26 Nisan 2019 Cuma

İletişim Bilgisi - AÖF


İletişim Bilgisi - AÖF

Editörler: E. Nezih Orhan - Ufuk Eriş, Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2712, Eskişehir, Eylül 2012

Kitle İletişimi
Sanayi Devrimi
Kitle kavramı bu tarihsel dönem içerisinde ortaya çıkar.
Fabrika üretiminde nasıl her bir ürün birbirinin aynısıysa kitlenin de standart bir özellik gösterdiği belirtilmektedir (Sanayi toplumu).

Ortaya çıkan kitle iletişim araçları mesafeleri kısaltmış ve her zaman diliminde en hızlı iletişimin gerçekleşmesine olanak vermiştir.

Sanayi Devrimi ile birlikte fabrikalar şehirlerde kurulur (…) fabrikaların bulunduğu şehirlere akın etmeye başlar. Bu durum kitle kavramının oluşmaya başladığı anlamına gelir.
Fabrikalarda çalışan işçiler ürettikleri ürünün tamamı hakkında değil, sadece hatta kendi, önlerine gelen parça hakkında bilgi sahibi olurlar. Bu zaman içinde insanın hayatını da bütünlüklü bir şekilde algılayamamasına neden olur (İnsan, elleriyle yapıp ettikleridir çünkü). / s. 117

Kitle; aralarında güçlü iletişim ve etkileşim ilişkisi olmayan insanlardan oluşan bir topluluktur…

Tocqueville, 1830’larda yaptığı Amerika Birleşik Devletleri seyahatinden sonra yazdığı “Amerika’da Demokrasi” adlı kitap, kitle toplumun modern görünümünü gözler önüne seren bir çalışma olarak kabul edilmektedir.

Tocqueville’e göre modern toplum, kalıtsal ilkeler ve geleneksel bağımlılık ilişkileri tarafından değil, yaşamın her alanını kaplayan ve bireyselcilik, materyalizm ve toplumsal istikrarsızlığı besleyen bir eşitlikçilik tarafından yönetilmektedir. Burada bahsedilen eşitlikçilik (…) olumsuz anlamı olan bir kavramdır.
Durkheim’a göre, insanların benzer varoluş koşullarında yaşadığı küçük toplumlarda ortaklaşa yaşanılan çevre somut bir görünüm oluşturduğunda bilinç de kolektif bir şekilde meydana gelmektedir.
Bireysel bilinçler birbirlerine benzediği durumlarda bireyin de ayrı bir kişiliği bulunmaz. Bireyler kendilerine benzeyen diğer kişilerle bir araya gelerek hem toplumsal varlığı oluştururlar hem de bu varlığın bir parçası olurlar (s. 118).

Homojen bireylerden oluşan bu yapıda, gelenekler egemendir ve bireyciliğe de rastlanmaz. Nüfusun artmasıyla ortaya çıkan işbölümü, bireyciliği arttırır, yerelliği zayıflatırken evrenselliği ve onun değerlerini geliştirir.
Anomi, toplumsal geçiş süreçlerinde ya da bir toplumun bir kesiminin hızla değişmeye başladığı süreçte ortaya çıkan kuralsızlıktır.

Ferdinand Tönnies / (cemaat) ve (topluluk)
Nüfusun büyük ölçüde hareketsiz olduğu cemaatte ilişkiler, açıkça tanımlanmış toplumsal kurumlar (aile gibi) tarafından belirlenmektedir. Bu toplumsal kurumlar duygusal ve işbirliğine yönelik davranışların gelişmesinde önemli rollere sahiptir. İşbölümü karmaşık bir hale geldiğinde bu bağlar çözülerek yerini, sözleşmeye dayalı, kişisel olmayan ilişkilere bırakır. Böylelikle büyük çaplı örgütlenmeler ve şehirler toplumsal formların yaratıcıları haline gelir (s. 119).

…kitle iletişimi dediğimiz anda aklımıza ilk gelen olgu medya olgusudur.
Medyanın toplum ile bağını ortaya koyan başlıca üç geleneksel düşünce sistemi bulunmaktadır.

İlk düşünsel gelenek Frankfurt Okulu’ndan gelmektedir. Okulun üyelerinden Jurgen Habermas, basılı medyanın, gazetelerin ve dergilerin, Modern Avrupa’nın kurulmasında son derece etkili olduğunu söylemektedir. Basılı medyanın etkisiyle Avrupa, monarşiden, liberal sisteme doğru ilerlemiştir.

İkinci düşünsel gelenek ise Harold Innis ve Marshall McLuhan’ın çalışmalarında ortaya çıkmaktadır.
Zaman zaman iletişimin tarihsel gelişimi ile güç arasındaki ilişkinin Innis tarafından tam olarak ortaya konulmadığı söylense de kuramcıların üzerinde hem fikir oldukları nokta, Innis’in, farklı medya türlerinin politik gücün farklı biçimlerde organize edilmesine katkı sağlar saptamasıdır.
McLuhan “ileti, iletişim aracının kendisidir” saptamasını buradan yola çıkarak temellendirir.
İnsanların ve gerçekleştirdikleri eylemlerin biçim ve miktarını iletişim araçları hem şekillendirdiği hem de denetlediği için, ileti, iletişim aracının kendisine dönüşmektedir.

Her an kitle iletişiminin etkilerine maruz kalmaktayız (s. 120).

Gazete
Roma İmparatorluğu’nda Senato kararları balmumu tabletlere yazılarak şehir meydanına asılmaktaydı.
Bu tablet Acta Diurna idi.

17. yüzyıl Avrupa’sında tek sayfa olarak çıkartılan Corantas modern gazetenin öncüsü olarak kabul edilmektedir.
Bu gazetenin o yıllarda tek bir amacı vardı 1618-1648 yılları arasında birçok Avrupa ülkesinin içine girdiği 30 Yıl Savaşları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek (s. 124).

Radyo
Radyonun elektromanyetik dalgalar aracılığıyla sesi yayması 1920’lere dayanır (s. 125).

İlk sürekli radyo vericisi 2 Kasım 1920’de Amerika’da çalışmaya başladı. Pittsburg’da KDKA istasyonunda başkanlık seçimleri ile ilgili haberlerle başlayan yayın 2000 kişi tarafından takip edildi.

1930’lu yıllarda radyonun dinleyici kitlesi üzerinde etkisine en iyi örnek Orson Welles’in Dünyalar Savaşı denemesidir. Olay 31 ekim 1938’de gerçekleşmiştir. Welles, radyoda bir bilim kurgu romanını uyarlamayı kabul etmiştir. Bu roman Marslıların dünyaya gelişini anlatan Dünyalar Savaşı kitabıdır. Welles, Marslıların gelişini sansasyonel bir anonsla kesilen gerçek bir yayın havası verir. Herkesin bunun bir kurgu olduğunu anlayacağından bir şüphesi yoktur. Programına halkı sakin olmaya davet eden bir içişleri bakanını davet ettiğinde (bu teknik masa görevlisiyle yapılan bir kurmacadır) ve aynı zamanda artık dua etmekten başka çaremiz kalmadı dediğinde panik oluşur ve hızla yayılır. İnsanlar New York’ u terk etmeye başlarlar (s. 126).

Radyo Zaman Çizelgesi (s. 127)
1864 Maxwell radyo dalgaları varsayımını ortaya attı
1817 Henrich Hertz labratuarda radyo dalgalaryla deney yaptı
1888 Marconi telsiz telgrafı icad etti
1901 Marconi ilk telsiz sinyalini Atlantik Okyanus’u üzerinden yolladı
1912 Radyo yayınları başladı
1920 İlk radyo istasyonu KDKD Pitsburgh’da kuruldu
1922 İlk radyo reklamı New Yor’ta üretildi
1927 Türkiye’de radyo yayınları başladı
1949 DJ’ler ortaya çıktı
1983 CD tantıldı
1987 MP3 icad edildi
2001 Uydu üzerinde radyo yayını başladı
2002 Sayısal radyo

Televizyon
1940’larda bir kitle iletişim aracı haline gelen televizyon reklam, haber ve eğlencenin en önemli kaynağı oldu (s. 128).

İnternet
Bilgisayar/İnternet Zaman Çizelgesi (s. 131)
1642 Pascal hesap makinesini yaptı
1885 Babbage bilgisayarı tasarladı
1946 Neumann bilgisayar parçalarını anlatan yazısını yazdı
1951 İlk ticari Bilgisayar: UNIVAC
1953 IBM Model 650’yi yaptı
1969 ARPA NET
1977 Jobs ve Wozniak Apple II’yi geliştirdi
1990 http geliştirildi
2004 Kablosuz ağ erişimi

Kitle İletişimi ve Kitle İletişim Araçlarının Özellikleri
İzleyici kitle geniştir,
Kamusaldır,
Aynı andalık özelliği, coğrafi sınırları aşar.
…iletişim geri döndürülmesi olanaksız bir biçimde tek yönlüdür ve izleyici kitlenin anında cevap verme olasılığı fiilen dışlanmaktadır (s. 131).

Kitle İletişim Araçlarının İşlevleri
Toplumun ufkunu gözetler
Dikkati Odaklaştırır: Ulusal kalkınma ve modernleşme gibi konular üzerine odaklanan bir kamuoyu yaratabilir.

Kitle iletişim araçlarının en önemli etkisi kendisini gündem koyma ve saptama işlevinde göstermektedir.
…kitle iletişim araçları yüzde yüz olmasa da toplumları çok büyük oranda etkiler ve bireylerin bilinçlerinin şekillenmesinde, tutum ve davranış geliştirmelerinde, gerektiğinde yeni tutumları ve davranış biçimlerini, düşünce biçimlerini oluşturmalarında önemli bir paya sahiptir.
Haber medyası bize her şeyi anlatmaz, gerçeği olduğu gibi tamamıyla sunmaz (s. 133).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder