30 Mayıs 2015 Cumartesi

Thomas Reid

Thomas Reid (1710-1796)
Glasgow Üniversitesinde Adam Smith’in ardından ahlak profesörü olarak atanmıştır. İskoç felsefesinde sağduyu okulunun kurucusudur. Hume nasıl empirizmi bir kuşkuculuğa taşımış ise o da empirizmi bir sağduyu yaklaşımına taşımıştır.
“İdeler algının dolaysız objeleridir,” düşüncesinin yanlış olduğunu göstermeye çalışır. Ona göre günlük dilde bu sözcük kavramayı ya da ayrımsamayı imler. Herhangi bir şeyin bir düşüncesini ya da idesini taşımak onu kavramış olmaktır; onun hiçbir düşüncesini taşımamak onu kavramamış olmaktır.
Filozofların anladığı anlamda algı nesnesi olan düşünceler ya da ideler olmadığını öne sürer: Ona göre algı obje ile ilişkili olarak zaten yargıyı içerir; o algılayanın zihnindeki idelerin basit bir kavranışı değildir. Kısacası biz bir şeyi algılarken, birtakım ideleri ya da izlenimleri algılamakta değiliz, doğrudan doğruya o şeyin kendisini algılıyoruz. Bu yargı ve inanç düşünceleri algının doğasında içerilir. Ona göre, “nitelikler tözün doğasında vardır,” “her olayın bir nedeni vardır” ve “duyular, bellek ve tümevarım genel olarak güvenilir zihinsel edimlerdir.” Reid’e göre bu kökensel ve doğal yargılar, doğanın insan anlığına vermiş olduğu donanımın parçasıdırlar. Bunların tümü insanlığın sağduyusu denen şeyi oluştururlar. Kendiliğinden açıktırlar, tüm bilimlerin temelidirler. Reid’e göre sağduyu ilkeleri kendiliğinden açık, tanıtlanmalarına gerek olmayan, uslamlamanın ve bilimin temelini oluşturan kökensel ve doğal yargılardır.
Locke’un algı kavramından hareketle, Berkeley’in spiritüalist idealizmi ve Hume’un idealist kuşkuculuğu Reid tarafından bir sağduyu realizmine dönüştürülmeye çalışılmıştır.
---

Modern Felsefe I
Prof. Dr. Sara Çelik
Anadolu Üniversitesi Yayınları, Yayın No: 2588
Haziran 2012, Eskişehir


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder