20 Ocak 2020 Pazartesi

Aleksander Puşkin - Pinti Şövalye


Pinti Şövalye

Albert ve İvan
ALBERT: Bugünkü Turnuvaya katılmalıyım
Delorges'in kunt mızrağı miğferimi deldiğinde (…) Neydi bu cesur davranışın altında yatan (…) delinen bir miğfere duyulan öfkeydi - o kadarcıktı. O iri övgülere yol açan; pintilikti...
(Bezirgândan para ister, fakat alamaz)
BEZİRGAN: Bir çare düşündüm de
ALBERT: Çare mi?
BEZİRGAN: Yaşlı bir eczacı tanırım;- ' Yoksul bir Yahudi...
(…) Bir bardak suya üç damla -ne rengi var ne tadı-Ne karın asrisi, ne bulantı... Ölüp gidiyorsunuz.
ALBERT: Neler duyuyorum? Bir babayı öz oğlu zehirlesin ha! Ne cesaret... İvan, tut şunu! Bezirgan köpek, yılan bezirgan! Şu direğe astıracağım seni!

(Sonraki sahnede Baron, altınlarının seyri ve hayalini anlatır)
Gelgeldim kim -benden sonra- Sahip olacak bütün bunlara? Kim olacak, oğlum! Oğlum dediğim bir baltaya sap olmamış budala.
Sen servetinin yolu. Acılardan geçen, gel de gör kanla kazanılmış Şu içler acısı, boş serveti. Elimden gelseydi Değerbilmez gözlerden gözlerdim bu mahzeni.

(Sonraki sahnede Albert, Dük’ün karşısına çıkar, Baron da buradadır)
Baron: …Oğlumdan söz etmeye zorluyorsunuz beni. Bilmenizi asla istemediğim bir konu oğlum sizin lütfunuza layık değil, lordum, ilginize de. Gençliğini heba ediyor, günah batağında...
DÜK: Ne yaptığını söyleyin bana.
BARON: Beni öldürmek istedi.
ALBERT: Yalan söylüyorsunuz efendim!
DÜK: (Albert'e dönerek) Ne cesaretle?
BARON: Buradasın ha! Ne cesaret...
BARON: Sen yalancısın düpedüz! Yıldırım ilk defa düşüyor Başımıza sanki! Adil
Tanrı - hakemimiz kılıç olacak.
Eldivenini fırlatır; oğlu, hemen alır yerden.
BARON: Bağışlayın efendim... Dizlerim titriyor... Dizlerim Duramıyorum...
Tıkanıyorum... Anahtarlarım! Anahtarlarım nerede?..
DÜK: Öldü! Ne kötü bir dönem! Ne kötü bir yürek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder