20 Ocak 2020 Pazartesi

Kırzıoğlu Mehmet Fahrettin - Milli Tarihimizde Rize Bölgesi


Milli Tarihimizde Rize Bölgesi

19 Aralık 1986 (Kırzıoğlu'nun 19 Aralık 1986'da Rize Kültür Sitesinde vermiş olduğu konferans metnidir)

Anadolu’nun kuzeydoğusunda, Çoruk solundaki BALKAR sıradağları ile Karadeniz arasındaki çok sarp ve ormanlık dereler bölgesinde kurulan RİZE İLİ ve çevresinin, bilinen ilk hâkim ahâlisi, "yuvarlakbaşlı, bitişken-dilli" ve Türk ırkıyla akraba “Asyanikler”den idi.

HURRİLER, MÖ. 3500 yıllarında Azerbaycan ve Doğu-Anadolu’ya yerleşerek: Kür, Aras, Çoruk ırmakları ile Yukarı-Dicle ve Fırat boylarında Yurt tutmuşlardı,
Güney komşuları ASURLULAR bunları “Ur-Artu” (=Yukarı-El/Yüksek-Ülke) adıyla anıyorlardı.
Urartulular MÖ. 850 yıllarında TUŞPA (Eski-Van Kalesi) şehrini merkez edindiler.
Kralları MENUA (MÖ.810-786)
I. ARGİŞTİ (786-765 )
II. SARDUR (765-735)

II. Sardur'un, MÖ.765 yılından sonra Kars kuzeyindeki, Çıldır Gölü güneyinde Taşköprü köyü üstündeki kayalıkta kazdırdığı çivi yazılı kitabede, ilk defa Kulki/Kulkha adı ile, sonraki Yunan kaynaklarında geçen Kolk/Koldit'lerden bahsedilmektedir.

KİMMERLER, MÖ. 2000’lerde Orta Asya’dan gelerek Karadeniz kıyılarına yerleşmişler.
Oğuzlar/Türkmenler’in ataları 'olan SAKALAR, MÖ. 720 yıllarında Hazar Denizi kuzeyinden gelerek KİMMERLER’ in ülkesini işgale başladılar.

Kimmerler'in Azak Denizi ile Kafkaslar arasındaki kolu, SAKALAR'ın baskısıyla MÖ.714 yılında yurtlarını bırakarak, Kafkas geçitlerini aştılar. Kür ve Aras ile Çoruh boylarına yayıldılar ve buralardaki URARTULAR, onların yaman okçu olan atlı savaşçılarına yenilerek geri çekildiler. Bu yüzden bir Asurlu kaynağı, Urartu kralı I. Rusa'nın M.Ö.713 yılında kuzeyde "Gimmiray" (Kimmerler) ile savaşıp yenilince, kendi hançeri ile intihar ettiğini belirtir.

Sakalar, M.Ö.680 yılında, Kafkas Geçitlerini (7) aşarak: Azerbaycan-Gürcistan ve eski Urartu ülkelerine yayıldılar. Bu sırada Başbuğ hükümdarları Partatua (Herodot'taki Protohyase) Asur'lu Devleti hududunda görülünce, Asurlu Kralı Asurhadon (680-669), Sakalar'dan ülkesini korumak için kendi kızını Partatua ile evlendirdi.

Partatua'nın oğlu Madova  (654-626) döneminde Sakalar, Sina'da Mısır Firavunu III. Psammetik'ten M.Ö.634 yılında harac aldıktan sonra, oraların sıcağından hastalanınca, geri çekilmişlerdir.
Firdevsi Şehnamesi'nde "Turan Pâdişahı Afrasyâb denilen Madova Türk destanlarında ve kaynaklarında  "ALP ER TONGA" diye anılır.

MÖ.626’da Madova'nın Medlerce hile ile öldürülmesi üzerine, Asya'daki üstünlükleri sona erdi.

1177 yılında Gürcistan Kralı III. Giorgi, Kıpçaklı kumandan Kubasar sayesinde ülkesini Orbelyanların taarruzlarından kurtarabildi. 1177 yılına dek Gürcü ordusunun kumandası Orbalyanlara aitti.

Ptolemous'un coğrafyasında ve Gürcü kaynaklarında Şavşat, Ardanuç, Artvin, Borçka ve Gönye'yi içine alan Sancağa "Kalarç" denilmekte. "Kalaç" adlı büyük Türk uruğunun bir kolu olarak Saka göçleriyle Aşağı Çoruk boyu ve Rize Batum arasına yerleştiği anlaşılıyor.

Kaşgarlı Mahmud'un "Yazğır", sonraki kaynakların "Yazır" dediği Boz Ok koluna mensup bir topluluğun Rize ve çevresine geldiği Askur (Azgur/Yazgur) adından anlaşılıyor.

Sakalar'ın "Sespeir" boyu günümüzde, İspir adıyla anılmakta.
"Kartlis Çkhovreba"da ise Çoruk'un eski adının Siper ırmağı olduğu ve Karadeniz'e de, bunların (Rize, Batum ve Acara dahil) kıyılara hakim oluşundan "Siper Denizi" denildiği belirtilir.

Biz Çoruk ırmağı adınında, Kıpçak Türkleri kolundan "Çor" uruğundan kaldığını tesbit ediyoruz.

Makedonyalı İskender'in haleflerini Kuzey Agganistan'daki Baslkh/Bakteryadan başlayarak Horasan'dan kovan Sakalar'ın Daha kolundan Para boyundan çıkan Arşek (Arsakes, 250-247) ve halefleri, hep Türkçe "pars ile ayı karması yırtıcı anlamına gelen Arşak ünvanını kullanıyorlardı. Bu yüzden Yunan ve Roma kaynakları dillerinde "ş" sesi olmadığından bunları "Arsakid" ve sonraki İran kaynakları "A(r)şakaniyen" ve istiklal kazandıkları Horasan kesimindeki Partiya'ya göre de "Parhian/Partlılar" diye anılıyorlardı. Bunlar Dede Korkut Oğuznamelerinde "Bayandur/Bayındur" diye gösteriliyor.

Arşaklı olan I. Mitridat (174-136), bütün İran ve Irak hakimi iken, şimdiki Azerbaycan (Atropatakan) ülkesini de alıp, başkenti Hamadan'a bağlamıştır.
II. Mitridat (123-88), 120 yıllarında batıya yöneldi: Hazar Denizi batısında yeni fethedilen yerlere Val Arşak adlı kardeşini Uç Beği tayin etti.
Val Arşak, Pot ülkesinide itaat ettirdi Giresun-Rize arasını da aldı ve Kafkaslar kuzeyinden asi ahaliden "Vunt (Balang) Bulgar"dan bir kolu getirtip, Yukarı Basen'de denilen şimdiki Kars yaylasına yerleştirdi.
Val Arşak'ın oğlu Arşak'da yendiği Pontluları baskı altında tutmak için, Bulgarlar'dan kalabalık bir kolu (…) Bayburt çevresine ve Çoruk solundaki dağlara yerleştirdi. Bu yüzden Bayburt İspir kuzeyindeki sıradağlara, günümüze kadar "Balkar" ve hece kayması ile "Barkal" ve buradan güneye esen yağmur bulutları getiren rüzgâra da "Barkal Yeli" denilegelmektedir.

Ardaşes/Aksidaros (110-113), "Manua" adlı pehlivan yapılı yiğidin uruğunu (…)  Revan kuzeyinde, merkezi Oşağan kalesi olan Alagez dağı ile Gökçegöl arasına yerleştirdi. Bu uruğa geldikleri Hamadan bölgesine göre "Amad Uni" (Hamad Hanedanı) denilmeğe başlandı.
Bunlar sonradan ateşe tapan Sasanlı İran baskısından kaçarak, Bizans idaresindeki Rize bölgesine (626 yıllarında) gelip, "Hemşen/Hemşin" bölgesine yerleşerek, adlarını bölgeye vereceklerdir.

"Yeryüzünde Hristiyanlığı ilk devlet dini olarak benimseyen" Arşaklılar idi. Prens Anak'ın oğlu Suren Pahlav, Hristiyan terbiyesi ile büyütülüp, rahip yetiştirilmiş ve "Grigor" adını almıştır.

Horasan Arşaklılar kolundan bir prens olan Anak oğlu Aziz Gregor'un benimseyerek kurduğu mezhebe "Grigoryanlık" denilmekte olup, hep Türklük töresini yansıtmakta ve öteki Hristiyan Katolik, Ortodoks ve Suryani mezheplerinden ayrılan şu esaslar bulunmaktadır.
a) Domuz eti haramdır ve domuz beslenmez
b) Tavşan uğursuzdur, eti de yenmez
c) Kabirtaşları, at ve koyun heykeli konma adetine göre devam ettirilebilir.
d) Papazlar evlenir ve çocuk sahibi olur
e) Vaftiz Babası ailesinden kız alınıp verilmez (bu da bugün Hazar Denizinden Sivas ve Adana'ya varınca, yerli ve göçebelerde "Kirvelik" adeti olarak yaşaya gelmektedir)
f) Kadınlar, yabancı erkekleri görünce yaşmaklanır.

"Hemşinli/Hemşinliler üzerine, 1952 yılından beri araştırma yazılarımı yayınlamaktayım.
Kıpçaklar kolundan gelen Lazlar'ın ataları, ikiz adlı olarak tanınmıştır: ALAZAN= Alazlar/LAZLAR, ÇANARLAR MÖ. V. yüzyılda Karadeniz kuzeyinde Saka/Skyt (İskit) adlı büyük bir Türk uruğunun ülkesini gezip görmüş olan Heredot (IV, 17), Karadenize kuzeybatısından karışan Hypanis ırmağı ortalarında, İskitler'in ekincilikle uğraşan Alazon (Alazlar) boyundan bahseder.
Kartlis Çkhovreba'da her ikisine "İki Alazan" denmektedir. İslam kaynakları, bu ikiz çayın yukarılarındaki savaşçı yerli ahaliyi (Arapça'da "Ç" sesi olmadığından Sanariye ve Ermenice kaynaklarda da Çanar'k (Çanarlar) diye gösterir.
Romalı Plinius, Arrianos "Lazlar"dan bahseder.
Rize kesimindeki bizim Lazlar, Karadeniz'in doğusundaki koldan buraya gelmişlerdir.
Faş/Riyon ırmağı kaynaklarındaki "Suvan" denilen Dağ Gürcüleri ise "Çanar" adının bozulmuşu olarak "Zanar" deyimini, hem Lazlar, hemde ön göçerek boşalttığı bölgenin adı olarak kullanmaktadırlar.

LAZLUK, batıda KEMER'den başlar ve doğuda ÇORUK'ta biter.

Bizans Kayseri Herakliyus Sasanlı Şehenşahı II. Khovrov'a savaş açtığı sırada 626 yılında, Gürcü Beği Vaştyan'ın Çoruk'u geçerek Balkar Dağları kuzey yamacındaki Dampur denilen şehri yaktığından, onun kız kardeşinden doğma yeğeni Amadunili uruğu beği "Hamam" bu şehri yeniden imar ederek, kendi adını verip Hamamşen (Hamam Abad/Hamam'ın şenlendirdiği) dedi.

1084’te KUMAN/KIPÇAK Türkleri, Azak Denizi ile Kafkas sıradağları arasına çekilmişlerdi.
Apkaz Kartel Kralı II. Giorgi oğlu IV. David 1096 veya 1098 yılında, "Kıpçaklar Hükümdarı Şar Khan oğlu Atrak’ın kızı Gurandukht ile evlenmişti.
aryal geçidinden topluca göçüp gelen Kıpçaklar aileleriyle birlikte iyi yerlere yerleştirilip, bunlardan 40.000 seçkin savaşçılar aldı (…) kendi ordusunu kurdu.
1118 yılında (…) Kıpçaklı Kubasar'ın ailesi ve akrabası göçerek, Rize bölgesine geldiler.
Gürcistan Kraliçesi Tamar/Tamara, IV. Haçlılar Ordusu 1204 yılında İstanbul'u işgal ederek Bizans devletini yıkıp, yerine Lâtin Devletini kurınca, oradan donanma ile kaçan ve kendine sığınan akrabasından Kominoslu I. Aleksis'e, Kıpçaklı ordusu ile yardım ederek, onun Nisan 1204 de, Trabzon İmparotorluğu adıyla yeni bir devlet kurmasını temin etti.

Osmanlı Fethi'ne kadar, Trabzon bölgesi: Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Ordu'daki Bayramlu Türkmenleri'nin akın edip, harac aldıkları bir yer olmuştu.

(II. Mehmet tarafından Trabzon alındıktan sonra) Daha önce şehirdeki Rumların çoğu ve çevredeki Rum köylülerinin bir takımı, Kırım'a göçüp, orada yerleştiklerinden, 1475 de Kırım liman şehirleri Venedik ve Cenevizlilerden alınıp, ilk tahrir yapılırken, bunlar "Turabuzoniyan" diye yazıldığı görülüyor.

Sultan II. Bayezid'in oğlu Şehzade Sultan Selim'in 1511 yılına kadarki 20 yıl süren "Turabzon Sancakbeğliği"  sırasında, 1501-1507 yıllarında aşırı Şiilik ile Akkoyunlu Sünni Devletini yıkan Safevi Şah İsmail'in kırgın ve zulümden kaçan Akkoyunlu Türkmenleri, en yakın Osmanlı toprağı olan, Turabzan Sancağına aileleriyle birlikte sığındılar.

…o kadar kalabalık Akkoyunlu Türkmeni bu iki ilimiz bölgesine gelip yerleşti ki, onların lehçesiyle bugün bile Rize'de ve Trabzon'da, "KE" sesini "Ç" ve "GE"'yi "C" biçiminde (Türç/Türk, Çatip/Katip, Coz/Göz, Cemi/Gemi sözlerindeki gibi) söylenenlerin lehçesi, Tebriz ve Revan Türkleri ile, yine 1534-1545 de Kanuni Sultan Süleyman'ın Tebriz şehrinden göçürüp gönüllü iskan ettirdiği Erzurumlular'ın konuşması gibidir.

Rize Tabzon bölgesine son ve dördüncü iskan, Yavuz Selim'in Padişah olduktan sonra, Maraşlı ve Dulkadırlu oymakları ile olmuştur.

1877 de basılan Şâkir Şevket'in "Tırabuzon Tarihi" bizde de Rize" adının Rumcada:
a) Pirinç/Çeltik /ekilen yer)
b) Dağ eteği anlamına geldiği tekrarlanmış; bunun adaşı olup olmadığı araştırılmamıştır. Halbuki, ner pirinç yetiştiren, ne de dağ eteği olan Erzincan'ın eski adı da, Sakalar'ın Khalyb boyundan kalma olarak, ERİZA/EREZ idi. Küçük Arşaklılar bahsinde gördüğümüz, Hristiyanlığı resmi devlet dini yapan Arşaklı III. Tiridat'ın (287-330), Roma'dan yanında getirdiği katibi Agahthangelosd(V,CIX), 286 yılı vak'alarını anarken, Karasu/Fırat'ın sağ yanındaki eski Erzincan için, "Anahit/Tapınağı bulunan Erez Şehri" diyor.
Kaynak: Rize İhtisas Kütüphanesi; http://biriz.biz/rize/rizetarihi.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder