7 Nisan 2019 Pazar

Alexander Heidel - Enuma Eliş


Alexander Heidel - Enûma Eliş
Babil Yaratılış Destanı

Enûma Eliş / vaktiyle yukarda…
Çivi yazısıyla yazılmış, Babil ve Asurlular döneminde bu adla anılmış destandır.

Enûma elişin tanınıp ünlenmesi (…) Tekvin Kitabı’nın ilk iki bölümünde anlatılanlarla bazı benzerlikler göstermesinden ileri gelmektedir.

Bu büyük destan yedi kil tablet üzerine kaydedilmiş olup, hepi topu binden biraz fazla satırı kapsamaktadır. Gün ışığına çıkan ilk parçalar 1848 ile 1876 yılları arasında Austen H. Layard, Hormuzd Rassam ve George Smith tarafından Kral Asurbanipal’in (M.Ö. yak. 668­630) Ninova’daki büyük kütüphanesinin yıkıntıları arasında bulunmuştur.

…büyükçe bir bölümü bugün de eksik olan tek tablet V. tablettir.

Destanın anlattığı öyküyü ilk yayımlayan British Museum'dan George Smith oldu; Smith 1875’te Daily Talegmph’a yazdığı bir mektupta yaradılış dizisine ait yaklaşık yirmi parçanın içeriklerini betimledi.

ÖYKÜNÜN ÖZETİ
Destan, ilk tanrısal anababa Apsû ile Ti’âmat ve oğulları Mummu’dan başka hiçbir şeyin bulunmadığı zamanlara kısa bir değinmeyle başlar. Apsû öncel çağın tatlı su okyanusu, Ti’âmat da tuzlu su okyanusuydu…
Mummu ise olasılıkla, iki su kütlesinden yükselip üzerlerinde dalgalanan buğuyu veya sisi temsil ediyordu.

Bu üç tür su birbirine karışarak, daha sonra evrenin yapısında kullanılacak bütün öğeleri içeren uçsuz bucaksız ve belirlenmemiş bir kütle oluşturdular.
Apsû ile Ti’âmat bir erkek ve kız kardeş çifti olan Lahmu ile Lahâmu’yu dünyaya getirdiler. Bu ikisi büyümekteyken bir başka erkek ve kız kardeş çifti daha doğdu: Anşar ve Kişar

Anşar’la Kişar’ın bir oğulları oldu. …ona Anu adını verdiler. Anu gök tanrısıydı; o da kendi benzeri Nudimmud’u dünyaya getirdi. Enki ve Ea adlarıyla da bilinen Nudimmud olağanüstü güç ve bilgelik sahibiydi.

(Genç tanrıların yapıp ettiklerin) Apsû ile Ti’âmat’ın keyfini kaçırdı.
Apsu, yarattıkları her şeyi yok etmek istedi.

Ea, Saldırıya karşı korunma sağlamak üzere Tanrıların çevresine bir tür sihirli çember çizdi, sonra da olağanüstü güçlü ve kutsal bir sihirli yır düzdü. Bu yırı okudu ve uyku verici bir güç olarak Apsû’nun üzerine inmesini sağladı.
Apsu uykuda yatarken Ea onun krallık tacını başından alıp giyindi.
Böylelikle Apsû’nun gücüne ve görkemine sahip olunca, bütün tanrıların babasını öldürüp vezirini (Mummu) de hapsetti.
…öldürülmüş Apsû’nun üstüne büyük ve geniş bir yapı kurarak Orada, eşi Damkina’yla birlikte, görkemli yaşamını sürdürdü.

Ea’nın oğlu Marduk doğdu.

Eşinin ölümünden bir sonra Ti’âmat intikam almaya karar verdi.
Başkaldıran tanrılar bu kez açıkça Ea’dan ayrılıp Ti’âmat’ın tarafına geçtiler.
Ti’âmat (…) on bir tür dev yılan ve yırtıcı ejderhalar dünyaya getirdi. Kingu’yu ululayıp kendine yeni eş olarak aldı, savaşın başkomutasını ona verdi.

Ea, büyükbabası Anşar’a gitti.
Anşar, düşmana karşı gitmesini istedi. Ea yenildi.
O zaman Anşar oğlu Anu’yu gönderdi.
Anu dehşete kapılmış olarak döndü ve görevden affını diledi.
Marduk Anşar’ın huzuruna çıktı.

Tanrılar törenli bir söylevle ona tanrılar içindeki en yüce konumu bağışladılar ve “koca evrenin bütünü üzerine krallık” verdiler.

Marduk döğüşe hazırlanmak üzere kalkıp gitti. Kendine bir yay yaptı, okuna bir temren taktı ve sağ eline kalın bir sopa aldı.
…kanı donduran dört efsanevi yaratık tarafından çekilen korkunç fırtına arabasına bindi.

Marduk ağını açıp attı ve Ti’âmat’ı ağıyla sardı. “Ti’âmat Marduk’u yutmak için ağzını açınca, o, dudaklarını bir daha kapa[ya]masın diye, içeri kötülük yelini sürdü.” Kuduran yeller Ti’âmat’m vücudunu şişirip gererken, ağzından içeri bir ok attı; ok Ti’âmat’ı kalbinden vurarak hayatına son verdi.

Düşman tanrılar hapsedildi, silahları ellerinden alındı. Marduk Kingu’dan yazgı tabletini aldı,
…kanını kuzey yeliyle güneye doğru ücra ve sapa yerlere taşıttı. Son olarak Ti’âmat’ın dev gövdesini iki parçaya bölerek evreni yarattı. Gövdenin bir yarısıyla göğü, öteki yarısıyla yeri yaptı.

…doğuş ve batışlarıyla yılı, ayları ve günleri belirlemek üzere, takımyıldızları gökte yerlerine yerleştirerek takvimi düzenledi.

Ti’âmat’tan yana olmuş ve şimdi hapsedilmiş olan tanrılar, zaferi kazananların hizmetine verilip onların bakımını sağlamakla görevlendirildiler.
Marduk, insanı yaratıp yenilmiş tanrıların görmek zorunda oldukları hizmeti ona yıkmağa karar verdi.
Ti’âmat’ın ayaklanıp savaşa hazırlanmasına sebep olan Kingu yargılandı ve idama mahkûm edildi.
Ea, bazı tanrıların da yardımıyla, Kingu’nun atardamarlarını kesti ve kanından insan soyunu yarattı. Artık İnsan, yenilmiş tanrılar ordusunun işini üstlenerek, Babil’in bir dolu tanrısını besleyecekti.

Anunnaki’ler, Marduk’un eliyle özgürlüğe kavuşmalarından dolayı minnet ifadesi olarak Babil kentini ve Marduk’un büyük tapmağı, çok-katlı kulesiyle Esagila’yı inşa ettiler.
Sonra tanrılar, neşeli bir şölenden sonra resmi bir kurultay yaparak Marduk’un elli adını yüksek sesle okudular.
Şiir, insanları, kendileri için her şey yolunda gitsin diye, bu adları inceleyip öğrenmeye, bellekte tutmaya ve Marduk’un saltanatında sevinip mutlu olmaya teşvik eden bir sondeyişle bitmektedir.

Enûma eliş Marduk’un onuruna yazılmış bir edebiyat anıtıdır.

Ti’âmat dışında bütün tanrılar Sümerce adlar taşımakla kalmaz, Apsû ve Enlil gibi bazı tanrıların kendilerinin de Sümerli oldukları kabul edilir.
İnsan bile Sümerce bir terim ulan lullû ile gösterilir ve bu terim hemen amelu olarak Samiceye çevrilir.
Babilli Samiler genel olarak Sümerlilerin mirasına konmuş ve bu sıfatla, bazı küçük değişikliklerle, onların yazı ve edebiyatlarını, dinlerini, kültür ve uygarlıklarını devralıp benimsemişler…

Ninova’daki Asurbanipal kütüphanesinden gelen tablet ve parçalar MÖ. yedinci yüzyıla aittirler.

Babil şiirinin kuralları uyarınca satırlar ikişerli bölükler (“beyitler”) halinde düzenlenmiştir.

I. TABLET

1. Üstte değirmi gök daha adsızken,
2. altta da yağız yer ad almamışken,
3- onları doğurtan ilk öncel Apsû,
4. Mummu ve Ti’âmat, hepsini doğuran,
21. Tanrı karındaşlar toplaşıp birleştiler.
22. Rahatını bozdular Ti’âmat’ın ve saldırdılar gözeticilerine.
35. Apsû açtı ağzını,
36. ve yüksek sesle şöyle dedi Ti’âmat’a,
37. “Tutumları bana acı verir oldu artık,
38. gündüz dinlenemiyor, gece uyuyamıyorum,
39. yok edeceğim (onları), son vereceğim yaptıklarına,
64. Uyku serpti üstüne, öyle ki (Apsû) uyudu mışıl mışıl.
69- (Böylece) güçsüz koyunca Apsû’yu, öldürdü onu.
70. Mummu’yu [da] içeri tıkıp (kapıyı) üstüne kapattı.
71. Kendi konağını kurdu Apsû’nun üzerine,
78. Ea’yla hanımı Damkina ömür sürdüler (orda) görklük içinde.
81. Marduk doğdu Apsû’nun bağrından,
82. kutsal Apsû’dan [Marduk] dünyaya geldi.
95. Dörttü gözleri, dörttü kulakları.
96. Ateş fışkırırdı kımıldasa dudakları.
97. Dört kulağının her biri büyüdü büyüdükçe,
98. Gözleri de öyle, her şeyi görmek için.
156. Yazgı levhasını da verdi ona, göğsüne bağladı,

II. TABLET
90. “Hiçbir tanrı gidip de [döğüşe]
91. [canıyla] kurtulamaz Ti’âmat’ın önünden.”

III. TABLET
53- Anu’yu gönderdim, (ama) çıkamadı karşısına.
54. Nudimmud (da) korkup geri döndü.
55. (O zaman) tanrıların en bilgesi, oğlunuz Marduk öne çıktı.

IV. TABLET
35. Bir yay yaptı (Marduk), silahım olsun (bu) dedi,
39. Şimşeği koydu önüne,
40. parlayan alevle doldurdu gövdesini,
93. Ti’âmat’la Marduk, tanrıların en bilgesi, yürüdüler birbirinin üstüne,
105- Marduk önder Ti’âmat’ı öldürdükten sonra,
106. onun çetesi bozuldu, ordusu da dağıldı.

V. TABLET
1. Konaklar yarattı büyük tanrılara,
2. onların suret(ler)i yıldızları, burçları yerleştirdi yukarıya.
3. Yılı belirledi, bölümlerini tanımladı,
4. üç takımyıldız koydu on iki ayın her biri için.

VI. TABLET
5. “Kan yaratacağım ve kemik olduracağım,
6. sonra lullû'yu çıkaracağım ortaya, ‘İnsan’ olacak adı!
31- Bağladılar Kingu’yu, Ea’nın önünde tuttular,
32- ceza verdiler ona, keserek kanını(n ana damarlarını).
33- Kanından yarattılar insan soyunu
57. Böyle olacak işte Babil, kurulmasını dilediğiniz,
59- Anunnaki’ler ele aldıkları gibi çapayı,
60. bir yıl kerpiç kestiler onun için,
61. gelince ikinci yıl,
62. yükselttiler Esagila’nın112 başını yukarıya, Apsû’yla bir düzeye.
143. Narilugaldimmerankia’dır ona verdiğimiz ad; tüm tanrılara göz kulak olan
147. Asarluhi’dir (büyük) atası Anu’nun ona taktığı ad

VII. TABLET

II. BÖLÜM
ENÛMA ELİŞLE İLGİLİ ÖTEKİ BABİL YARATILIŞ ÖYKÜLERİ
Türkçeleştiren: İsmet Birkan
Ayraç Yayınları
Mayıs 2000


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder