16 Ocak 2020 Perşembe

Kırzıoğlu Mehmet Fahrettin - Lazlar - Hemşinliler'in Tarihçesi


Lazlar - Hemşinliler'in Tarihçesi

Rizeliler Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, Ankara 1994

Önce, kimlere 'Laz' dendiğini ve neresinin "Lazlık" olduğunu belirtmekte yarar görülmektedir. İslâmlığın çıkışından beri yazılı kaynaklar, "Laz" adlı boyun, şimdiki Çoruk ırmağı ağzının batısında ve Karadeniz kıyısındaki sarp ve ormanhk bölgede yaşadığını göstermektedir. Lazlar, Islâmiyetin doğuşundan 150 yıl önce, Çoruk ağzı ile Abhaza-Megrel sınırını ayıran Engür suyu arasındaki kıyılar ile içeride Faş/Riyon ırmağı boylarında, Roma İmparatorluğuna bağlı "Lazika Krallığında yaşamışlardır.

Lazlar, bugün aralarında üç lehçe ile, yazısız bir folklorik dili konuşan ufak bir topluluktur. Doğuda, 1921’denberi yarısı "Acaristan Özerk Cumhuriyeti'nde kalan Sarp köyünden, Batı'da Rize’nin doğusundaki Çayeli ve Pazar ilçelerinin Kemer burnuna değin uzanan kıyı köyleri ile kasabalarına yerleşmişlerdir.

Bunlar, bölgenin dağ köylerinde oturan, fırıncılık, pastacılık, aşçılık ve terzilik gibi zanaatlarla dışarda çalışan, evlerinde ise hayvancılık ve çiftçilikle uğraşan Hemşinliler ile komşudurlar (s. 1).

Toprak darlığı ve nüfus çokluğu yüzünden, geçimlerini sağlamak için, büyük şehirlere ve kasabalara giderek esnaflık, şoförlük, yapıcılık ve ticaretle uğraşan Lazlar, son yıllarda çay yetiştirmenin sağladığı büyük kazançlar yüzünden, artık köyleri ile ilgilerini kesmemeğe dikkat etmektedirler.

"Kartlis Çkhovreba'nın ilk bölümünde: Karadeniz-Hazar Denizi ve Azak Denizi ile Van Gölü arasındaki kesimlerde yaşayan, sekiz ayrı kavimden herbirinin, "Nuh-Nebi oğlu, Yafes oğlu Targam" adlı ulu ata'dan türedikleri anlatılıyor.

HAY: Ermenilerin alası
KARTL: Gürcilerin atası
BARD: Aran/Karabağ Sakaları
MOVAKAN: Şirvan'daki Albanlar/Sakalar
HER: sonradan "Kakhet" denilmiştir
EG(E)R: Eger/Eker:Açar/Acara’da yaşayan kavmin atası. …yerleri Kolkhis/Kolkid'de gösterilmiştir.
LEK: "Lezgi" de denilen, ince madenci ve kuyum ustası Türklerin "ilak/ilek" uruğu kolunun atası
KAVKAS: Çerkesler'in atası (s. 2-3).

Lazlar, kendilerini hep "Laz" olarak adlandırmakta ve başka ad kullanmamaktadırlar. Eski Iber kaynaklarında olduğu gibi Gürcüler, Lazlar’a “Çan“, yaşadıkları yerlere “Çanet" demişlerdir. Ermeni kaynakları ise; Faş/Riyon suyu boyundaki bu kavmi, çifte adla anarak, hem "Canik" (Canlar), hem de "bazik" (Lazlar) diye göstermektedir. Bölgelerinden dolayı, yine eski Ermenice kaynaklarda da "Laz" karşılığında, "Eker-açi" (Eker-li) veya "Eker’k" (Ekerler) denilmektedir (s. 6).

Strabon (X.Kitap, 111,18), Trabzon ile Appaitai (Apkaz) arasındaki kavmi, Sanoy (Sanlar) adı ile anar.
Yunanca'da “ç” sesi olmadığından, “Çanlar” yerine, “Sanlar” denmiştir

Ermenice kaynakları, Amuderya ötesindeki Türklere, "Çen'k" (Çen'ler) deniyor.

İlk İslâm eserlerinde, Arapçada "Ç" sesi olmadığından, Alazan boyundaki “Çanarlar"dan, hep “Sanariyye’ adıyla bahsedilmektedir.

Kartel Tarihinin de gösterdiği gibi, Yor-Alazan (İki Alazan arası), Makedonyalı İskender'den çok önceleri, Türklük bölgesiydi.

Tarih belgeleri ve dil delilleri, Laz/Alazan ve Çan/Çanar boylarının, (…) Saka/Khazar urukları kolundan gelen Türk soyuna mensup olduklarını ortaya koymaktadır.

Lazların, Alazan ve Çanar, (Arapça da Sanariyye) denilen ikiz boyu, hem batıda Karadeniz kıyısı ile Faş/Riyon boylarında, hem de doğuda Yor-Alazan çayları ve Kür boylarında birlikte yaşamışlardı (s. 10).

Lazlar, Müslüman olmadan önceleri de, kendi çocuklarını satmaz, köle ve cariye ettirmezlerdi. Megreller ise, MÖ. VI. yüzyıldan ta geçen asra kadar, öz evlâtlarını, ya vergi olarak hâkim Devlete verir veya kazanç için başkalarına satmakla tanınmışlardır…

Hemşinliler
İranlılar ile Hıristiyan Bizanslılar arasında geçen yıkıcı savaşlardan çok zarar gören Amudinler, Gürcistan Beyi (ve İran yanlısı) Vaçyan'ın yakıp yıktığını "Dampur" kasabasını ve çevresinin öncülüğünde şenlenen bu yeni yurtlarına, “Hamam-a Şen" (Hamam’ın Şenliği/âbâdı) denilmeğe başlandı. (Zamanla bu coğrafya adı, "Hemşen/Hemşin ve şenli/Horasan-Hemedarı Eleğez çevresinden gelme Türkmen/Oğuz ahâlisi de, "Hemşenli/Hemşinli diye anılır oldu (s. 13).

Hemşinliler'in Osmanlı fethinden önce, İspir Atabekieri'ne bağlanıp müslüman olmağa başladıkları, 1405'te İspir üzerinden Araklı'ya geçen İspanyol elçisi Clavijo'nun "Seyahanâmeinde belirtiliyor (s. 14).

Hemşinde yaşayan insanların gelenekleri ve yaşayan halk inanışlarından örnekler veriyor (s. 15).

Çamlıhemşin’deki bazı kabirlerde bulunan koyun heykelleri, Türklerin çok eskiden buralarda yaşadıklarına dair en kuvvetli delilidir (s. 16).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder