Türk Ortodokslar - YLT
Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, 2005
Lozan Antlaşması sonucunda Fener Rum Patrikhanesi’nin
İstanbul’da kalmasına karşın Türk Ortodoksları mübadele ile Yunanistan’a
gönderildiler.
Lozan Konferansı’nda mübadele ile ilgili ilk oturum 1 Aralık
1922 yılında toplandı.
Rıza Nur’a göre
Rumlar aleyhlerinde bulundukları bir millet ile yan yana
yaşayamayacakları düşüncesine sahip olduklarından Anadolu’yu terk edip
gitmişlerdir. Ancak Kayseri’de sakin olan Türk Ortodoksları için bu durum
geçerli değildir. Rıza Nur, Türk Ortodokslarının Türkçe konuşup Türk adetlerine
bağlı olduklarını ve aynı zamanda bir Türk kabilesine mensup olduklarını
söyleyerek, Türk Ortodokslarını Anadolu’dan göç eden diğer Rumlardan ayırır.
Lozan’da mübadele meselesiyle yapılan görüşmelerden sonra 30
Ocak 1923 tarihinde “Türk ve Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve
Protokol” imzalandı. Bu protokole göre; Türk topraklarında yerleşmiş Rum
Ortodoks dininden Türk uyrukluları ile Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman
dininden Yunan uyrukluların, 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu
mübadelesine başlanacak.
Papa Eftim önderliğindeki Türk Ortodoksları Milli
Mücadelenin başlangıcından itibaren Müslüman Türklerle birlikte hareket
etmişler Fener Rum Patrikhanesi’nin propagandalarına karşı koymuşlardı.
…mübadele döneminde sayıları 50.000 olan ana dili Türkçe
olup ırken Türk olduklarını iddia eden bu halk mübadeleye tabi tutuldular.
Genellikle Anadolu’da Ankara, Niğde, Kayseri, Nevşehir ve Safranbolu’da yaşayan
bu halk, kendilerini Mersin’e ulaştırtacak olan trene binmek için ya yaya
olarak ya da kağnılar ile Ulukışla’ya gittiler, oradan bindikleri tren aracılığıyla
Mersin’e ulaşanlar, Mersin’den Yunanistan’dan gelen gemilerle Ege’nin diğer yakasına
taşındılar.
…mübadele sözleşmesi gereği zorunlu olarak göç ettirilen bu
halk, içlerindeki Türkiye özlemini Yunanistan’daki yeni iskân edildikleri
yerlerde de devam etmiştir.
Karamanlı Hıristiyanlar 13 Ağustos 1924 günü Gelveri
(Güzelyurt) den ayrılırlar. Yunanistan’da Kavala’nın dışındaki bataklık bir
alana iskân edilirler ve orada Yeni Gelveri anlamına gelen “Nea Karvali” Köyünü
kurarlar.
Bu halkı sadece Hıristiyan oldukları için Anadolu’dan ve
Trakya’dan Yunanistan’a göndermiştik.
Lozan Konferansı’nda Türk heyetinin uğraştığı en önemli
konulardan bir tanesi de Fener Rum Patrikhanesi’nin yurt dışına
çıkartılmasıydı. Türk heyeti Fener Rum Patrikhanesi’nin uzaklaştırılmasını
istemiş…
Fakat buna karşılık İngiliz ve Yunan heyetleri başta olmak
üzere halkları Ortodoks olan Romanya ve Sırbistan heyetleri de patrikhanenin
manevi varlığının önemi üzerinde durmakla beraber, patrik İstanbul’u terk
ederse Rum Ortodoks cemaatinin dini başkanlarını kaybedeceğini öne sürmüşlerdir.
Papa Eftim gazetelere verdiği demeçlerde Ortodoks halkının Milli
Hükümet’e bağlı bir patrik görmedikten sonra Türk Ortodoksları açısından Fener
Patrikhanesi’nin varlığı ile yokluğu arasında bir fark olmadığını belirterek,
patrik makamında bulunan Meletios’a istifa çağrısında bulunur.
…yapılan oylamada 11 Metropolitin 10’unun oyunun alan
Grigorios, patrik seçildi.
Milli Mücadele döneminden itibaren Fener Rum
Patrikhanesi’nin Bizans Megali İdea’sını canlandırma faaliyetlerine karşılık
olarak bir Türk Ortodoks Patrikhanesi kurarak, tüm Hristiyan Türk
vatandaşlarını Fener Patrikhanesi’nin bu politikasından uzak tutmak isteyen
Papa Eftim, 14 Mart 1968’te ölür. Onun ölümünden sonra büyük oğlu 24 yıllık diyagos’u
Turgut Erenerol “II. Papa Eftim” unvanı ile Papa Eftim’in kaldığı yerden görevini
devem ettirir. Turgut Erenerol’un ölümünden 8 Mayıs 1991’de ölümünden sonra Selçuk
Erenerol, “III. Papa Eftim” unvanıyla görevi üstlenmişti. Fakat o da 19 Aralık
2003 tarihinde ölmüştür. Bunun üzerine boşalan patriklik makamını “IV. Papa
Eftim” unvanıyla patrik olarak Paşa Ümit Erenerol seçilmiş ve halen görevini
sürdürmektedir.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder