12 Ekim 2017 Perşembe

Geleneksel Atmacacılık

Geleneksel Atmacacılık


Yırtıcılar, beslenme piramidinin üst sıralarında yer aldıkları için doğal çevredeki olumsuzluklardan çok çabuk etkilenirler.

Okan Arıhan & Sühendan Karauz Er - Yırtıcı Kuşların Göç Hareketi ve Doğadaki Önemi

Türkiye (…) Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını birleştiren köprü görevi yapması, Doğu Avrupa’yı Afrika’ya bağlayan güzergâh üzerine bulunması ve ertafının denizlerle çevrili olması nedeniyle Batı Palearktik’te kara üzerinde süzülerek göç eden özellikle yırtıcılar ve diğer büyük kanatlı kuşlar türleri için ana göç güzergâhlarından birini oluşturmaktadır. Göç esnasında 1.500.000’dan fazla kuş (…) Türkiye üzerinden geçiş yapmaktadır. (s. 10)

Geniş kanatlı kuşlar sürekli kanat çırparak uçamazlar.
Güneşin ilk ışıklarıyla toprağın üzerine ısınır ve bir süre sonra yüzeydeki bu ısı hava tabakasına aktarılır. Isınan hava tabakası dairesel bir şekilde yükselerek termal hava akımını oluşturmuş olur. Geniş kanatlı kuşlar bu termal hava koridorlarında yükselir, belli bir yüksekliğe uçtuktan sonra süzülerek alçalmaya başlar. Tekrar yükselmek için başka bir termal hava akımını bulur.
Termal hava akımları sadece gündüz oluştukları için bu kuşlar geceleri uçmazlar.
Süzülerek uçan kuşlar için bir diğer engel denizler ve geniş su kütleleridir. Su çok iyi bir ısı tutucu olduğu için üzerlerinde termal hava akımları oluşmaz. Göçmen kuşlar bu nedenle deniz kıyılarını, adaları ve boğazları takip eder, karaların üzerinden göçlerini gerçekleştirirler. (s. 11)

Sonbahar göçünde geniş kanatlı kuşlar kuzeybatıda Kırklareli; kuzeydoğuda ise Artvin üzerinden Türkiye’ye giriş yaparlar.
İlkbahar göçünde de ağırlıklı olarak bu noktaları kullanırlar.
Türkiye özellikle yaz atmacası ile küçük orman kartalının en fazla sayılarda göç ettiği ülke konumundadır. (s. 12)

Meyvelere zarar veren sığırcıklar ve benzeri küçük kuşlar özellikle atmaca, çakırkuşu, delice doğan vs. besinini teşkil eder.
Yırtıcı kuşlar doğanın temizlik işçileridir ve üzerinden beslendikleri canlıların doğadaki sayılarını dengeleyen canlı gurubudur. (s. 13)

…bir meşe ağacında 900 farklı canlı yaşayabilmektedir. Ölmüş ağaçlar özellikle küçük memeliler için önemli korunma, barınma ve beslenme ortamını sunar. Yırtıcı kuşların önemli bir bölümü üremek için yaşlı ağaçları tercih etmektedir.
Tarımsal faaliyetlerde kullanılan kimyasal ilaçlar besin zinciri yoluyla yırtıcı kuşların dokularında birikerek fiziksel ve davranışsal bozukluklara sebep olmaktadır. (s. 15)

Sancar Barış - Doğada Atmaca
Bilimsel sınıflandırmalarda Accipiter nisus olarak tanımlanan atmaca, gündüz yırtıcıları takımından (Falconiformes), Accipitridae ailesine adını veren bir kuştur.

…kanat açıklığı erkeklerde 62 cm, (s. 19)
Dişilerde ise 74 cm’dir.

Atmaca ağaçlıklı alanlarda küçük ve orta boy kuşları avlayarak beslenen bir kuştur.

Üreme habitatı olarak daha sık ağaçlı alanları seçmektedir. Ağaç sıklığı 2-4 m olan alanlar en ideal üreme alanı olarak tespit edilmiştir. (s. 20)

Tüm dünyada Accipiter cinsine dahil 50 farklı tür bulunmaktadır. Ülkemizde atmacanın yanı sıra Çakırkuşu (Accipiter gentilis) ve Yoz atmaca (Accipiter brevipes) da bulunmaktadır.

Resmi olmamakla birlikte atmacalar Doğu Karadeniz Bölgesinde renklerine göre adlandırılırlar. Avcıların değerlendirmelerine göre daha da çeşitlenebilen bu isimleri 3 ana bölümde toplamak mümkündür. (s. 22)

1-    Karalar: Doğada bulunan atmacaların %45-50’si bu türler arasında yer almaktadır. İyi huylu olanları kıymetli olsa da genel olarak huysuz ve avına gitmeyen türlerine sıkça rastlanmaktadır. Kara, Karanın ufağı, Karanın büyüğü, Mçhita Kara, Kara kızıl, Boz Kara, Kel boz Kara, Açık Kara, Kel boz kara Beyaz Karanın büyüğü, Karanın ispiri diye halk tarafından isimlendirilmiş çeşitleri bulunmaktadır.
2-    Kızıllar: Doğada bulunan atmacaların %35-40’ını oluşturmaktadırlar. İyi avcı olarak bilinmektedirler. Kızıl, kızılın ufağı, Kızılın büyüğü, Boz Kızıl, Çam kızıl, Mçhita Kızıl, Kçe Kızıl, Yanmış çam Kızıl, Uça çam kızıl, Beyaz boz kıl, Kızıl ispiri diye çeşitleri bulunmaktadır.
3-    Sarılar: Doğada bulunan atmacaların %10-20’sini oluşturmaktadırlar. Atmacaların en asil türleri arasında yer almaktadırlar. Avcıların dilinde Sarı ve İspiri Atmacaların piri olarak kabul edilmektedir. Sarı, Sarının ufağı, Sarının büyüğü, İpek Sarı, Sarı Çam Kızıl, Sarı boz kızıl, Açık sarı, Yanmış sarı, Beyaz açık sarı, Sarı ispiri diye çeşitleri bulunmaktadır. (Atmaca türlerinin kaynakçası için: http://www.kuslar.gen.tr/atmaca.html)

Atmacalar tek eşli ürerler. Ancak her yıl yeniden eşleşirler.
İlk yumurta genellikle mayıs ayında yumurtlanır. Dişi kuş, gün aşırı bir yumurta bırakır. Yumurta sayısı ortalama 4-5’tir.
Yumurtalar ortalama 26 gr. gelir. 7 yumurta yumurtlayan bir dişi, vücut ağırlığı kadar yumurta üretmiş olur.
Kuluçka süresi ortalama 33 gündür (bu süre 31-37 arasında değişebilir).
Yumurtadan önce çıkan yavru, yemek sırasında da öncelik kazanır. Yeterli besin bulunamazsa son çıkan yavrular ölebilir. Yavrular kendilerini ısırabilecek kadar büyüyünce dişi yuvadan ayrılmaya başlar. (s. 24)

Atmaca genelde bir kuş avcısıdır ve besininin % 97’sini kuşlar, geri kalanını ise küçük memeliler oluşturur.
Pek çok canlı türünde olduğu gibi genç bireylerde ölüm oranı oldukça yüksektir. İlk bir yıl içinde erkeklerin % 69’u, dişilerin ise % 51’i ölür. Doğada bilinen en yaşlı erkek atmaca 7,5 yıl, en yaşlı dişi ise 12 yıl yaşamıştır. (s. 26)

Refik Lakerta, Ahmet İskender, Kemal Bayraktar - Atmacacılık Geleneği
Yırtıcı kuş avcılığı, bu avcılıkta kullanılan kuşun türüne göre adlandırılır.

Asurlar MÖ. 700 yıllarından daha önce avcılıkta şahin, atmaca ve doğan kullanıyorlardı. Tarih boyunca yırtıcı kuşlarla avcılık yaygınlaşarak devam etmiş belli dönemlerde bu iş örgütsel olarak yapılır olmuştur.

Yırtıcı kuşlarla avcılık Türklerin geçmişinde (…) de çok önemli yer tutmaktadır. Ancak en yaygın olduğu zaman dilimi Osmanlı İmparatorluğu dönemdir.

Oğuz boylarının her birinin kendilerine ongun (totem) olarak birer yırtıcı kuş seçmeleri avın dinî inançlarla olan bağlantısını da göstermektedir. Şahin, kartal, çakır kuşu gibi kuşlar aşiret halklarından saygı görür, bunlara ok atılmaz, avlanmaz ve eti de yenmezdi. Oğuz Han’ın ongunu olarak seçilen Tuğra Kuşu ise somut değil, efsanevi bir varlıktı ve gelecekte Osmanlı Hükümdarlarının mührüne de adını verecekti. (s. 29)

Av için yırtıcı kuş eğitme geleneği Osmanlı döneminde kurumsallaştı. Saraya bağlı yırtıcı kuş avcılarının sayısının 600 kişiyi bulduğu olmuştur (17. Yüzyılda 622 kişi bu işle görevliydi). Saray avcılarına hassa avcıları adı verilmiş ve bunlar Yıldırım Bayezid döneminde sekbanlara dahil edildi. Sekban bölükleri içindeki 33. bölüğe “avcı,” komutanına da “Serşikâri” denilmiştir.
Şikâr halkı denen kuş avcıları Tanzimat sonrasında tarihe karıştı.

Atmacacılık Türkiye’de Doğu Karadeniz Bölgesinde, Rize ve Hopa arasında yapılmaktadır.

Türkiye’de uygulanan geleneksel atmacacılık 4 farklı tarzda yapılmaktadır.  
a)    Yakalama
b)    Elde gezdirme
c)    Eğitme ve av yaptırma
d)    Bulundurma

Yakalama: Bu gurup sadece yakalamaya meraklıdır. (s. 30)
Elde gezdirme: Bu gurup atmacayı yakalamayıp başkalarında da alabilir.
Eğitme ve av yaptırma: Atmacacı yakaladığı atmacanın önce huyunu tespit eder: köpeklerden ürken atmaca av için uygun değildir. Atmacanın avı sahibine verme konusundaki inadı da önemlidir. Atmaca ancak gerekli niteliklere sahipse eğitilmek üzere alıkonulur.
Atmacanın eğitimi 5-10 gün sürer.
Bulundurma: Avcı kış boyunca atmacanın hizmetini kusursuz şekilde yerine getirir. Tüy değiştirme zamanlarında bakım daha özenli yapılır. Sahibine alışan atmaca asla kaçmaz, başkasına da yanaşmaz. (s. 32)

Kuş ile Yakalama
Bu şekilde atmaca yakalama yöntemi en popüler ve de en zor olanıdır. Her aşaması bilgi ve beceri gerektirir. Atmacaların göç esnasındaki geçit yerlerine obalar (Çerge, Meteris, Tente, Koliba) hazırlanır. Buralara üçgen ve dikdörtgen şeklinde ağlar kurulur. Üçgen ağlarda dik kenarların ikisine 180-220 cm uzunlukta çubuklar geçirilir. (s. 38)
Uzun kenarına ise ip geçirilir. Çubuğun biri yere sabitlenir. Diğer çubuk obanın kenarına çok ince bir iple dik duracak şekilde bağlanır. Ağ, güneşte parlamaması için koyu siyaha boyanır.
Yaklaşık 1 km mesafede atmaca göründüğü zaman avcı, kendini ve elini gizleyerek av olarak tuttuğu kuşu (ğaço) uçurur. Ğaçoyu gören atmaca kuşa doğru hamle yapar. Atmaca, ava 50 m kala pike yaparak pençelerini açıp kaparken ağa yakalanır. (s. 40)

Yakalanan atmacayı ağdan alırken hızlı değil yavaş hareket edilmelidir.
Bir süre uzak mesafede bekletilmeli, ardından ağzına birkaç damla su verilmeli ki sakinleşsin.
Mendille, çok sıkı olmayacak şekilde bağlanmalıdır.
Kola oturtulmadan önce dezenfektanlı pamukla ayakları ve tırnakları temizlenmelidir.
Atmaca kolda tutulurken ani ve hızlı hareket edilmemeli, yüksek sesle bağırılmamalı, aşırı gürültülü yerlerde durulmamalıdır. (s. 42)

Atmacayı kola oturtmak kolay değildir. İlk denemede mutlaka uçacaktır. Asılı kalıp incinmemesi için, yumuşak bir bezden yapılmış “bel bağı” denen, emniyet kemeri işlevi gören kemer kuşa takılmalıdır. (s. 43)

Atmaca bir iki saat içinde sahibine alışacaktır. Kolda oturmaya alışan atmaca yavaşça okşanarak insanlardan zarar görmeyeceğine ikna edilir. Okşama işlemi rastgele yapılmaz. Avuç içiyle atmacanın gagasının hemen altından başlayarak göğüs ve kanat başlarını kavrayacak şekilde hafif temas halinde aşağıya doğru ve sürekli tekrarlanarak yapılır. Atmaca bu esnada gagası ve pençesiyle sahibine hamleler yapacaktır. Bu arada hindi gibi şişer ve rahatlama içgüdüsüyle silkelenir. Bu, ehlileşmenin ilk işaretidir.
Bundan sonra atmaca, köpeğe gösterilir. Atmaca-köpek ilişkisi çok önemlidir. Bıldırcın avında işbirliği yapmaları gerekecektir. Bu nedenle iyi anlaşmalıdırlar. Atmaca köpekten korkarsa “kiyo kiyo kiyo” diye bağırır. Halk arasında buna “köpek sayma” denir. Köpekten korkan atmaca ile av yapılmaz.

Ava çıkarılacak olan atmacaya ava çıkacağı günün sabahında aç bırakılır. Ava öğleden sonra gidilir. Aşırı sıcak ya da soğuk havalar av için uygun değildir. Bıldırcını gören atmaca usulca salıverilir. Atmaca bıldırcını yakalar ve yere konar. Avını yakalayan atmacanın yanına hemen ve hızlıca yaklaşılmaz. Atmaca, avını gagalayıp tüylerini yolarken usulca yaklaşmak gerekir. Atmacanın pençesi avının üstündeyken, avın kafası kesilir ve atmacaya verilir. (s. 45)

Salma ve Kışlama
Ekim sonlarına doğru, atmaca göçü sona ermeden, kışlatılmayacak olan atmacalar doğaya salınır.
Kışlayacak olan atmaca sıcak bir ortamda saklanır. Tüneği, gürültüden uzak, günışığı gören, üstü kapalı, kolay temizlenebilen bir yer olmalıdır.
Kışlayan atmaca kanat teleklerini ve tüylerinin çoğunu döker. Tüy dökümü sırasında atmacanın protein ihtiyacı artacağından beslenmesine çok dikkat edilmelidir. Normal koşullarda iki ay içerisinde döktüğü tüylerin yerine yenileri çıkar. Tüy değiştiren atmacaya tüylek denir. Tüy dökme işlemi tamamlanan atmaca kafesten, tutulduğu yerden çıkarılır. Güneşlenebileceği bir yerde tutulur (bu sayede kanatlarının sertleşmesi sağlanır). (s. 47)

---
TC Çevre Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder