutluluğunu ve başarılarını
içselleştirme ve sevinçle karşılamayı gerektirdiğine dikkat çekiyor. Bu
noktada, başkalarının başarısına içtenlikle sevinmenin, gerçek adalet ve insani
değerlerin bir göstergesi olduğunu düşünür.
5 - Coğrafya ile Kurtuluş
Dostluk, samimi ilişkiler ve kişisel olmayan ahlakın
temelleri üzerinde duruluyor. Coğrafyanın bireyler üzerindeki etkisi, mekânın
anlamı ve kişisel deneyimler tartışılıyor.
Coğrafya, bireylerin kimliklerini ve sosyal ilişkilerini
şekillendirmede önemli bir faktör ve mekân kişisel deneyimler üzerinde güçlü
role sahip.
Mekânın anlamı, bireylerin deneyimleriyle zenginleşiyor ve
kişisel hikayelerle derinleşiyor. Bu bağlamda, coğrafya ve bireysellik, birbirini
tamamlayan unsurlar olarak değerlendiriliyor.
6 - İyi Bir Hayat Mı?
Bu bölüm, Tuan’ın hem akademik başarılarını hem de içsel
yalnızlığını derinlemesine ele alıyor.
Tuan, hayatının büyük kısmını üniversitelerde geçirmiş:
Berkeley, Indiana, New Mexico, Toronto, Minnesota ve Wisconsin.
Akademik hiyerarşiye dair olumsuz deneyimler yaşamamış,
aksine destekleyici bir çevrede üretken bir kariyer sürdürmüş.
Emeklilik sonrası yaşamı, yalnızlık ve ölüm düşünceleriyle
gölgelenmiş
Kendi değerini, başkalarının ona nasıl davrandığı üzerinden
değerlendirme eğilimindedir.
Tuan, reddedilme korkusuyla ilişkilerden kaçınmış, sosyal
bağlar kurmakta zorlanmış, kendini dışlanmış hissetmiş; özellikle erkeklik
kültürüne yabancı kalmış
İnsanların “evinde hissetme” arzusunu sorgular; kendini hep
biraz yabancı ve geçici hissetmiştir.
Minnesota üniversitesinde bulunduğu dönemde çevresinin ilgi
ve desteğini görür, bu durum ona üretken bir dönem geçirmesinde yardımcı olur.
Wisconsin üniversitesinde durum o kadar da verimli olmaz,
sosyal kopukluk hisseder ve sağlık sorunları baş gösterir.
Berkeley ve Kaliforniya’da da sosyal intibak sorunları
yaşar.
Sosyal anlamda kendisine hoş gelen anların hatırlarını
taşıyan mekanlarda daha sonraları hissettiği yalnızlık, onu bu mekanlardan
uzaklaştırır.
Mekanlardaki aidiyet hissinin çevreyle kurulan sosyal
ilişkilerle belirlendiğini tespit eder.
Yalnız bir kişi olduğu için erkek egemen geleneğin hakim
olduğu ortamlarda hissettiği dışlanmışlık duygusunun kaynağı olarak mekanların
toplumsal cinsiyetle şekillendirildiğini tespit eder.
Mekân, sadece bir yer değil; kimliğin, ilişkilerin ve
duyguların şekillendiği bir sahnedir.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder