Osman Ağa ve Giresun Alayının Milli Mücadeledeki Yeri (1919-1923) - YLT
Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, 1996
Mondros Müterakesi imzalanıp Boğazlar ve Karadeniz İtilaf
Devletlerine açılınca itilaf güçleri büyük bir yoğunlukla buralara girdiler ve
önemli gördükleri bazı yerleri işgal ettiler. Bu arada Pontusçular, Trabzon,
Amasya, Samsun, Sinop ve Giresun bölgelerinde ayaklanma çalışmalarına hız
verdiler (s. 12).
(Mondros’tan sonra) Yunan ilerlemesi sırasında Karadeniz'de
Yunan ablukası çok şiddetli bir şekilde devam etti.
Rumlar, İnebolu'dan tutunuzda, Batum’a kadar uzanan
Karadeniz kıyılarında, Trabzon merkez olmak üzere, bir Rum-Pontus devleti
kurmak istiyorlardı.
Rum çeteleri Türk unsurlara karşı her türlü mezalimde
bulunurlarken Rum ileri gelenleri bu olayları desteklemiş ve hatta alkış bile
tutmuşlardır.
1917 Aralığında yapılan Erzincan Mütarekesi ile Sovyet
Hükümeti, Doğu Anadolu ve Karadeniz mıntıkasındaki birlikleri geri çekmeyi
kabul etmişlerdi. Bu olaylardan sonra Doğu Anadolu'da Ermenilerin Türklere
karşı giriştiği mezalim başladı.
1918 Şubat'ında Erzincan Mütalerekesi'nin artık
tanınmayacağım bildiren II. Kafkas Ordusu Komutanı Vehip Paşa 12 Şubat’ta ileri
harekâta başladı.
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliyet Cemiyeti'nin Giresun'da
Topal Osman'la anlaşmasından sonra özellikle 1920'den itibaren Giresun ve
Trabzon mıntıkasında Rum çetesinden bahsedilmez olmuştu.
Sakarya Savaşı öncesinde ordunun arka cenahının-cephe
gerisi-boşaltılması çok tehlikeli olabilirdi. Zira Yunan taarruzu ile harekete
geçerek ve Türk kuvvetlerini arkadan vurup, dağıtılması için iyi yetiştirilmiş
çeteler önemli noktalara yerleştirilmişti.
Bu bölgede huzuru ve görevini temin etmek için Osman Ağa'nın
komutasındaki 42'nci Piyade Alayından faydalanmak cihetine gidilmiştir. Sözü
edilen Alay, 16 Nisan 1921'de Ümit Vapuru ile Samsun'a intikal etmiş ve burada
XV. Tümen'den donatılmış, Ankara'dan gelen bu kuvvete daha sonra 49'ncu alay
adı verilmiştir.
Okuması-yazması olmayan Osman Ağa, bütün yaptıklarının,
ülkenin yararına olduğu inancındaydı.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder