I.Dönem TBMM'de Erzurum Millet Vekilleri ve Faaliyetleri - YLT
Atatürk Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü,
2017
İngiltere Başbakanı Lloyd George ve Dışişleri Bakanı Lord
Curzon, Londra Konferansı’nda İstanbul‘un İtilaf kuvvetleri tarafından işgal
edilmesini teklif ettiler.
İngiliz başbakanının beyanı 4 Ocak 1920 tarihinde bütün İstanbul gazetelerinde
yayımlandı. Bu beyanat, Anadolu’da büyük bir tepki ile karşılandı. Lloyd
George’un bu beyanatı, Erzurum’da 15 Ocak 1920’de düzenlenen bir miting ile
protesto edildi. Mitingden sonra İtilâf Devletleri‘ne gönderilen protesto telgrafında, Boğazların
beynelmilel hale getirilmesinin Türklerin siyasî hayatı ve dünya barışı için
bir son olacağı, hükümetle hilâfetin ayrılamayacağı belirtiliyordu (s. 21).
1920 seçimlerinde Erzurum’dan seçilen milletvekilleri:
1-Celalettin Arif Bey
2- Asım Vasfi Bey
3- Hüseyin Avni Bey
4- İsmail Bey
5- Mehmet Nusret Efendi
6- Mustafa Durak Bey
7- Süleyman Necati Bey
8- Zihni Bey
9- Mehmet Salih Efendi
TBMM açıldıktan sonra Mustafa Kemal Paşa (Ankara) (110) oyla
birinci Başkanlığa, Celâlettin Arif Bey (Erzurum) (109) oyla ikinci başkanlığa,
Abdülhalim Çelebi Efendi I. başkanvekilliğine seçildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi iki genel seçimle teşkil edildi,
İstanbul’dan çağırılan üyeler 1919 yılı sonunda yapılan bir genel seçimle
seçildiler. Fakat Meclis, çeşitli sebeplerden ötürü tam sayısını dolduramadı.
Bu nedenle 19 Mart 1920’de yeni bir genel seçim yapıldı.
Celalettin Arif Bey, 1875 yılında Erzurum'da dünyaya geldi.
İlköğrenimini Mahalle Mektebinde bitirdikten sonra öncelikle Soğukçeşme Askeri
Rüştiyesini ardından da Mekteb-i Sultaniyi(Galatasaray Lisesi) bitirdi. 1895
yılından sonra Fransa’ya giderek burada hukuk ve siyasal bilgiler öğrenimi
gördü. Ayrıca Paris Hukuk Fakültesinde doktora tahsili gördü ancak doktorasını
tamamlayamadı.
İngilizce, Arapça ve çok iyi seviyede Fransızca biliyordu.
1901 yılında Mısır’a giderek Kahire’de avukatlık hayatına
başladı.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra da İstanbul’a döndükten
sonra Hukuk Mektebi ile Mülkiye Mektebinin Hukuk-i Esasiye bölümlerinde
muallimlik yapmaya başladı.
Avrupa’da iken tanıştığı Prens Sebahattin Bey’in kurmuş
olduğu Âdem-i Merkeziyet Cemiyeti’nin bir uzantısı olarak kurulan Osmanlı Ahrar
Fırkasının kurucuları arasında bulundu ve bu cemiyetin çalışmalarına katıldı.
Celalettin Arif Bey, Osmanlı Ahrar Fırkasının 30 Ocak 1910
yılında kapanmasının ardından İttihat ve Terakki Fırkası saflarına geçti.
1914 yılında baro başkanlığına seçildi.
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Vilayet-i
Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’yle de temasa geçerek bu cemiyetin
çalışmalarına bizzat katıldı.
Dr. Esat Paşa’nın kurucusu olduğu Milli Kongre çalışmalarına
katıldı. Daha sonra 6 Mart 1919 yılında kurulan Vahdet-i Milliye Heyeti
kurucuları arasında yer aldı.
Ali Rıza Paşa kabinesi kurulduktan sonra yapılan mebus
seçimlerinde hem İstanbul’dan hem de Erzurum’dan gıyaben aday gösterildi.
Seçimlerden sonra ilk birleşimde 72 mebusun hazır bulunduğu
görüldü. Celalettin Arif Bey sayesinde Meclis açılabildi.
51 oy alan Celalettin Arif Bey meclisin Muvakkat Reisi
seçildi.
Felah-ı Vatan Grubu idari heyetinin başında yer alan
Celalettin Arif Bey ile arkadaşlarının Meclisteki en önemli çalışmalarından
birisi Misak-ı Milli Programının hazırlanmasına yardım etmek oldu.
Salih Paşa Hükümeti kurulduktan sonra İtilaf Devletleri
türlü bahanelerle 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal etti.
Celalettin Arif Bey, 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük
Millet Meclisine Erzurum milletvekili olarak katıldı ve ertesi gün yapılan
seçimde yeni oluşturulan bir makam olan Meclis ikinci başkanlığına getirildi.
3 Ocak 1921’de Dışişleri Komisyonu Başkanlığına seçildi.
12 Mayıs 1921’de İtalya ve Fransa ile barış ortamı hazırlama
görevi verildi.
26 Aralık 1921’de Cami Bey’in yerine Roma Temsilciliğine
atandı ve 7 Ocak 1922’de Meclisten ayrıldı.
Lozan Konferansı’na katılan Celalettin Arif 24 Temmuz
1923’de Lozan şehrinden ayrılarak Roma’ya geri döndü.
Roma’ya döndükten sonra İtalya Başbakanı Musosolini’ye bir
veda ziyaretinde bulunarak Roma Temsilciliğinden ayrıldı ve Paris’e yerleşti.
Paris’te bir otele yerleşerek meslek hayatını, bazen Yunanistan bazen de
Sırbistan’a giderek buralarda girdiği davalarla devam ettirdi. Hayatının geriye
kalan kısmını Paris’te geçiren Celalettin Arif Bey, geçirdiği beyin kanaması
nedeniyle 18 Ocak 1930 yılında vefat etti.
Celalettin Arif Bey
Lozan
Konferansı’na katılan Celalettin Arif Bey Türk delegelere papalık ile
ilişkilerin arttırılması bununla birlikte de İslam âlemi ile diyalog kurularak
birlikte hareket edilmesi yönünde telkinlerde bulundu. Fakat bu sözleri
delegeler tarafından dikkate alınmayan Celalettin Arif Bey, 24 Temmuz 1923’de
Lozan şehrinden ayrılarak Roma’ya geri döndü.
Celalettin Arif Bey, Roma’ya döndükten sonra İtalya
Başbakanı Musosolini’ye bir veda ziyaretinde bulunarak Roma Temsilciliğinden
ayrıldı ve Paris’e yerleşti. Paris’te bir otele yerleşerek meslek hayatını,
bazen Yunanistan bazen de Sırbistan’a giderek buralarda girdiği davalarla devam
ettirdi. Hayatının geriye kalan kısmını Paris’te geçiren Celalettin Arif Bey,
geçirdiği beyin kanaması nedeniyle 18 Ocak 1930 yılında hayatını kaybetti (s.
60).
Hüseyin Avni Bey (s. 61 vd.)
Hüseyin Avni Bey, 1887 yılında Erzurum’da dünyaya geldi. İlk
ve ortaöğrenimini Kiğı Rüştiyesinde tamamladı. Ardından 1901’de Erzurum Mülkiye
İdadisinde ve Ziraat Mektebinde eğitim aldı. Lise eğitimini İstanbul Vefa
Sultanisinde tamamladı. Son olarak ta 23 Eylül 1912 tarihinde İstanbul Hukuk
Fakültesini bitirdi. 29 Kasım 1913’te İstanbul Barosu’na kaydoldu ve avukatlık
yapmaya başladı.
20 Temmuz 1914’te askere alındı. Doğu Cephesinde 50. Alay 3.
Bölük’te Ruslara karşı dört yıl savaştı. Kars’taki Milli İslam Şurası’nda Fahri
Hukuk Müşavirliği yaptı. Vilayat-ı Şarkiyye-i Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye
Cemiyetinin Erzurum şubesinin kurucuları arasında bulundu. 23 Temmuz 1919’daki
Erzurum Umumi Kongresi’ne Doğu Beyazıt delegesi olarak katıldı. 19 Ocak 1920’de
İstanbul Mebusan Meclisinin son dönemi için yapılan seçimlerde Erzurum Mebusu seçildi.
Ayrıca Misak-ı Milli’yi imzalayan mebuslar arasında da yer aldı.
Kasım 1922’de TBMM birinci reis vekili seçildi. Bu görevini
Meclisin dördüncü toplantı yılının sonuna kadar yürüttü. 10 Mayıs 1921’de
Müdafaa-i Hukuk Grubunun kurulmasında muhalefetteki II. Grupta yer aldı.
93’ü gizli celsede olmak üzere 409 kere söz alan Hüseyin
Avni Bey, 1. TBMM kürsüsünde en çok konuşan mebus olarak ön plana çıktı.
Hüseyin Avni Bey, I. Meclisteki görevi sona erdikten sonra
II. Meclise seçilemedi ve İstanbul’a geri döndü. İstanbul’a döndükten sonra da
tekrar avukatlık yapmaya başladı.
17 Kasım 1924’te İstanbul’da kurulan Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkasının kuruluş çalışmasında bulundu ve yönetim kurulunda da görev
aldı. Daha sonra 17 Haziran 1926’da İzmir Suikastı ile ilgili olarak
tutuklandı. Ancak Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından yapılan yargılama
sonucunda 26 Ağustos 1926’da suçsuz bulunarak beraat etti.
1945 yılında Nuri Demirbağ’ın kurduğu Milli Kalkınma Partisi’nin
idari Heyetine katıldı.
23 Şubat 1948’de İstanbul'da vefat etti.
İsmail (Arslan) Bey (s. 68 vd.)
Mehmet Nusret Son (s. 70 vd.)
Mehmet Salih Efendi (s. 77 vd.)
Mustafa Durak Bey (s. 85 vd.)
Süleyman Necati (s. 94 vd.)
Zihni (Orhon) Bey (s. 103 vd.)
Ziyaettin Gözübüyük (s. 105 vd.)
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder