12 Ekim 2017 Perşembe

Rize Sempozyumu - 2006: İlhan Turan - Rize ve Çevresinin Coğrafi Özelliklerinin Halk Kültürüne Etkileri

İlhan Turan - Rize ve Çevresinin Coğrafi Özelliklerinin Halk Kültürüne Etkileri (s. 686-692)
…herhangi bir yerin coğrafi özellikleri üzerinde yaşayan halkın sosyo-ekonomik yaşantısına doğrudan etki yapmaktadır.
Rize ve çevresi, kendisine kıyı oluşturan Karadeniz’i, engebeli dağları, yaylaları, yağmurlu iklimi, akarsuları ve gür bitki örtüsü, ayrıca ekonomik yapı içerisinde değerlendirilen çay üretimi, balıkçılık, yaylacılık, arıcılık ve geleneksel mısır ve mısır unu üretimi faaliyetlerinden kaynaklanan fiziki ve beşeri özellikleri ile dikkat çekmektedir.
Rize’nin arazi yapısının engebeli, sarp ve dik olması tarım ve hayvancılık için pek uygun değildir. Bu nedenle hayvancılık daha çok yüksek yerlerde bulunan yaylalarda yapılır.
Yaylacılığın yılın belirli dönemlerinde göç biçiminde olması buna bağlı olarak ayrılıkların yaşanması, yayla yaşam biçiminin kendine özel farklılıkları müstakil bir yaylacılık kültürünün oluşmasını sağlamıştır. Yayla yolları türkülere, manilere, bilmecelere konu olur.
İklimin sürekli yağışlı olması güneş duası geleneğine sebep olmuştur.
Yağmurlar, sisli havalar türkülerde, manilerde karşımıza çıkar.
İklime bağlı olarak bölgenin sahip olduğu orman ve bitki örtüsü çeşitli deyimlerle kendilerini gösterir.  
“Kestane kumuşidan çıkmış gerisini beğenmemiş”
“Geberecek buzak eğrelti otu yer”
“Eğreltiye halat atmak”
Akarsu ve dereler de benzer şekilde halk kültürüne mal olmuşlardır.
“Dere kırk yılda bir yatağını arar”
“Akmayan dereden kork birden alır seni”
“Kuru derede balık tutmak”
“Dereye iner balık olur, dağa çıkar geyik olur”
“Erkek deredur, balık göldür”
“Sular gibi artasun”
“Sular gibi ömrün uzun olsun”

-----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder