Tapu ve Kadastro Uygulamalarında İdari ve
Hukuki Sorunlar Çözüm Alternatifleri
Rize’de kadastro eliyle hükûmetimiz, yöre
halkının topraklarını (Cumhuriyet’ten çok daha eski zamanlardan beri,
atalarının yaşadığı toprakların sahibi bugün o bölgede yaşayan yöre halkıdır) ellerinden
almaya çalışıyor. Bunu da kadastro bahanesiyle yapıyor. Güya tapusuz olan
araziler artık tapulu olacak. İyi de o Tapu kimin üstüne olacak?
Hükûmetin, kadastro işleriyle
görevlendirdiği taşeron elemanlar köylülere diyor ki; yaşadığınız bu bölge
ormandı, siz bu ormanı kırarak, açarak sahiplendiniz. Ekili alanlara
dokunuyoruz, oralar ormanlık vasfını zaten yitirmiş. Sadece ekili olmayan
arazileri ormanlık alan olarak tescilliyoruz. Böylece ormanları korumuş,
oluyoruz. Hükûmet ve ormanları korumak… Olacak şey mi? Bugüne kadar yaptıkları,
bundan sonra yapacaklarına teminat değil mi?
Tuncer Ergüven’in kitabında hükûmetin neden
böyle bir uygulama yaptığına dair şöyle bir iddia var: Rize ilinde 2B diye
tabir edilen derekede ormanlık arazi yok. Tapu ve kadastro bahanesiyle hükûmet,
köylülerin elindeki arazilerin büyük bölümüne el koyacak ve bu arazileri
“orman” diye tescilleyecek. Bir süre sonra orman diye tescillenen bu araziler
yeniden masaya yatacak ve bu defa da şöyle diyecekler; aslında buralar orman
sayılmaz, iyisi mi biz bunları 2B diye tescilleyelim. Öyle de yapacaklar. Çünkü
bu sayede, arazileri 2B olarak tescilleyerek birilerine satabilecekler. Her
işte olduğu gibi burada da rant hesabı var.
Orman idaresi, tapu kadastro işlemleri
yapılırken 4785 sayılı yasa ile belirlenmiş ve orman işletmesindeki uygulama
haritalarında ve tarım bakanlığının haritalarında orman alanları olarak yeşile
boyalı alanların dışındaki tarım iskan alanlarındaki müdahalelerine son
vermelidir.
---
2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder