3 Temmuz 2019 Çarşamba

Türk Ortodokslar


Türk Ortodokslar - YLT 
Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, 2005

Lozan Antlaşması sonucunda Fener Rum Patrikhanesi’nin İstanbul’da kalmasına karşın Türk Ortodoksları mübadele ile Yunanistan’a gönderildiler.

Lozan Konferansı’nda mübadele ile ilgili ilk oturum 1 Aralık 1922 yılında toplandı.

Rıza Nur’a göre
Rumlar aleyhlerinde bulundukları bir millet ile yan yana yaşayamayacakları düşüncesine sahip olduklarından Anadolu’yu terk edip gitmişlerdir. Ancak Kayseri’de sakin olan Türk Ortodoksları için bu durum geçerli değildir. Rıza Nur, Türk Ortodokslarının Türkçe konuşup Türk adetlerine bağlı olduklarını ve aynı zamanda bir Türk kabilesine mensup olduklarını söyleyerek, Türk Ortodokslarını Anadolu’dan göç eden diğer Rumlardan ayırır.

Lozan’da mübadele meselesiyle yapılan görüşmelerden sonra 30 Ocak 1923 tarihinde “Türk ve Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” imzalandı. Bu protokole göre; Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyrukluları ile Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyrukluların, 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesine başlanacak.

Papa Eftim önderliğindeki Türk Ortodoksları Milli Mücadelenin başlangıcından itibaren Müslüman Türklerle birlikte hareket etmişler Fener Rum Patrikhanesi’nin propagandalarına karşı koymuşlardı.

…mübadele döneminde sayıları 50.000 olan ana dili Türkçe olup ırken Türk olduklarını iddia eden bu halk mübadeleye tabi tutuldular. Genellikle Anadolu’da Ankara, Niğde, Kayseri, Nevşehir ve Safranbolu’da yaşayan bu halk, kendilerini Mersin’e ulaştırtacak olan trene binmek için ya yaya olarak ya da kağnılar ile Ulukışla’ya gittiler, oradan bindikleri tren aracılığıyla Mersin’e ulaşanlar, Mersin’den Yunanistan’dan gelen gemilerle Ege’nin diğer yakasına taşındılar.

…mübadele sözleşmesi gereği zorunlu olarak göç ettirilen bu halk, içlerindeki Türkiye özlemini Yunanistan’daki yeni iskân edildikleri yerlerde de devam etmiştir.
Karamanlı Hıristiyanlar 13 Ağustos 1924 günü Gelveri (Güzelyurt) den ayrılırlar. Yunanistan’da Kavala’nın dışındaki bataklık bir alana iskân edilirler ve orada Yeni Gelveri anlamına gelen “Nea Karvali” Köyünü kurarlar.

Bu halkı sadece Hıristiyan oldukları için Anadolu’dan ve Trakya’dan Yunanistan’a göndermiştik.

Lozan Konferansı’nda Türk heyetinin uğraştığı en önemli konulardan bir tanesi de Fener Rum Patrikhanesi’nin yurt dışına çıkartılmasıydı. Türk heyeti Fener Rum Patrikhanesi’nin uzaklaştırılmasını istemiş…
Fakat buna karşılık İngiliz ve Yunan heyetleri başta olmak üzere halkları Ortodoks olan Romanya ve Sırbistan heyetleri de patrikhanenin manevi varlığının önemi üzerinde durmakla beraber, patrik İstanbul’u terk ederse Rum Ortodoks cemaatinin dini başkanlarını kaybedeceğini öne sürmüşlerdir.

Papa Eftim gazetelere verdiği demeçlerde Ortodoks halkının Milli Hükümet’e bağlı bir patrik görmedikten sonra Türk Ortodoksları açısından Fener Patrikhanesi’nin varlığı ile yokluğu arasında bir fark olmadığını belirterek, patrik makamında bulunan Meletios’a istifa çağrısında bulunur.

…yapılan oylamada 11 Metropolitin 10’unun oyunun alan Grigorios, patrik seçildi.

Milli Mücadele döneminden itibaren Fener Rum Patrikhanesi’nin Bizans Megali İdea’sını canlandırma faaliyetlerine karşılık olarak bir Türk Ortodoks Patrikhanesi kurarak, tüm Hristiyan Türk vatandaşlarını Fener Patrikhanesi’nin bu politikasından uzak tutmak isteyen Papa Eftim, 14 Mart 1968’te ölür. Onun ölümünden sonra büyük oğlu 24 yıllık diyagos’u Turgut Erenerol “II. Papa Eftim” unvanı ile Papa Eftim’in kaldığı yerden görevini devem ettirir. Turgut Erenerol’un ölümünden 8 Mayıs 1991’de ölümünden sonra Selçuk Erenerol, “III. Papa Eftim” unvanıyla görevi üstlenmişti. Fakat o da 19 Aralık 2003 tarihinde ölmüştür. Bunun üzerine boşalan patriklik makamını “IV. Papa Eftim” unvanıyla patrik olarak Paşa Ümit Erenerol seçilmiş ve halen görevini sürdürmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder