16 Ocak 2020 Perşembe

Kırzıoğlu Mehmet Fahrettin - Rize ve Dolaylarında Bilinmeyen Tarih Gerçekleri


Rize ve Dolaylarında Bilinmeyen Tarih Gerçekleri

Rize Hoytur Derneği Yayını, Ankara, 1992

Bu makalenin girişinde, daha önce "Bir Alman Dergisi'nde Çıkan HEMŞİNLİ Adlı Yazıdaki Yanlışlar" adlı yazıda verilen bilgiler ele alınıyor.

MS. 79 yılında ölen Romalı Plinius Kıpçaklar'ın, Dağıstan güneyindeki Derbend Kapısına, Kumanya Kapısı denildiğinden bahseder.

Plinius, Pont Denizine (Karadeniz'e) karışan Absarus Çayından bahseder. 131 yılında, Rize-Batum arasındaki kıyıları da gören Arrianos, Rize'ye (doğudan) 4 mil mesafede Asksarus Çayı ve Arhavi'den 8 mil doğudaki Apsarus Çayı’ndan bahseder.

Türklerin Küçük Asya’ya 1071’den sonra geldiğini savunan tezlere karşılık olarak, Skylax ve Arrianos gibi bölge tarihiyle ilgili en eski metinlerde Hopa'daki “Apsarus” ve Rize’nin doğusundaki “Askaros” adlarının geçtiğini belirten Kırzıoğlu bu yer adlarının Kıpçak Türklerine ait olduğuna dikkat çekerek Türklerin yaşadığımız coğrafyadaki mazisinin iddia edildiği gibi 1000 yıl değil en az 2500 yıl eskilere uzandığını ortaya koyar.

Askur/Yazgır
Günümüzde boyu kısa, suyu çok gür bu çaya, hâlâ "Askaros" denilmesi, Türkoloji bakımından, Anadolu'da yaşayan "en eski Oğuzca coğrafya hâtırası" olarak, çok değerlidir.

İlk Gürcistan Tarihinde
Kartli Kıralı Varaz-Bakar(379-393) çağında, bu krala karşı ayaklanan (yabancılar) arasında, "Deniz'den Arsıyan'a kadarki K(a)lnrcet’in ahâlisi olan Klarclar’ın da bulunduğu, belirtiliyor.

Öteden beri ilkbahar ile güzün, Artvin bölgesinden Karadeniz'e esen, çok sert, sıcak ve kuru rüzgâra, Batum-Bize arasındaki yerliler, "Kalaç/Kalaş” veya "Kalaç Yeli" demektedirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder