12 Şubat 2023 Pazar

Biçimlendiren Etkenler Açısından Doğu Karadeniz Kırsal Kesiminde Geleneksel Evlerin Yapı Özellikleri

Biçimlendiren Etkenler Açısından Doğu Karadeniz Kırsal Kesiminde Geleneksel Evlerin Yapı Özellikleri

GİRİŞ

…mimari yapıların büyük çoğunluğunun mimarlık eğitim ve disiplini almamış kesim tarafından üretildiği bir gerçektir (s. 1).

 

Yöresel mimarlıktaki evrime yalnızca çevresel gerekircilik (environmental determinisim) anlayışı ile yaklaşmaktaki sakınca ve eksiklik, karmaşık olan insan- çevre ilişkilerini, karşılıklı süregiden etki ve tepkileri, yalnızca mekanik bir düzeyde ele almak olur (TURAN, Mete"Vernacular Architecture And Environmental Influences: An Analytic And Comparative Study", ODTÜ. Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt. 1, Sayı. 2, Güz 1975, Ankara, 1975., 1975, s.245).

 

I. BÖLÜM

ÇALIŞMANIN AMACI, KAPSAMI, KAVRAM VE TANIMLAR

Halk Mimarisi, halkın içinden çıkan, bu konuda eğitim almamış ancak / kendini yetiştirmiş kişilerce gerçekleştirilen mimari ürünler bütünüdür

 

2. BÖLÜM

GELENEKSEL MİMARİ YAPI OLARAK EV, OLUŞUM SÜRECİ, BİÇİMLENDİREN ETKENLER

Belirli bir yapıya sahip herhangi bir eşyayı incelediğimizde onun niteliklerini belli sınır, ilişki ve tanımlar çerçevesinde ele almak gerekir. Kuban, bu ilişkileri 5 ana grupta toplamaktadır, (Kuban, Mimarlık Kavramları, Çevre Yayınları, İstanbul80, s.11).

. Amaç ve biçim

. Amaç ve malzeme

. Yapım (Construktion)

. Strüktür

. Teknik

 

Mimarlık ürünlerinin her türlüsünün yapı ve formunu belirleyen faktörler:

. Kültür (Yaşayış, Ekonomi, Üretim Biçimi, Din, Sosyal Çevre; Teknik, Strüktür ve Konstrüksiyon gelenekleri)

. Malzeme (Geleneksel, Çevresel Yapı Malzemeleri, Malzemeye Bağlı Geleneksel Eleman ve Strüktürler)

. Fiziksel Çevre Koşulları (Tüm İklim Parametreleri, Arazi Dokusu, Topografya, Örtü, Yönlenme) / s. 11

 

Başka yerleşim bölgelerinde yaşayan insan topluluklarından edinilen bilgiler, teknik ve malzeme değişimi, kapalı kültürlerin açık sisteme dönüşmesine katkıda bulunan önemli bir gelişmedir (s. 17).

 

FİZİKSEL ÇEVRE KOŞULLARI

Sıcaklık Yapıların dış duvar konstrüksüyonunu belirleyen en önemli etkendir.

Türkiye'de farklı yapı formunu gerektiren yedi tür iklim olduğu görülür. "Bunlar serin, ılıman kuru, ılıman, ılıman nemli, sıcak nemli, sıcak kuru, karma iklim bölgeleridir", (Özdeniz, Mesut. "Kent ve Yapı Tasarımı İçin Türkiye Meteorolojik Verileri", I.Ulusal Meteoroloji Kongresi, 23-24 Mart 1981, İTÜ.Temel Bilimler Fakültesi, İstanbul, 1981, s.17).

Sıcak ve kuru iklim bölgelerinde çözülmesi gereken sorun gündüz yüksek, geceleyin düşük sıcaklıklardır. Evlerin gündüz birbirine gölge sağlaması, geceleyip ışımanın aza indirilmesi için evlerin yanaşık olduğu toplu yerleşim yeğlenmiştir.

…ısı geçirimsizliği olan kerpiç yanında, ısıl geciktirme ve depolama özelliği olan taş malzemeler dış duvarlarda yeğlenir.

Pencerelerin sayıları azaltılmış ve boyutları küçülmüştür (s. 21).

 

Yapılarda nemin olumsuz etkileri havalandırma sağlamakla hafifletilebilmektedir.

…ayrık yerleşmeler düzeni seçilir. Amaç, yapılar arasından hava akımı geçirebilmektir (s. 22).

 

Zemin kat duvarları tümüyle ya da su basman bölümü tümüyle taş duvar olmakta, böylece zemin neminin yapıda hasarlara neden olması önlenmektedir.

Samsun ilinin / Yeşilırmak deltasında / Terme ve Çarşamba ilçelerinde / evler 30-40 cm. taş ayaklar üzerine tümüyle kaldırılmış, yapı zemin döşemesi altından hava akımı sağlanmıştır.

…ev yaşama katı duvarları hafif ahşap malzemelerden, ısı ve nem barındırmayan türlerden seçilmektedir. Genellikle saçak ve çatılarda yeralan açıklıklardan doğal havalandırma sağlanması da nem etkenini hafifletmeye yönelik çözümlerdendir (s. 22).

 

Yerleşmelerde, zorunluluk olmadıkça rüzgar alan yer ve yönlerden kaçınmak esastır.

…sıcak nemli iklimlerde rüzgar, istenen bir parametredir.

Doğu Karadeniz'de / Evlerin istenmeyen rüzgarlara açık yönlerine, yapraklarını dökmeyen ağaçlardan sıralar dikilmiştir (s. 23).

Yağışlar çatı eğimi, örtü malzemesi ve konstrüksiyon türünün seçiminde en önemli belirleyendir.

 

Bol yağmur alan iklimlerde su basmanının yüksek tutulması / yaygındır

Saçaklar geniş düzenlenir.

Eğimli arazilerde yağış sularının yukarı yöne akmaması için çatılar bu yöne kırılmaz.

 

Sıcak iklimlerde

Zeminden yansıyan radyasyona karşı yüksekte konumlandırılmış ve küçük ölçüde tutulmuş pencereler, pencere kapakları… / s. 24

Ev çevresinde yaprağını döken ağaçlardan oluşturulan perdeler de yazın eve gölge sağlayabilmektedir.

 

Kuzey enlemlerinde güneşe yönlenme bir zorunluluktur.

Manzara ve doğal güzellikler / yönlenmede etkili

 

…dinsel inançların, barınakların yönlenmesine olan etkisi…

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde tuvaletler evin güney duvar ve yönlerinde düzenlenmezler.

…oturuş biçimi ön ve arka güney yöne dönmeyecek tarzda konumlandırılır (s. 25-26).

 

Evlerin yola, akarsu ve göllere yönelmesi sık rastlanılan yerleşim türlerindendir.

 

Binlerce yıldan beri ağaç, taş ve toprak, yapıların karakterini belirlemiştir.

 

Yüklerin taşıtılması açısından geleneksel strüktürler:

. Yığma (masif) sistemler

. İskelet (karkas) sistemler

. Karma sistemler / s. 27

 

Temeller, üst yapının basıncını ve türlü yönlerden gelebilecek tali yükleri karşılamakla görevli ve yapıyı zemine bağlayan sistemlerdir.

…yapının zemin kotunda korunması esastır. Bu yüzden yapının toprağa değen bölümlerinin yağmur etkileri ile sel sularına karşı güçlü olması, çabuk öğrenilmiş bir sonuçtur (s. 30).

 

…yapının en önemli görevi, insanları ve onların kullandıkları eşyaları tüm doğa etkenlerinin zararlarından korumaktır.

 

Geleneksel yapı duvarlarında duvarlar / ağaç, taş ve toprak / varyasyonları ve kombinasyonları biçiminde karşımıza çıkar.

 

Kagir Yığma Duvarlar

…yığma duvar sistemleri, bilinen en eski sistemlerdir.

Taşın küçük bloklar halinde kireç ve çimento (puzolan) harçlı kullanımı Roma mimarlığı ile başlar. Selçuklu, Ermeni, Roman taş işçiliği Gotik tarzla zirvesine ulaşmıştır.

 

kerpiç üretimi, çömlekçiliğin paralelinde bir gelişme göstermiştir.

 

Ağacı az olan Mısır’da, ağaç iskelelerden tasarruf etmek için duvarlar kademeli olarak inşa ediliyordu,

 

Ahşap Yığma Duvar / türüne en çok "Doğu ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, Toros'larda, göller bölgesinde…

 

Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki kazılarda İ.Ö. 7. binden bu yana ağaç dikmelere rastlanmıştır. Bu dikmeler, çatı yükünün, basınç dayanımı olmayan kerpiç duvarlara gelmesini engelliyordu (s. 36),

 

…kilin, ahşap iskeletlerde dolgu malzemesi olarak kullanılması / Örnekleri az olmakla birlikte / ülkemizde Artvin, Rize yöresi

 

Çatı

Mimarlık tarihi boyunca en önemli buluş ve gelişmeleri, üst örtü ve kabuk konstrüksiyonlarında görürüz.

Ağacın bol olduğu bölgelerdeki çatılarda ağaç, işlenebilme, bağlantı ve boyutsal elverişliliği ile vazgeçilmez bir malzeme olmuştur (s. 39).

 

Kuzey Suriye ve Anadolu'da İ.Ö.2000 li yıllara kadar düz damlı çatı görülür. Kiremit kaplama ve beşik çatı ise daha Frigya çağında biliniyordu.

 

İç ve dağlık yörelerde eğimli çatılar, makas uygulama kolaylığı ve çatı arasının kullanım olanağı nedeniyle daha çok iki yöne eğimli yapılmakta, kırma çatılar kasaba ve kentlere yakın köylerde daha sık görülmektedir (s. 42).

Orman Köylerini Kalkındırma Kooperatifleri aracılığı ile tüketiciye uygun koşullarla sac dağıtılması sonucu, çatı örtüleri oluklu saca dönüşmüştür (s. 42).

 

Döşemeler

 

Doğramalar

(Pencere) Sürme sistemler, kanatların süpürdüğü alanda yer kaybını önlemenin yanı sıra, teknik ve donanım eksikliklerinin bir sonucudur (s. 46).

 

3. BÖLÜM

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE ARAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ ALAN (AKA)

Bu araştırma… Giresun, Trabzon, Rize, Artvin sahil illerini kapsamaktadır.

 

Doğu Karadeniz’de bir kaç kale ile az sayıda taş kilise dışında mimari sürecin, yapı ve biçimleniş özelliklerinin belirlenebileceği, kuşaklararası bir mimari miras bulunmamaktadır (s. 53).

 

…konut mimarisi açısından sınıflama:

1. Güneydoğu Anadolu'nun kuzey Suriye ile ortak kültürünün ifadesi taş konut mimarisi

2. Erzurum'dan öteye kuzeydoğu Anadolu'nun güney Kafkasya ve Dağıstan ile akraba ahşap hatıllı taş mimarisi

3. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde görülen karakteristik ahşap iskeletli ev mimarisi

4. Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin düz damlı 'kübik' taş mimarisi

5. Orta Anadolu'nun özellikle Niğde, Kayseri (eski Kapadokya) bölgesinin, kaynakta yine kuzey Suriye ile buluşan taş mimarisi

6. Orta Anadolu'nun daha çok köy ve küçük kent ortamında kalan ve kökü yeni taş çağma kadar uzanan kerpiç mimarisi

7. Anadolu'nun kıyıları ile orta yayla arasında bir ikinci çember gibi dolanan ve Sivas dolaylarından batıya ve iç ege'den Torosların kuzey yamaçlarına uzanan ve balkanlarda da görülen hımış, yani ağaç taşıyıcılı kerpiç dolgulu, zemin katı çoklukla taş olan yapı tekniği", / s. 54 (Kuban, 1975, s.194)

 

Doğu Karadeniz'in kırsal kesim mimari özelliklerine ait ilk bilgileri İ.Ö. 400 yıllarında Doğu karadeniz'den geçen Ksenophon'dan alıyoruz.

ağaç üzerinde kuleler / Yerleşme birimleri / birbirinden uzak…

Doğu Karadeniz'in Doğu Bölümü, Rize-Artvin Yöresi

Avarların Doğu Asya'da oturan bir kolu olan Lazlar…

Karadeniz kıyısı boyunca, köyler, kendi mahsullerinin ayrı ayrı ekildiği dağ kenarları ya da tepe üstlerine kurulu birçok köycüklerden oluşmuştur. Bu tip yerleşme tarzı, kümelenmiş Anadolu köyü ile kesin bir karşıtlık gösterir, ama batı Kafkaslarda birçok kırsal yerleşmelerde, özellikle Abazalarda, Çerkezlerde, Gürcülerde, Mingrellerde ve Osetlerde karakteristiktir / s. 56

 

Rize-Artvin yöresinin Trabzon, Giresun yörelerine göre bir ayrıcalığı, masif ahşap konstrüksiyonunun varlığıdır. Bu yapılarda kullanılan işçilik ve bağlantı teknikleri yöreye özgüdür.

Çatıda kiremit kullanımı Trabzon batısı ve Giresun kırsal kesiminde hiç görülmez / s. 57

 

Rize-Artvin yöresinin taş duvar işçiliği de Doğu Karadeniz kırsal kesimindeki en iyi örneklerdir.

 

Kırsal kesimde rastlanılan en eski evlerde / Taş duvarlarda işçilik kötü olup en çok moloz taş duvar uygulanmıştır.

 

Anadolu’nun başka yörelerinde hımış denilen kil dolgulu ağaç strüktürlü duvarlara benzer biçimde Doğu Karadeniz'de taş kırıklarıyla dolgulu ve ağaç strüktürlü 'dolma duvarlar' vardır.

 

Doğu Karadeniz'de kil, yağış ve nemlilik nedeniyle kerpiç olarak kullanılmamıştır. Tuğla kullanımı enderdir (s. 60).

 

Doğu Karadeniz'de orman ile ilişkisi olan yerleşmeler daha çok yüksek rakımlarda, ulaşılması zor yerlerdedir. Anadolu'da böylesine ulaşımı güç yerleşme yerlerinin seçiminde yönetime başkaldırmalar veya eşkıya saldırılarından korunmanın da payı bulunmaktadır (s. 62).

 

Doğu Karadeniz'de yapıda kullanılan ağaç cinslerinin ortak özelliği sert, neme ve ısı değişimlerine dayanıklı, uzun sürede bozulmaz olmasıdır. Bu koşulları sağlayan türlerin başında da kestane gelmektedir (s. 62).

 

Trabzon’un batısında ve Giresun’da kestane ağacı daha az bulunmaktadır. Bu yörelerde dişbudak, karaağaç, kayın, ladin gibi ağaçlar yeğlenmekdedir.

 

Tüm Doğu Karadeniz’de yaşama katını zeminden ayıran duvarlarla ahır ve depo mekanlarının duvarlarını istisnasız taş malzeme oluşturur (s. 64).

 

Yüksek nemlilikteki Doğu Karadeniz doğal zemini ile organik malzemelerden oluşan yapıyı bu zemine bağlamakta taş, kuşkusuz en iyi geçiş malzemesini oluşturmaktadır (s. 65).

 

Doğu Karadeniz jeolojik yapısı içinde çeşitli devirlere ait kayaç türleri görülür. "Bunlar arasında Kretase döneminin volkanik esaslı kayaçlarından kireçtaşı, tüfit, andezit, bazalt gibi türler yapı taşı olarak sıkça kullanılmaktadır.

 

kirecin kullanım alanı / dış duvarı sıvama geleneği çerçevesinde, kimi evlerde kireç harcı ile hazırlanmış ince bir sıvanın dolma duvar iç ve dış yüzeyine; taş duvarların da bazı mekanlarda iç yüzeylerine yapıldığı görülür (s. 66).

 

Doğal haliyle kil, harç biçiminde her türlü taş duvarlarda bağlayıcı olarak kullanılır.

…kile kireç katıldığı ve dış duvarlardaki dolgu derzlerini kapatmakta kullanıldığı görülmüştür,

Bölgede pişirilmiş kilden tuğla ve kiremit üretilmektedir.

 

Tuğla yer yer ağaç iskeletli yapılarda dolgu malzemesi olarak ve baca duvarlarının yapımında bileşen olarak kullanılır. Bölgede Rize ve Artvin başta olmak üzere birçok köyde küçük harman tuğlası ve kiremit fırını bulunmakta, bunlar 1960'lara kadar işletilmekteydi (s. 67).

 

Giresun ile Hopa arasında kesintisiz uygulanan sistemlerin en çok rastlanılanı ahşap iskelet (çatma) sistemdir. Trabzon'un doğusundaki yörelerde ahşap dolgu ve yığma sistemlere rastlanır.

 

Ahşap Yığma Duvar Sistemi

Bu sisteme, dayanıklı ağacın bol olduğu Of-Hopa arasındaki yörenin yüksek kesimlerinde daha çok rastlanır. Yapı, ahır katı hariç tümüyle masif ağaçtan kuruludur.

…ağaç kavelalarla birbirine tutturulmuş ve bağlantı yüzeylerine, yağışlara karşı özel profil uygulanmıştır.

 

Kalas ve Tomruk Yığma / genellikle mezra ve yayla yerleşmelerinde görülür.

 

Ahşap İskeletli / Çatma Duvar

Yapı yüklerinin duvar bünyesindeki ahşap dikme ve kirişler aracılığı ile zemine aktarıldığı sistemlerdir.

Ahşap Dolma Duvarlar: Taşıyıcı dikmeler arasında dolgu elemanı olarak ahşap kullanılmıştır.

Göz Dolma Duvarlar: Bu sistemde düşey taşıyıcılar daha küçük kesitli tutulmuş, buna karşılık aralıkları azaltılarak fazla sayıda kullanılmıştır.

Göz adı verilen bu dörtgenlere dolgu elemanı olarak en yaygın biçimde taş kırıkları / Rize'nin doğusunda / kenarları tıraşlanan sel taşları konulmaktadır. Taş kırıklarının bağlayıcısı kil'dir (s. 71).

 

Tek blok taşların ahşapla oluşturdukları derzler kil+kireç harcı ile kapatılır

Dolgu gereci olarak kil kullanımına Sürmene ve Of çevresinde az da olsa rastlanılmaktadır

Rize yöresinde, yalnız dolgu gereçlerinin sıvanıp badanalanması ile farklı cephe görünümleri elde edilmiştir,

 

Muskalı Dolma Duvarlar: Duvar yüzeyinde oluşan üçgenlerin içlerine yalnız taş kırıklarından dolgu yapılır.

 

Kâgir Duvarlar

Bölge genelinde temel ve ahır ile zemin katın şeve gömülü arka duvarları taş örgüdür.

Rize yöresindeki büyük planlı evlerle aşırı toprak basıncı alan duvarlarda duvar kalınlıkları 90-100 cm ye kadar ulaşabilmektedir.

 

Tüm Doğu Karadeniz'de iç bölmeler ahşaptır. Trabzon yöresinde çok az sayıda evde de taş ya da dolma iç bölme duvarı görülmüştür.

 

Yatak odası döşemeleri Doğu Karadeniz'in tümünde ahşaptır. Ahır duvarları üzerine konulan taban ağaçları, zemin kat döşeme kirişleri için yastık görevi görür. Kirişler odaların kısa boyutu yönünde uzatılır

 

Tirebolu ile Hopa arasında yer alan aşhaneli tip evlerde aşhane bölümünün zemini sıkıştırılmış topraktır.

 

Çatılar

Semer (iki yöne eğimli)

Üç Omuz (üç yöne eğimli; bir mahya ve iki eğik mahyalı)

Dört Omuz (dört yöne eğimli; bir mahya hattı veya noktası ile dört eğik mahyalı)

 

Çatı yapımı için sonlanan duvarların üzerine, dış yüzeye yakın gelmek üzere yastık kirişleri uzatılır. Yastık kirişlerin üzerine tavan döşeme kirişleri yerleştirilir. Mahya kirişini (omuz ağacı) taşıyacak dikmeler, döşeme kirişlerinin üzerine konur.

Aşhane gibi geniş açıklıklı mekanlar üzerine rastlayan çatı dikmelerini çok daha kalın kesitli (20 x 30 cm. bazen 30 x 50 cm) zor kirişleri taşımaktadır. Ocak zinciri, yayık ipleri, salıncak vs. bu kirişe asılır.

…makasların oluşturulmasından sonra mertekler dizilir. Mertek aralıkları çatı örtü gereci ile ilgilidir. Geçmişte, hartama kullanılan çatılarda mertek araları 20 cm. ye kadar inmekte ve saçağa paralel yerleştirilmekteydi. Hartamaların rüzgâr nedeniyle: uçmaması için üzerine taş ağırlık konulmaktadır (s. 77).

 

Kiremit fırınlarının olduğu yörelerde çatı örtüsü olarak genellikle kiremit kullanılmaktadır.

 

50 cm. den daha geniş saçakların kar ve örtü yükü altında deformasyona uğramadan biçimini koruması / için Sürmene ve doğusunda 'saray bağı' denilen bir tür saçak payandası kullanılır. Saray bağı, düz veya çok geniş 'V' şeklinde ağaç destektir.

 

Plan Tipleri

(Özgüner’e göre) …plan düzenlenmesine tesir eden esas faktörün yaşayışta aranması daha doğru olacaktır.

(Diğer bir sebep) yapı taassubu

 

Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki plan tipleri:

Salonlu tip evler

Hayatlı tip evler / s. 79

 

Salonlu tip evlerde giriş mekanı salon olarak adlandırılmıştır.

Bu plan tipine Giresun ili ve batısında yer alan 'orta Karadeniz' illerinde rastlanılmaktadır.

 

Hayatlı tip evlerde hayat mekanı olarak, 'aşhane' / kastedilmiş

Trabzon yöresinde yalnız toprak zeminli aşhane yer alır / Rize yöresinde aşhane ve buna yakın büyüklükte 'hayat' mekanı da bulunmaktadır.

 

Trabzon köy evindeki 'hayat1, aşhaneden geçilen servis mekanlarıdır ve farklı işleve sahiptir.

Trabzon Rize arasında hayat mekanı, evin aşağı yönünde yatak odaları arasına sokulan bir mekandır. Yatak odalarına girişte 'hol' görevi görmesinin yanı sıra bazı eşyaların koyulduğu bir 'depo' işlevini de üstlenir.

 

Salonlu Evler: Tirebolu-Bulancak arasında, Giresun'a özgü…

Basit Aşhaneli Evler: Görele (Giresun)-Yomra (Trabzon) arasında

Hayatlı-Aşhaneli Evler: Rize-Artvin arasında / s. 80-81

 

Doğu Karadeniz Bölgesi iklimi / Ilıman-nemli özellik taşır.

 

Doğu Karadeniz’de bol yağış, deniz etkisi ve bitki örtüsünün sıklığı nedeniyle nem oranı normalin üzerindedir.

 

Güney ve güneybatı rüzgarları genellikle ılık ve kurudur.

Kuzey-kuzeybatı rüzgarları serin veya mevsimine göre soğuk olur.  / deniz nemini birlikte taşır.

 

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yer aldığı 41. enlem, Türkiye'nin öteki bölgelerine oranla güneş ışınlarının daha eğik geldiği bölgelerdendir.

Vadilerin doğuya bakan yamaçları / öğleden sonra; batıya bakan yamaç / ise sabahleyin direkt güneş ışığı alamazlar (s. 93-94).

 

Doğu Karadeniz su buharı güneş ışınlarının / yoğunluğunu azaltmaktadır.

 

Doğu Karadeniz Bölgesi, topoğrafik özellikler açısından düzenli yerleşmelere en az elverişli bölgelerden biridir.

…çok eğimli sırt ve vadilerden oluşan bir engebeler düzeni

 

+ 700 m. ye kadar olan kıyı veya yayvan yapraklı etek ormanları şeridi.

700 ile 2000 m. arasında / karışık yapraklı nemli dağ ormanları şeridi.

1800-2700 m. arasında / yaylalar şeridi

 

Sahilde tarıma elverişli yeterince düzlük yok gibidir.

 

Doğu Karadeniz'in en yüksek dağlarının Rize iline rastlaması yüzünden sahil ile iç bölgenin bağlantısı oldukça zayıf kalmış, iç köyler son yirmi yıla kadar kapalı ekonomi sistemine bağımlı kalmışlardır.

Arazi birçok derelerle parçalanmıştır. Arazinin aşırı eğimi, derelerin çok şiddetli akmasına neden olmuştur.

 

Bölgenin iklimsel özellikleri, fazla yağış, ısı farkı, kolayca ayrışabilecek kayaçlar ve süreksizlikler; kıyı şeridinde jeolojik devirlerden bu yana kitle hareketlerinin meydana gelmesine ve tipik heyelan topografyasının her yerde görülmesine neden olmuştur (s. 97).

 

Yörelere göre değişen biçimde 1500-2000 m. arasında mezra / 1800-2800 m. arasında da yayla yerleşmelerine rastlanılmaktadır…

Yaylalar Doğu Karadeniz köylüleri için Haziran-Ekim ayları arasında barınılan yerleşmelerdir. Mezralar ise yayla döneminden önce ve sonra yaklaşık birer ay kalman geçici barınma alanlarıdır.

 

…akarsularla köyler arasında organik bir ilişki vardır. Yerleşmelere ulaşan yollar genellikle ırmağı takip eder. Zorunlu hallerde ırmaklar köprülerle aşılır.

Büyük ırmakların sahip olduğu büyük havzalarda yerleşim birimi sayısı da çok olmaktadır.

 

…yerleşme biçimleri dağınık yerleşmelerdir.

Dağınıklığın yardımlaşma, ilişkiler, haberleşme ve devlet hizmetlerinin iletilmesi açılarından sakıncaları vardır.

 

…evlerin, yönlenme açısından topografyaya uymaktan başka seçenekleri yoktur. Evin konumlanmasında aşırı eğimli yüzeylerden, uzun süre gölgede kalan alanlardan, rüzgârlı yerlerden kaçınılmaktadır (s. 99).

 

Verimli toprağın taşınımını önlemek için arazide düz ve kıvrımlı taş setler yapılmıştır. / teraslama düzeni

…kuzeye bakan yamaçların florasında yosunlara sık rastlanır.

 

Yol yapımına 1970’li yıllarda olanak bulunabilen / bölgede / kültürel iletişimi en aza indirmiş, yeni malzeme ve yapı tekniklerinin öğrenilmesini zorlaştırmıştır.

 

4. BÖLÜM

ARAŞTIRMADA KULLANILAN YÖNTEM VE TEKNİKLER

…yerleşim birimi ve eve ilişkin çevresel-yapısal bilgilerin derlenmesi

Elde edilen verilerin analizi

 

İlçe merkezleri aynı zamanda, toplumsal kültür birikimine sahip vadilerin sahildeki başlangıç noktalarıdır. (ilçe merkezindeki kültür, ilçeye bağlı köylerle sürekli etkileşim halinde, ilçe bir ölçüde bölgedeki kültürel birikimin hülasasını verir).

 

Bulancak-Hopa arasında ilçeler arası uzaklıklar ortalaması 13.6 km. dir.

(Sümerkan bu çalışmasında Bulancak-Hopa arasını, aralarında yaklaşık 13-14 km mesafe bırakarak 22 bölgeye ayırmış, saha çalışmasını bu 22 aksı kılavuz edinerek yürütmüş) / s. 103

 

…sahilden başlayarak akslar üzerinde 7-17-27-37. km. lere rastlayan köyler seçilmiş

 

Örnek evin şu niteliklere sahip olmasına dikkat edilmiştir:

. 50 yıldan daha eski yapı olması,

. Köyün en çok rastlanılan, en yaygın yapı, malzeme ve plan türüne sahip olması,

. Hiç onarım görmemiş ya da plan ve yapı niteliğine zarar vermeyecek kadar onarım geçirmiş olması (s. 107).

 

…fiziksel çevreden elde edilen verilerin analizinin yapılması:

Topografyaya uyum/uyumsuzluk

. İklime uyum/uyumsuzluk

. Doğru uygulamalar/yanlış uygulamalar

. Çeşitli yapı elemanlarının AKA içinde boyutsal ilişkileri

. Çeşitli yapı elemanlarının saptandığı/saptanmadığı yerler

. Belirli yapı karakterlerini ortaya çıkarma ve dağılımlını inceleme

. AKA geleneksel kırsal kesim yapı karakterlerinin dayandığı ilkeler / s. 109

 

5. BÖLÜM

YERLEŞİM ÖZELLİKLERİ VE FİZİKSEL ÇEVRE İLE İLİŞKİLERİ

200-600 m. yükseltilerde yığılma vardır.

…geniş olmayan ve sel tehlikesi ile sık sık karşılaşılan vadi tabanları ile kuvvetli rüzgar alabilen sırtlar, yerleşim yeri için pek uygun görülmemektedir.

(Meskenleri topoğrafyadan dolayı istenilen yönde konumlandırmak mümkün olmayabilmekte, bulundukları vadi yamacının baktığı yöne göre ve mümkün olduğunca ön cephesi doğu yönüne bakacak şekilde konumlandırılmaya çalışılır.) / s. 113

 

6. BÖLÜM

EVLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Pazar, Ardeşen, Fındıklı’nın' düz sahil bandı ile bu yörenin geniş vadi tabanı düzlüklerinde, örneklem kapsamı dışında kalan çok az sayıda düz arazi evi karakterinde eve rastlanmıştır.

 

Denize dik uzanan vadi ve yamaçlardaki yerleşmeler, topografyanın zorunlu sonucu olarak doğuya ve batıya daha çok yönelmişlerdir.

…çift kapılı plan düzeni ve / iki avlu… (avlular çoğunlukla doğu ve batı yönlerinde bulunur)

 

Tek girişe sahip Giresun batısındaki evlerde girişlerin güneye açıldığı gözlenmiş

 

Evlerin yan cepheleri, / ön ve arka cephelerine oranla daha uzundur. / eğim yönündeki kayma ve yıkılma riskini (…)azaltmakta…

 

Evlerin Yan cephe/Aşağı cephe oranları: 1-5. Aks'larda 1’e çok yakın

6. ve 10. akslar arasında 1.5

11-22. Aks’lar arasında ise 1.25

 

…salonlu plan tipleri doğuya doğru 1. Aks'ta başlayıp 5. Aks’ta sona ermektedir.

6. Aks'tan 11. Aks’a kadar basit aşhanell tip görülürken; 11. Aks’tan Hayatlı-Aşhaneli plan tipi başlamakta

 

Yapı Boy/En oranlarının 1.5 olduğu 6.-10. akslar (Görele-Trabzon) arasında-yan cephelerin yalnızca yığma taş duvar

11. Aks (Yomra) da ahşap duvar türleri başlamakta,

Ahşap duvara 11. Aks batısında hiç rastlanılmamıştır (s. 120).

 

AKA / yapı alanları ortalaması 78.13 m2dir.

 

1-5 Akslar arası yapı alanları ortalaması= 59.35 m2

6-10 Akslar arası yapı alanları ortalamasi= 64.68 m2

11-22 Akslar arası yapı alanları ortalaması= 92.96 m2

 

1-5 ile 6-10 akslarda yapı alanları rakım yükseldikçe değişmezken,

11-22. aksların yapı alanları rakım yükseldikçe artar

 

…girişlerin düzenlenmesinde iklimsel koşullar yerine yapısal geleneklerin etkili

 

1 ile 6. Aks'a kadar (Bulancak-Görele) olan evlerde ahır giriş yeri yan duvarlarda yer alır (s. 127).

 

Çıkmalar / çıkma, daha çok servis mekanlarının ev kütlesinden ötelenmesi amacına yöneliktir.

 

…tuvaletlerin eve bir cephesinde dışarıdan bitişik ya da tümüyle ev uzağında yer aldığı / saptanmıştır.

 

7. BÖLÜM

YAPI DIŞ DUVARLARI

…kagir yığma, ahşap yığma ve ahşap iskeletli dolma duvar çeşitleri görülmektedir. Dolma duvarlarda dolgu gereci olarak kiremit, taş kırıkları ve ağaç malzemeler kullanılmıştır (s. 131).

 

(Meskenlerin zemin kat alanı bölgenin batısında 70-80 m2 iken bölgenin doğusunda 110m2 civarındadır.)

 

Ahır Katı

…bu katta yan ve arka duvarlarda yalnızca taş kullanılmıştır.

Zemin Kat

Toprağa (şeve) sokulmuş arka duvarlarının % 90’a yakın önemli bölümü taş duvarlardır,

Yan duvarların her birinde eğime göre taraf ve coğrafik yönler açısından konstrüktif farklılıklar bulunmaktadır.

 

İkili kombinasyonlar genellikle aşhane ile yatak odalarında ayırtedilen farklı duvar konstrüksiyonlarından oluşur (s. 135).

Aşhane bölümünde taş duvarlara rastlanırken, aşağı yöndeki yatak odaları yan duvarlarında ahşap ve dolma gibi hafif duvarlar yeğlenmektedir (s. 148).

 

Kombinasyonlar çoğunlukla Moloz Taş Duvar / Ahşap Duvar / Göz Dolma biçimlerinde olur.

(Yan duvarların tamamına yakınında sıvama/kaplama kullanılmamış) / s. 138

(Taş ve ahşap gibi doğal malzemelerin kullanıldığı dış cephede ayrıca kaplama ihtiyacı hissedilmemesi gayet doğal bir durum ve ayrıca kaplama malzemesi bölgede yaygın değil)

 

Doğu Karadeniz’de aşağı duvarlar aynı zamanda evin sembolik cephesi olup, yapının dış görünüşünü önemli ölçüde etkilerler. Yan ve arka duvarları taş olan Trabzon Aks’ı çevresi örneklerinde, yalnız aşağı duvarların dolma duvar olarak inşa edildiği saptanmıştır (s. 143).

 

(Eğimli araziye bakan cephede ağır konstrüksiyon ve malzemelerin yeğlenmediği gözlenmiş)

Aşağı cephenin inşasında meskenlerin yüzde 66’sında ahşap-taş bir arada kullanılmış; yüzde 14’ünde sadece ahşap ve yüzde 4’ünde sadece taş kullanılmış. / s. 144

 

Meskenlerin yüzde 30’u aşağı cephede sıvama-kaplama kullanmış. …estetik görünüm kazandırma endişesi olduğu açıktır.

 

Derzleri en çok olan Dolma Konstrüksiyon, en az yağış gelen doğu yönde düzenlenmiştir. Rüzgarla yağı ş m geldiği batı ve kuzey yönde neme dayanıklı Taş ve Sertağaç (kestane) duvarlar; güneşli güney yönde de ince bir konstrüksiyon olan Ahşap kullanılmıştır (s. 149).

 

Batı duvarlarında Ahşap konstrüksiyon en az orandadır,

Kuzey duvarlarında Taş ve Ahşap konstrüksiyon, yakın oranlarda ve daha çok kullanılmıştır,

Güney duvarlarında yüksek oranda ahşap konstrüksiyon yeğlenmiştir.

 

Taş duvarlar ahır katı ile yaşama arka duvarında yoğun kullanım alanı bulmaktadır.

 

Doğu Karadeniz’e egemen olan en yaygın konstrüksiyon türü Dolma Duvar çeşitleridir,

 

…tümüyle taş duvarlı evlere, bölgenin en az neme sahip yörelerinde rastlamak gerekir.

(Vakfıkebir-Yomra) arasında / yöre en az yıllık bağıl nem ortalamasına sahiptir (% 73-74) ve tümüyle taş duvara sahip evler bu kesimin yüksek yerleşmelerinde görülmektedir (s. 153).

 

Malzeme seçiminde ısı ve nem belirleyici olur ve bölgede inşa malzemesi seçiminde nem daha belirleyici / bölgenin soğuk olan iç ve yüksek kesimlerinde Taş duvar değil dolma veya ahşap duvarlı evlere rastlanmaktadır. / s. 154

 

Masif ahşap duvar türlerinin, (Bulancak-Yomra) arasında hiç görülmemesi, daha çok yapı geleneklerinden kaynaklı bir çelişkidir (s. 154).

 

Bloktaş dolguya (9. Aks, 3. Köy hariç) 15. Aks’ın (Rize merkez) batısında hiç rastlanmamaktadır (hâlbuki dere yatakları taş malzemeyle dolu).

 

600-800 rakımlarda Taş duvarlarda artma, Ahşap ve Dolma türlerinde azalma / görülüyor.

 

Uygulamada ayrıntılı teknik bilgi gerektiren / Ahşap ve Dolma duvar türleri sahile yakın düşük rakımlarda daha çok görülmesi, / nem ve / kaliteli yapıcılar bulma / imkânlarıyla açıklanabilir. / s. 156

 

Yağış miktarı ve nem oranı arasında doğrusal bir ilişki var; bölgede yağışın fazla olduğu yerlerde ahşap malzemenin kullanım alanı artar.

 

Isı geçirgenliği ve direnciyle ilgili incelemeler: s. 160-180

 

Dolma Duvarlar (ısıyı korumakta) yetersiz kalmaktadır.

 

…taş dış duvar çeşitleri arasında Moloz Taş duvar en yaygınıdır.

AKA’da taş duvarların kalınlık ortalaması 54.5 cm.dir.

 

Doğu Karadeniz’de en yaygın duvar türlerinin taş duvarlardan sonra Kırmataş Dolgulu Göz Dolma Duvar olduğu, ikinci olarak da Muskalı Dolma Duvarların görüldüğü, sayılama ile belirlenmiştir (s. 187).

 

Rakım yükseldikçe, ısı geçirgenlik direnci Dolma ve Taş duvara göre daha düşük olan Ahşap duvarlar azalmakta, daha yüksek dirence sahip taş duvarlar artmaktadır. Burada masif taş duvarların doğa ve toplumsal açıdan güvenilirliğinin de etkisi vardır.

 

Yağış ve nemin çok olduğu yörelerde yoğuşma oluşturmayan Ahşap malzeme daha çok kullanılırken, Taş ve Dolma duvarlarda azalma saptanmıştır (s. 187-188).

 

8. BÖLÜM

PENCERELER

Aşhane (mutfak) mekanları çoğu kez penceresiz, bazı örneklerde yüksekte tek ve küçük pencereli, bazılarında da yalnızca çatıdaki küçük bir açıklıktan ışık alır bir durumdadır.

…pencereler yalnızca geceleyin kullanılan yatak odalarında yer almaktadır (s. 189).

 

Kimi evlerin pencerelerinde soğuğa, rüzgara ve olası saldırılara karşı kepenkler düzenlenmiştir.

Çatı yüzeyi ile parapetinde havalandırma, aydınlatma ve çatıya çıkış işlevli pencereler söz konusudur.

 

Bölgenin batısında (Giresun ve çevresi) ortalama pencere sayısı 4, Trabzon ve çevresinde 4, Rize-Hopa arasında 8’dir.

Bölgenin doğusunda evlerin oda sayısı arttığı için pencere sayısı da artmakta

Sıcaklık ortalamasının düşük olduğu bölgelerde pencere sayısı az, sıcaklık ortalamasının yüksek olduğu bölgelerde pencere sayısı fazla…

 

AKA'daki saptamalar, evlerdeki pencerelerin yaklaşık yarısının aşağı yöndeki cephede yer aldığını göstermiştir. Bu pencereler büyük oranda yatak odaları pencereleridir (s. 194).

 

…ana yönlere bakan duvarlarda Doğu yönünün, ara yönlerde Güneydoğu yönünün pencerelerin düzenlenmesinde daha çok yeğlendiği saptanmıştır.

 

…pencere sayılarında, yerleşme rakımı yükseldikçe düşme görülür.

 

AKA pencereleri düşey dikdörtgen formlardadır.

 

Pencere boyutları örnek evlerin rakımlarıyla karşılaştırıldığında deniz kotundan yükseldikçe en-boy ölçülerinde birbirine yaklaşma eğilimleri saptanır (s. 200),

 

9. BÖLÜM

ÇATILAR

Doğu Karadeniz evlerinin tümünde, eğimli yüzeylere sahip ahşap oturtma konstrüksiyonlu çatılar bulunmaktadır.

 

Bölge genelindeki evlerin yarıya yakınında üç omuz çatı görülür, diğerleri semer ve dört omuz/kırma biçimindedir.

 

Semer çatı, iç kesimlerde daha çok görülür.

Kıyı kesimlerinde; bölgenin batısında (Bulancak-Görele arasında) kırma çatı yaygındır. Vakfıkebir’den itibaren üç omuz daha sık görülür. / s. 208-209

 

Sahil kesiminin kırma çatı tercihinin nedeni; kırma çatılarda çatı altı alanının olmayışı (çünkü kent merkezinde ot depolama alanına ihtiyaç duymuyorlar), kırma çatının görüntüsünün daha az kütleli olması vs.

 

Üç omuz çatı

Çatıda eğik olan bölüm evin ön cephesinde, yamaç tarafta değil, önü açık taraftadır. Böylece eğimli yüzey açık alandan gelecek rüzgara karşı çatının direncini artırır.

Çatının üçgen alınlı kısmı, depolama alanı olarak kullanılır. Evin dışından çatıya girişler genellikle bu üçgen alınlığın olduğu taraftan sağlanır.

Eğim olmayan bu bölüm, yağmur sularının evin arka kısmına ulaşmasına engel olur.

 

Semer çatı

Kurulumunun kolay olması ve geniş depolama alanı sağlaması nedeniyle yüksek rakımlı yerlerde daha çok tercih edilir.

 

Çatı arasının depolama amacıyla kullanımı söz konusu olduğunda son kat tavan döşemesi ile saçak dibi arasında 60-120 cm. yüksekliklerde bir parapet yerleştirilmektedir. Bu parapetler üzerinde karşılıklı dizilmiş ızgaralı havalandırma pencereleri yer alır (s. 211).

Çatı parapeti örneklerine / yağışın ve dolaylı olarak bağıl nemin en çok olduğu bölgelerde rastlanır (Giresun ve Sürmene-Arhavi arasındaki bölgede).

 

Üçgen alınlığın üst kısmının kırılıp/kesilip çatı örtüsüne dahil edilmesiyle ortaya çıkan çatı tipine sığırcıklı çatı diyor Sümerkan. Bu tipin örnekleri Sürmene-Of ve Fındıklı-Arhavi’de görülüyor. / s. 210-211

 

…çatı örtüsü olarak başlıca iki gerecin varlığı sözkonusudur:

. Hartama

. Oluklu Kiremit

 

Doğu Karadeniz’de 1930lu yıllara kadar, kiremit dışındaki çatı örtüleri hartama ya da daha kalın kesitli dilme tahtalardan (padar) oluşuyordu.

1930'lardan sonra gaz tenekelerinin açılımıyla elde edilen yan ve kapak yüzeyleri

1975'lerden sonra ise / oluklu sac levhalar

 

AKA'da örnek evlerin çatı örtülerinde % 53.8 (28 örnek) kiremit, % 46.2 (24 örnek) metal malzeme saptanmıştır.

 

Doğu Karadeniz'de çatı eğimleri, örtü gereci ile ilgilidir. Hartama örtülerde çatı eğimi, kiremit örtülere göre daha fazladır.

 

Oluklu kiremit örtülerde saptanan eğimler, literatürde önerilen % 20-33’lük eğimlerden daha diktir.

Kiremit örtülü 28 örneğin eğim ortalaması % 38

Metal kaplı çatılarda (önceden hartama) eğim ortalaması ise kiremit yüzeylerden daha fazla olup 24 örnekte % 44 dür.

 

Hartama, Trabzon’un batısında yaygın; Yomra’nın doğusundan itibaren kiremit ve sac kullanılmış.

 

Şu halde çatı eğimlerinin düzenlenmesinde, yağış rejimi yerine malzemeye bağlı gelenekler ve kurallar daha çok geçerlidir.

…hartama (sonradan metal) örtü yöresinde (1-10 Akslar) rakım yükseldikçe çatı eğimlerinin de arttığını göstermektedir. Kiremit örtü yöresinde (11-22. Aks’lar) ise / Rakım arttıkça çatı eğimi azalmaktadır (s. 217).

 

Saçaklar

Bölgedeki evlerin yarıya yakınında / Yatay Kaplamalı Saçak / görülür. Tavan kirişlerinin ya da yatay kirişlerin desteğindeki merteklerin oluşturduğu saçaklar. Kirişler serbest ya da alttan tahta kaplanmış olabilir.

 

Ahşabın çalışması, kar yükü gibi etkenler geniş saçaklarda payandayı zorunlu kılmıştır.

 

Sürmene’nin batısında saçak genişlik ortalaması 30 cm / Sürmene’nin doğusunda saçak genişlik ortalaması 90 cm’dir.

 

Saçak genişliği tercihinin rakım, yağış, güneş/gölgelenme ve kar gibi etkenlere bağlı olmadığı tespit edilmiş.

 

10.BÖLÜM

DÖŞEMELER

AKA'nın her yöresinde eğimin aşağı yönünde oluşan boşluğa ahır yerleştiğinden, bu yöndeki yaşama katı odaları (yatak odaları) ahır üzerinde yer almaktadır. Bu bölümün döşemeleri / tahta döşemeler biçiminde düzenlenmiştir (s. 226).

 

(Bölgedeki evlerin pek azında) ahır bölümü tavanında 50 cm.lik bir yalıtım boşluğu düzenlenerek buraya toprak doldurulmuş ve kuru toprağın yalıtım özelliğinden yararlanılmıştır. Böylece zararlı gazların yatak odalarına sızması önlenmiş olmaktadır.

 

Eğimin yukarı yönüne rastlayan döşemeler zemine oturmakta, / gündüz kullanılan bölümün sıkıştırılmış toprak oluşu, kırsal kesim yaşantısından kaynaklanan işlevlere başarılı bir çözüm getirmiş sayılmalıdır.

 

Görele’nin batısındaki evlerin aşhane dahil bütün zemini ahşap döşemeli; Of’taki evlerin döşemeleri de ahşap. Bölgede, belirtilen yerlerin dışındaki evlerin aşhanesi toprak zeminli, diğer odaları ise ahşap döşemelidir. / s. 229

 

AKA'da ’Aşhane' diye adlandırılan mekanlar tavansız düzenlenmektedir.

 

Ahır katı / ortalama yükseklik 2,17 m

Zemin kat / ortalama yükseklik 2,37 m

1. kat / ortalama yükseklik 2,24 m / s. 231

 

…yükselen rakımlarda tavan yüksekliklerinde de bir azalma eğilimi saptanmıştır,

 

11. BÖLÜM

ISITMA VE BACA SİSTEMLERİ

Bölgedeki yaşama biçimi de, günün büyük bölümünde (kış mevsimi dahil) insanların ev dışında olmasını ve eve çok sık girip çıkmasını gerektirecek uğraşılar içermektedir. / ısınmaya ve ısıtma sistemlerine gereken önemin verilmeyişi sonucunu doğurmuştur.

 

AKA örnek evlerinde saptanan bacalar ateş (duman) bacalarıdır. Havalandırma bacasına rastlanmamıştır.

Sobalar, AKA için 1940'lardan sonra çok yavaş yaygınlaşan ısıtma araçlarıdır. Evlerin kuruluşunda bu gibi araçlar düşünülmemiştir.

AKA'nın büyük kesiminde toprak zeminli aşhanede ocak olarak yerdeki sığ bir çukurdan yararlanılmaktadır.

 

AKA evlerinde en az iki yatak odası bulunmaktadır.

(çok odalı büyük evlerde) Isıtma sistemi açısından konuk yatak odalarının (gündüz de barınacağı düşünülerek) mutlaka bir şöminesi vardır.

 

Akçaabat’taki evlerde bütün odalarda ısıtma sistemi / şömine vardır. / s. 238

 

12. BÖLÜM

ÇALIŞMANIN SONUÇLARI

Doğu Karadeniz’in çok eğimli arazisi üzerine kurulan yerleşimlerde insanlar, ekonomik ve tarımsal faaliyetlerini sürdürebilecekleri yerleri seçerken topografik olgu ağır basmakta, evin çevresel etkenlerden göreceği zararlar ikinci planda kalmaktadır. İyi arazi tarıma ayrılmakta, arta kalan kötü koşullara sahip arazi parçasına ev kurulmaktadır.

…kötü etkenlerin maximum olduğu dere tabanı, sırt alanlarından bir ölçüde kaçınılmaktadır (s. 241).

 

Evler yamaç eğimine zorunlu uydurulmuş, girişler ve mekanlar buna göre düzenlenmiştir.

 

Görele'ye kadar etkisini sürdüren bir Giresun lokasyonunun, Eynesil-Yomra arasında bir Trabzon; Sürmene-Hopa arasında da Rize lokasyonlarının etki alanı oluşturduğu söylenebilmektedir. Son kesimde, Rize iç bölgesinin de kendine özgü bir yapısal anlayışı vardır.

 

Fiziksel çevre ile ilgili parametrelerin çok yakın değerlerde olduğu örnekler arasında uygulama farklarının saptanması, dış etkenlerin gözardı edildiği; bunun yerine yapı konstrüksiyon geleneklerinin ön planda olduğu sonucu çıkmaktadır (s. 242).

 

AKA evlerinin gündüz bölümleri gün ışığından yoksundur.

 

Rakım yükseldikçe duvarlar kalınlaşmakta / pencere alanları küçültülmektedir.

 

İnsanların salt yapısal gelenekleri, kapalı toplum düzeni nedeniyle gelişmeyen teknik bilgi kapasiteleri ve ekonomik zorunluluklar yüzünden yaşanılan çevredeki dış etkenlere karşı kimi önlemleri almayı ihmal edebileceği görülmüştür. Geleneklerden kaynaklı yapısal tutuculuk, gözlenebilen yanlışların tekrarında en büyük etkendir.

 

Sümerkan, Mustafa Reşat. (1990), Biçimlendiren Etkenler Açısından Doğu Karadeniz Kırsal Kesiminde Geleneksel Evlerin Yapı Özellikleri, Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder